"Sağlıkçıların başarısı…"
Anadolu’da bir törene veya düğüne gittiğinizde kapı girişinde kolonya dökülür, şeker veya lokum tutulur.
23 Nisan özel oturumu için Meclis’te dün kulise girerken karşılaştığım manzaranın bana hatırlattığı o görüntüydü.
Bir kadın ve erkek kulis girişinde durmuş, biri elinize dezenfektan dökerken, diğeri lokum veya şeker misali maske uzatıyordu…
TBMM Başkanı Şentop’un, daha az katılımlı olmasını istediği özel oturum, normal bir dönemden farklı değildi.
Hatta daha kalabalık bir milletvekili katılımı olduğunu söyleyebilirim.
Dikkat çeken de Cumhur İttifakı bileşenleri AK Parti ve MHP’den katılımın çok daha yüksek olmasıydı…
Kavaslar bir yandan Genel Kurul salonunda küçük plastik şişelerde dezenfektan ve maske dağıtıyordu.
TBMM dün tarihi bir günde tarihi bir oturuma tanıklık etti; herkesin maskeli olduğu, ellerini sürekli dezenfekte ettiği, kürsünün her konuşmacı sonrası iyice temizlendiği bir oturumdu…
Kürsüye gelen hatiplerin hepsi 23 Nisan’a ilişkin önemli bilgiler aktardı, iyi hazırlanmış konuşmalar yaptı…
Sakin, kavgasız, dövüşsüz, bağırtısı çağırtısı olmayan, kimsenin birbirine laf atmadığı; hatibin de buna olanak tanımadığı bir 23 Nisan özel oturumu gerçekleşti.
MASKELİ MUHABBET
Özel oturum sonrası arkadaşım Show TV Ankara Temsilcimiz Sibel Erdem ile CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun çayını içip, sohbet ettik.
Şunu belirteyim ki Kılıçdaroğlu sosyal mesafeye dikkat ediyor, doktor milletvekili arkadaşlarının tavsiyelerine uyuyor, sürekli dezenfektan kullanıyor, maske takıyor.
Aktardığına göre Genel Merkez’deki makamında da zaten fazla kimseyle görüşmesi olmuyormuş…
BİLİM KURULU BAŞTAN DİNLENMİŞ OLSAYDI
Koronavirüs salgını karşısında gelişmişlerin de bulunduğu ülkeler ciddi sorun yaşarken, Türkiye’nin daha iyi bir noktada olduğu tespitime Kılıçdaroğlu da katıldı.
“Bu sağlıkçıların ve Bilim Kurulu’ndaki doktorların başarısı” deyip ekledi:
“Bizdeki sağlık personeli her şeye rağmen çok iyi yetişmiş bilgi birikimine sahip. Bu gelinen nokta sağlıkçıların başarısıdır. Çok iyi iş çıkardılar hâlâ da çıkarıyorlar. Eğer ilk başlangıçta Bilim Kurulu’nun önerileri dikkate alınmış olsaydı, bugünkü noktadan da iyi durumda olurduk. Önce dinlemediler, sonra söylediklerinin ne derece doğru olduğunu anladılar…”
Sürecin siyasete olan etkisi üzerinde de sohbet ettik.
Siyasette her şeyin donduğunu belirtti, belediyeler ile ilgili tartışmaya dikkat çekip devam etti:
“Arkadaşlarımızı uyardım, bazı konulara girmemelerini istedim. Halk neyin ne olduğunu görüyor. Belediye bedava ekmek dağıtmak istiyor, bunun olmasında ne sakınca var Allah aşkına… Her neyse herkes her şeyi görüyor…”
KURULTAYA KORONA ÖTELEMESİ
Bu aşamada 29-30 Mart tarihinde yapılması planlanan CHP Büyük Kurultayı’nın koronavirüs nedeniyle ötelendiğini anımsatıp, “Yeni kurultay tarihi belirlediniz mi?” diye sordum.
Duruma göre tarih belirleme kararı aldıklarını anımsattı, “İnsanlar ne zaman bir araya tekrar gelecekler onu bilemiyoruz” dedi.
Grup Başkanvekili Engin Altay’ın “Bu şartlar altında yılsonuna kadar kurultay çok zor” tespitini anımsattım, Kılıçdaroğlu kesin bir yanıt vermekten kaçındı.
Süreci izlemenin daha yararlı olacağını belirtmekle yetindi.
Meslek yaşamımın ilk ilginç röportajını yaptığımı sevgili Ahmet Kılınç’ın sohbetimizi sergileyen fotoğraflarımız düştüğünde anladım…
Bizim maskeli ilk röportajı, CHP lideri de maskeli ilk mülakatını gerçekleştirmesinin belgesiydi önümüzde duran…