Yarım kapanma!..
ATASÖZLERİ çoğu zaman durumun özeti gibidir…
“Yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder…”
Ya yarım kapanma neden eder?
Çünkü birden açılmanın ardından yükselen koronavirüs vakasına zamanında müdahale edilmesinin, yarım tedbirin karşılığını 10 gün sonra göreceğiz…
Nitekim bu işin içinde olan halk sağlığı uzmanlarının, mikrobiyologların, acil tıp doktorlarının neredeyse hekimlerin hemen hepsi bu tedbirlerin yeterli olmayacağını net söylüyor.
Toplu taşımada bir tedbir alınmadığı sürece engellemenin olanağı yok.
Bunun en iyi verisi de dün Prof. Dr. Nebi Sümer’in gönderdiği Nature Dergisi’nde aralarında halk sağlıkçı, psikolog, mikrobiyolog ve psikologların da bulunduğu 9 bilim insanının 226 ülkede (eyaletler ve özerk cumhuriyetler dahil) yaptığı çalışma…
Sanırım bugüne kadar yapılmış en kapsamlı olanlardan biri…
AZ OLANIN ETKİSİ BÜYÜK OLABİLİR
Derginin ilk girişindeki şu cümle de beni en çok etkileyen yaklaşım oldu:
“Daha az yıkıcı ve maliyetli kapanmalar, daha müdahaleci ve sert olanlar kadar etkili olabilir…”
Yani polis ve asker kontrolü ile alacağın önlem yerine daha basit ve izolasyona bireysel katılımı da arttıran önlemlerden söz ediyor.
İlginç bir de tablo hazırlamışlar.
Ülkelerden aldıkları örnekler 4 farklı yöntemle değerlendirilmiş; bunun içinde 46 NPI (National Provider Identifier), yani ulusal düzeydeki etkinlik noktası tanımlanmış ve puan verilmiş.
En etkin olanı da en başa koymuş…
İŞTE O ALTI ETKEN
Bunların en yıkıcı olanları 4 puan ile 6 etkinlik şeklinde sıralanmış; 1- Küçük gruplaşmaların buluştuğu yerlerin kapanması, 2- Okulların kapanması, 3- Sınır geçişlerinin durdurulması, 4-Maske ve mesafe- temizlik ve diğer hijyen (PPE), 5- Bireysel hareketlerin kısıtlanması, 6- Ulusal kapanma…
Birkaç gündür tanıdığım bazı restoran sahipleri de arayıp kendilerinin neden kapandığını sorgulayıp tepki gösteriyor.
Bu çalışma da gösteriyor ki bulaşın en yüksek görüldüğü yerler lokantalar, restoranlar ve kafeler…
Her dört puanı da en yüksek seviyede çıkan alan olarak değerlendiriliyor.
Nitekim dün New York Times’da yer alan bir makalede de virüsün en yaygın bulaştığı yerler olarak bilim insanları restoran ve kafeleri gösteriyor.
98 MİLYON TAKİBİN SONUCU
Yapılan araştırmada, marketler, kiliseler, oteller ve barlar gibi yerlerde 98 milyon insanın hareketi izlenmiş ve haritalandırılmış.
Bir gün boyunca mekanın trafiği, insanların ortalama olarak içerde ne kadar kalıp, kaç kişiyle temas ettiğine bakılmış; mekanın metrekaresi de ölçümün içine katılmış.
Örneğin Chicago’da kapalı mekanların sadece %10’unda meydana gelen yeni enfeksiyonlar, tahmin edilenin yeni enfeksiyonların %85’ini oluşturmuş.
Restorandaki müşteri sayısının %20 sınırlandırılmasıyla, %60 koruma sağlandığı, enfeksiyonun yayılmasını da %80 engellediği sonucuna varılmış.
Şimdi, bizde insanların daha dikkatli davrandığı, Amerikalılar gibi olmadığı savı ileri sürülebilir; ama masaya oturunca kaç kişi maskesini takılı tutar.
HER BİRİNİN BULAŞ PUANI FARKLI
Hemen belirteyim sevgili hocam Prof. Dr. Adem Sözüer dışında masada maskesiyle oturup, yemeğini de maskesinin altından yiyene rastlamadım…
Yine okullar da salgının hızını arttırmada hem 4 araştırmanın da uzlaşına konu olurken, puanı lokantalara göre 200 puan az olmakla birlikte, kurslar ve diğer eğitim kurumları eklendiğinde yine en önde çıkan alanlar arasına giriyor.
Ancak 4 araştırma yönteminin de birleştiği bir nokta var ki yukarıda saydığım 6 alandaki önlem birlikte alındığı takdirde bir sonuç üretiyor.
Başta da belirttiğim gibi siz istediğiniz kadar karantina uygulayın, bir anlık toplu taşım veya restoran buluşmasının puanına ulaşamıyorsunuz.
Küçük gruplaşmaların olduğu yerdeki bulaş 327 puan iken, karantinada 23’e düşüyor; daha önemlisi etkili olma konusundaki yapay zeka dahil uygulanan modellerin birbiri ile uzlaşı oranı da diğeri gibi 4 değil, 3’te kalıyor.
Dolayısıyla yarım kapanma da virüsü engellemek için yetmiyor…
Akıllı kapanmanın olması gerekiyor…