Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        DİYELİM ki piknik yapacağınız günü ve saati komşularınıza bildirdiğiniz bir çim alan var, gidip battaniyenizi sermişsiniz.

        Bir başkası, başka mahalleden birini de yanına katıp, 9,5 saat sonra, aynı alanda, aynı saatte maç yapacağını söylerse ne yaparsınız?

        Yunanistan ile Akdeniz’de dün yaşanan tatbikat krizinin temelindeki sorun da tam buna benziyor.

        İşin ilginç tarafı, AB üyesi bazı ülkeler bunu bildikleri halde, Yunanistan’ın haksız tutumunu coşturuyor...

        ÇATIŞMA ÇIKAR MI?

        Peki, bu ne getirir?

        Karşılıklı yayınlanan, kısaca tatbikat veya araştırma sahası duyuruları (Navtex) ile gittikçe ısınan Doğu Akdeniz’de çatışmaya neden olabilir mi?

        Konuyu en iyi bilenlerden biri olan Prof. Dr. Sertaç Başeren’i dün arayıp sorduğumda, her zamanki gibi titiz akademik kimliğiyle, “Zor, ama dur sana haritaları yollayayım onun üzerinden konuşalım” dedi.

        Oruç Reis’in çalıştığı bölge, Türkiye’nin kıta sahanlığı, Libya ile yaptığı deniz yetki anlaşmasının sınırları ile Yunanistan’ın Mısır ile yaptığı deniz yetki alanı anlaşmalarının nerede başlayıp bittiğini gösteren bizzat çizdiği haritayı yolladı…

        Yunanistan’ın hakkı olmadığı halde yakın geçmişte gösterdiği tepkili tutum sonrası Almanya Başbakanı Merkel’in araya girdiğini, bunun üzerine Oruç Reis’in 21 Temmuz- 2 Ağustos arasında yapacağı araştırma kararını askıya aldığını anımsattı.

        REKLAM

        28’İNCİ BOYLAMIN DOĞUSU

        Prof. Dr. Başeren’in de dikkat çektiği gibi, Oruç Reis’in sismik araştırma yapacağı alan Yunanistan ile Mısır’ın deniz yetki sahası sınırını belirleyen 28’inci boylamın doğusunda kalıyor.

        Yani bu alan kimsenin yetki alanında değil; muhtemel ki Mısır, ileride Türkiye ile de deniz yetki sahası anlaşması yapabilme ihtimalini gözeterek bu alanı boş bırakmış.

        Veya, Prof. Dr. Başeren’in de altını çizdiği gibi, bakarsınız dışarıda tuttuğu Meis’i baz alarak Yunanistan ile ikinci bir yetki anlaşması da yapabilir.

        Daha ilerisi Türkiye istese, onlardan daha önce Libya ile yaptığı deniz yetki anlaşmasından kaynaklanan hakkını kullanıp 28’inci boylamın batısına da araştırmasını kaydırabilir.

        Nitekim Yunanistan’ın tüm itirazlarına karşın bugün İtalya Deniz Kuvvetleri ile aynı sahada tatbikat gerçekleştirdi.

        Sonuç olarak Oruç Reis’in bulunduğu alan Yunanistan’ın hiçbir şekilde hak iddia edemeyeceği bir bölge…

        YETKİSİNDE BİLE DEĞİL

        Daha ilerisi Yunanistan Mısır ile anlaşma yapma pahasına bu alanda yıllardır devam ettirdiği Meis iddiasından vazgeçti.

        Prof. Dr. Başeren’in çizdiği haritada da görüldüğü gibi kendisini 26 ile 28 boylam arasına hapsetti…

        Daha ilerisi Oruç Reis de o alanın daha doğusunda, 28 ile 30’uncu paralel arasında faaliyet gösteriyor.

        Mısır ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki deniz yetki alanı da 30’uncu boylamdan sonra başlıyor.

        Dolayısıyla Oruç Reis’in araştırma sahası üzerinde kimsenin söz söyleme hakkı yok…

        Kaldı ki 10- 23 Ağustos tarihleri arasında Oruç Reis’in bu alanda araştırma yapacağını duyurulmuş.

