Şanlı balkon mitingi
Koronavirüs sadece yaşam davranışımızı değil, eylem yöntemimizi de yerle yeksan etti.
Topluma evde kapalıyken de miting yapabilme becerisini kazandırdı.
Bunun ilk deneyimini başarılı şekilde sağlık çalışanlarına destek eylemiyle göstermişti.
Ardından 23 Nisan kutlaması geldi, onu da başarıyla gerçekleştirdi…
Bugün de 1 Mayıs’ı aynı şekilde saat 21:00’de şanlı balkon mitingi ile kutlayacak…
Dikkat çeken ise her 1 Mayıs’ta insanları miting meydanına taşımak, Taksim veya Tandoğan’da buluşturmak, direniş yaptırmak için uğraşan örgütlerin yaptıkları şu ortak çağrıydı:
“Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı saat 21:00’de balkon ve pencerelerimizden kutlayacağız…”
EN GÖRÜNÜR EYLEM İNSAN EYLEMSİZLİĞİ
Haksız değiller, en görünür eylemin insanların eylemsizliği olduğu bu günlerde, balkondan başka eylem için önerilecek neresi olabilirdi ki?
Üstelik yeni miting alanına dönen meydanların giriş yasağı, barikatı, copu, göz yaşartıcı gazı, plastik mermisi ve kelepçeli tutuklaması da yok…
Komşun rahatsız olmadığı sürece Hyde Park Corner gibi, dilediğin kadar bağır, slogan at; özgürlüğün evinde…
Yaşayacağımız aslında, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın 100’üncü yılında hiç karşılaşılmayan yepyeni bir durum…
Çünkü bugüne kadar meydanlara çıkma mücadelesi veren örgütler ve sendikalar, ilk kez kitleleri meydanlara çıkarmama mücadelesi sergiliyor…
1 MAYIS’IN 131’İNCİ YILI
Oysa 1 Mayıs, 1886’da ABD’nin Chicago kentinde işçilerin 8 saatlik iş gücünü elde etmek için greve gitmeleriyle başlamıştı.
Çok geçmedi, 3 yıl sonra 1889’da Osmanlı 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı resmi olarak ilk ilan eden ülkeler arasında yer aldı.
Buradan bakıldığında resmi bayram olarak 1 Mayıs kutlanmasının 131’inci yılındayız…
Meydan kutlamalarının da 114’üncü yılındayız, çünkü resmi bayram ilanından 7 yıl sonra, ilk kitlesel katılımlı kutlanması 1906’da İzmir’de gerçekleşti.
Ardından 1909’da Selanik Sosyalist İşçi Federasyonu’nun düzenlemesiyle Selanik ve Üsküp’te gerçekleşti.
İstanbul’a gelmesi için üç yıl geçti; 1912’de Osmanlı Sosyalist Fırkası önderliğinde ilk İstanbul kutlaması gerçekleşti.
Sonrası 1. Dünya Savaşı’nın ağır dönemleriydi…
ÖNDERLERİ ASKERİ FABRİKA İŞÇİLERİ
Cumhuriyet’in kuruluşu sonrası ilk kutlamanın adresi yine İstanbul oldu.
İştirakçi Hilmi önderliğindeki Sosyalist Fırka’nın düzenlediği 1 Mayıs kutlamasına tersane işçileri en önde katıldı, Kasımpaşa’dan Şişli Hürriyet-i Ebediye Tepesi’ne kadar yürüdü.
Ankara’daki ilk 1 Mayıs kutlaması ise bir yıl sonra, 1922’de Türkiye Halk İştirakiyyun Fırkası’nın örgütlemesiyle gerçekleşti.
Katılımcılarının ağırlıklı bölümü İmalat-ı Harbiye, sonradan MKE adını alan askeri fabrika işçilerinden oluşuyordu.
Ertesi yıl adres yine İstanbul oldu, tütün işçileri bu kez daha aktifti, yanlarında da yine askeri fabrika ile demiryolu, gazhane, tramvay, telefon, tünel işçileri vardı.
FIRIN İŞÇİLERİNİN PARADOKSU
Yüzyıl sonraki paradoksa bakın ki o gün en önde yer alan bir diğer grup, bugün sokağa çıkma yasağından muaf tutulanlar arasında yer alan fırın işçileri…
Pankartlarının üzerinde de ağırlıklı olarak “8 saatlik işgünü…”, “Hafta tatili…”, “Serbest Sendika ve Grev Hakkı…” yazıyordu.
Çok sürmedi, Takrir-i Sükun Kanunu ile 1925’te her türlü gösteri ve yürüyüş yasaklanınca uzun yıllar 1 Mayıs kutlanamadı…
Bazen küçük grupların eylemlerine tanıklık edilmedi değil, ancak onlar da çok etki yapmadı.
Neredeyse 50 yıl aradan sonra ilk büyük kitlesel katılımlı 1 Mayıs kutlaması 1976’da DİSK’in öncülüğünde Taksim’de gerçekleşti.
Ertesi yıl, üzerinden 43 yıl geçmesine rağmen, Türk siyasal tarihine derin iz bırakan 1977 1 Mayıs Taksim mitingi vardı…
Açılan ateş sonucu 34 kişi öldü, 136 kişi yaralandı, tarihe de adı “Kanlı 1 Mayıs Taksim Mitingi” olarak yazıldı.
Hükümet ertesi yıl yasak getirdi, ancak TİP Genel Başkanı Behice Boran ve arkadaşları bir sonraki yıl yani 1979’da da getirilen yasağa direndi, Taksim’e yürüdü…
Polis bini aşkın kişiyi gözaltına alırken, İzmir’de DİSK'e bağlı bir grup sendika "izinli" 1 Mayıs kutlaması yaptı.
Ardından askeri darbeler ve yeniden siyasal hayata dönüşle birlikte başlayan 1 Mayıs kutlamaları ve yasaklar arasında yaşanan gel-gitlerle süreç bugüne kadar devam etti.
TAKSİME DEĞİL BALKONLARA
Bugün ise ilk kez sendikalar ve sivil toplum örgütleri kitlelere “1 Mayıs’ı gelin meydanda kutlayalım” demedi, tam tersine “Evinizde kalın” telkinini yapıp, herkesi 21:00’de balkonlara ve pencerelere davet etti.
Tarihe bugün işçi sınıfının ilk kez balkon mitingiyle 1 Mayıs’ı kutladığı gün olarak yazılacak…
Yaşasın şanlı balkon mitingi,
Yaşasın 1 Mayıs…