Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Daha önce de belirttim, koronavirüs dolayısıyla uygulanan tedbirlerin, yasakların alınmasındaki etkin isimlerden biri...

        Dolayısıyla kararını alan, gittikçe sıkmaya başlayan yasağın ne zaman kaldırılacağını da bilendir deyip aradım…

        Başından bu yana Bilim Kurulu içinde yer alan, virüs yayılımının İtalya, İspanya, İngiltere, New York’taki gibi patlamadan önüne geçilmesinde emeği bulunan, halk sağlığı hekimi Prof. Dr. Levent Akın’ı arayıp sordum…

        “Hocam 65 yaşındakiler bunaldı, her gün beni arayıp duruyorlar; ne zaman yasağın kalkacağını merak ediyorlar” dedim.

        Bir de AVM’ler ile bazı büyükşehirlere ulaşımda serbestinin salgını nasıl etki yarattığını sordum.

        HANGİ RAKAMA GELİNCE 65 YAŞ YASAĞI KALKAR?

        Önce kaygısını dile getirdi:

        “Endişe duyduğum, AVM, oteller, tren, seyahat serbestisinin hayatımıza girmeye başlaması değil; toplumun olayın bittiğini zannediyor olması.”

        Ardından şu muhteşem metafor ile yanıtladı:

        “Bu salgını başlayıp, biten film gibi düşünüyorlar; oysa bu bir dizi film. Bazı bölümleri heyecanlı, bazı bölümleri sıkıcı, sönük olabilir. Şu an sıkıcı bölümüne, evresine geldiğimizi söyleyebilirim. Ama etkisini aynı hızda devam ettiriyor; bitmedi…”

        Günlerdir evde kapalı kalan ve bugün de 6 saatliğine serbesti kazanacak olan 65 yaş üstü ve önceki gün çıkan 20 yaş altındakilerin tam serbestiye ulaşması için nelerin görülmesi gerektiğini de şu sözlerle aktardı:

        REKLAM

        “Hastanelerde salgın döneminde oluşturulan bölümler kapatılıyor. Hacettepe’de 5 bölüm ayrılmıştı, şimdi 2 bölüm devam edecek. Diğer 3 bölüm normal hastaları için dezenfekte edilmeye başlandı. Hastanede yükün azalması iyi ama yine de vaka sayısı 1500-2000 aralığında bulunması hoş değil. Onun 500-600 seviyesine inmesi gerekir…”

        Vaka sayısının 1000 ve üzerinde kalması halinde ne olacağını sordum, yanıtladı:

        “Eğer R/e dediğimiz, yani döviz kurlarında da kullanılan, efektif değer birin altına düşerse; 0,98 veya 0,96 altına inerse rahatlama olur…”

        Yanlış anlaşılmasın, bunu 65 yaş üstü yasağının kaldırılması için olmazsa olmaz şart gibi sunmadı.

        EFEKTİF DEĞERİ 14 GÜN BİRİN ALTINA KALIRSA…

        Ancak şu cümlesi sanırım sorunun yanıtının özetiydi:

        “Eğer R/e değeri, yani efektif değeri 1’in altına 14 gün süreyle giderse, maske ve sosyal mesafeyi koruyarak kaldırabiliriz…”

        Son günlerde sıklıkla dile getirilen bu “R” değeri nedir diye de sordum, bir akademisyen rahatlığı içinde anlattı.

        Sözünü ettiği R/e değeri hastalığın bir gün ara ile artışındaki oranı gösteriyor.

        Örneğin, vaka sayısı 1700 iken, ertesi gün de 1700 ise R/e değeri bir olarak alınıyormuş; yani sabit kaldı demekmiş ve bunun 14 gün süreyle sürmesi gerekiyormuş.

        Ama artış hızı bir gün 1700 ertesi gün 2000 ise 300 artış var hastalık seyri devam ediyor diye bakılırmış.

        Ancak R/o ve R/t değerlerine de bakılması gerekmiş.

        R/o dediği bir kişinin enfeksiyonu yayma oranı, bu oran salgının yoğun günlerinde 5,4’e kadar çıkmış…

        Yani “Bir kişi 4,4 kişiye daha bulaştırmış, kendisiyle 5,4 oldu” demekmiş.