        REKLAM

        KITA SAHASININ SINIRINI ÇEKTİ

        Prof. Dr. Başeren de bu noktaya dikkat çekip ekledi:

        “Daha ilerisi 28’inci boylamın batısında kalan alanda da hak iddia edemez. Türkiye daha önce 28’inci boylamın batısında Yunanistan’dan izin alarak faaliyet gösteren araştırma gemilerini Türk kıta sahanlığında bulunduklarını söyleyerek bölgeden çıkartmıştı. Kaldı ki Dışişleri Bakanlığı da 18 Mart’ta Birleşmiş Milletler'e, 28’inci boylamın batısında kalan alanı kıta sahanlığının sınırları olduğunu bildirip, yeni araştırma ve sondaj ruhsat taleplerinin haritasını yayınladı. Oruç Reis’in araştırma sahasının yol açabileceği yanlış anlamaların önünü kesti. Kıta sahasının sınırlarını çizdi…”

        NE HİKMETSE AYNI GÜN VE SAAT

        Prof. Dr. Sertaç Başeren bu aşamada çok önemli bir noktaya işaret etti.

        Türkiye, Oruç Reis’in araştırma yapacağını belirttiği sahadaki faaliyetlerini 27 Ağustos saat 20.59’a kadar uzattığını 23 Ağustos günü saat 19.23’de ilan etmiş…

        Yunanistan ise aynı sahada Birleşik Arap Emirlikleri’nden dört F-16’nın da katılımı ile tatbikat yapacağını 24 Ağustos saat 05.10’da duyurmuş.

        Tatbikatın bitişini de her ne hikmetse Türkiye’nin ilan ettiği aynı gün ve saate denk getirmiş; 27 Ağustos saat 20.59 olarak açıklamış.

        Yani Türkiye’den 9,5 saat sonra aynı günlerde aynı alanda tatbikat yapacağını duyurmuş.

        Prof. Dr. Başeren, “Açık denizde tatbikat yapmak yasak değil, ama ilan edilmiş ve devam eden bir araştırmanın icra edildiği sahada tatbikat neyin nesi?” sorusunu yöneltti.

        Bunun uluslararası hukuk ile bağdaşan bir yanının olmadığını vurgulayıp baştaki soruma konuyu getirdi:

        REKLAM

        “Bu silahlı çatışma çıkarır mı? Silahların olduğu her yerde çatışma riski vardır. Bu riskin Doğu Akdeniz’de gerçekleşmeyeceğini düşünüyor ve umuyorum. Daha önceki gelişmelere de bakarak olmayacağını varsayıyorum…”

        Daha önceki dediği durum, Yunan firkateyni Limnos, Oruç Reis’in önünü kesmeye kalkınca Türk firkateyni Kemal Reis araya girmesi ve ikisinin çarpışması.

        Gövdesinde ezilme olan Limnos’un tamir için limana gitmesi…

        Burada dikkat çektiği iki firkateynin birbirine füze atamayacak kadar yakınlaşması…

        Silah kullanma arzusunun her iki tarafta da olmadığını sergilemesi.

        Ancak unutulmaması gerekir ki, tırmanmasının da varacağı bir yer var.

        ALMANYA’NIN ÇABASI

        Almanya bir süredir bu çatışma riskini ortadan kaldırmak için çabalıyor.

        Bunun diğer alanlara da yayılmasının önüne geçmeye çalışıyor.

        AB içinde ekonomik ve idari güç yönünden Almanya’nın gerisinde kalmanın hüznünü yaşayan Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise askeri güç gösterisi ile bunu savuşturma peşinde Yunanistan’a destek için bölgeye savaş gemileri yolluyor.

        İşi daha alevlendirmenin peşine düşüyor.

        Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ortaya çıkan gerginliğin dindirilmesi için dün önce Atina’ya gitti, ardından Ankara’ya geldi.

        Ankara’da Maas’ın önüne ilan günler ve saatlerle, haritaların gösterdiği durum ve Oruç Reis’in araştırma yaptığı alan net…

        Bu denli açık olan durumda tek yapılacak diğerini frenlemek…

        BAE’nin gazına gelip çıktığı yolun, AB için de hayırlara vesile olmayacağını anlamasını sağlamak.

        Yoksa pandemi ile bunalan dünyada, ekonomik sıkışmışlığın da getirdiği gerilimin sinirleri ne halde bıraktığını dünya alem biliyor…

        Diğer Yazılar