        R/t ise İngilizce “time” , yani zamandan gelen ölçüymüş; kaç gün içinde kaç kişinin enfekte olduğu verisini gösterirmiş.

        Sağlık Bakanı Koca’nın 1,56 rakamının bunlardan hangisine karşılık geldiğini bilmediğini belirtip devam etti:

        “Vaka sayılarına bakılırsa bir kişinin başkasını enfekte etme oranı olarak görülebilir. Bu da salgın etkili seyrediyor demektir…”

        REKLAM

        Normalleşme için görülmesi gereken rakamı da “Test yapılan 30-40 binde kalması kaydıyla 500-600 seviyesi” olarak açıkladı.

        1000 ÜSTÜ YENİDEN ZIPLATIR

        Mart ayı sonundaki endişelerinin Nisan başında alınan tedbirlerle ortadan kalktığını sandıklarını belirtti.

        “Mayıs sonunda 500-600 seviyesini görürüz diye umuyordum ama şimdi tedirginim” dedi.

        Derin bir nefes alıp, sözlerini hayıflanma tonunda sürdürdü:

        “O günkü gibi davransaydık, Temmuz’da ‘Alın topunuzu çıkın sokakta oynayın’ diyebilirdik. Ama şimdi söyleyemiyorum. Temmuz’da da sinsi gidecek gibi görünüyor. Eğer günlük 1100-1400 arasında vakayla gidersek, Eylül, Ekim de sıkıntılı olur. Ayrıca o dönem daha kapalı alanlarda olacağız, yakınlaşmaya başlayacağız...”

        İLACI DA AŞISI DA HENÜZ YOK

        Gazetecilik cevvalliği ile 65 yaş üstüne yönelik konuşturmaya çalıştıkça, Prof. Dr. Akın, bilimsel kalmaya özen göstererek yanıt verdi:

        “Bunun özel bir ilacı yok, hâlâ aşısı da yok. Elimdeki ilaçlar da ilk başlangıçta etkili. Ağır vakalarda da bizi çok zorluyor. Bu kişinin yaşamındaki rezervi ile ilgili sorun da olabiliyor. 80 yaşındaki kişi vücudundaki savunma rezervi iyi olduğu için taburcu olabiliyor. Bu salgın bitmedi. Toplum bu salgının bitmediğini görerek davranmalı.”

        Bazı önlemler alınarak tren, otobüs seyahatlerinin yapılabileceğini de belirtti.

        Koltuk aralıklarının boş bırakılması, gidiş yönünde anında rahatsızlanabilecek kişiler için iki sıra koltuğun boş bırakılması, maske kullanımı gibi önlemlerin seyahatlerde sorun yaratmayacağını söyledi.

        Belirledikleri kurallar gereği hızlı tren ve katarlarda kondüktörlerin de öksürük kontrolü ve ateş ölçümü yapacağını bildirdi.

        REKLAM

        VİRÜSE KARŞI “2E/2M…”

        Prof. Dr. Levent Akın, virüse karşı geliştirdiği bir formülü de “2E-2M” diye açıklayıp açılımını yaptı:

        “Evde Kal- Elini Yıka/ Maske Tak- Mesafeni koru…”

        AVM’lerin açılmasının etkisinin gelecek hafta görüleceğini, yine de hastaneye gelen hasta sayısına bakarak fazla etki yapmadığının söylenebileceğini bildirdi.

        Rakamları görmeden kesin konuşmak istemedi.

        Şu tespiti ise etkileyiciydi:

        “İnsanlar hastalığı yayma veya kapma ziyaretine gider gibi gidiyorlar sanki… Risk heyecan için alınabilir. Ben de gençliğimde Ankara Kalesi surlarının kenarında yürürdüm. Ama onun riski bana aitti. Burada ise başkasına da risk yaratıyor. Yanılmayı çok istiyorum, keyif alırım, ama Salı- Perşembe tekrar 2 binli rakamları görebiliriz.”

        Telefonu da şu cümleyle kapattı:

        “Bu salgın bitmedi… Toplum da bitmediğini görerek davranmalı.”

        Diğer Yazılar