Tekmili birden aşıda olan biten...
SON günlerde Brezilya sonuçlarının ortaya çıkması, Çin menşeli Sinovac aşısıyla ilgili yeni bir tartışmayı da başlattı.
Var olan kafa karışıklığını da arttırdı.
Aşı savaşının bu denli yükseldiği dönemde bunlarla karşılaşılması kaçınılmaz…
Asıl soru ise Sinovac aşısından Nisan’a kadar elinde olmak üzere 50 milyon doz anlaşma imzalayan Sağlık Bakanlığı ve hükümetin bu konuda ne düşündüğü.
Bir de Türkiye’de Sinovac aşısının Faz-3 çalışmalarını yürüten bilim insanların Brezilya sonuçlarını nasıl yorumladığı…
Yani, Brezilya’daki Faz-3 çalışmalarından, aşının koruma eşiğinin şiddetli ve orta dereceli vakalarda %100; hafif vakalarda %77,96, hiç belirtisi olmayan, asemptomatik vakalarda ise %50,4 olarak koruma sağlaması…
HEPSİ SAĞLIK ÇALIŞANI
Burada dikkat edilmesi gereken Brezilya’nın Faz-3 çalışmasını yürüttüğü kişilerin hepsinin yüksek risk grubunda bulunan hastane çalışanları olması.
Nitekim aşı çalışmasını yürüten Brezilya’daki Butantan Enstitüsü Müdürü Dimas Covas da yaptığı açıklamada önemli bir vurguda bulundu:
“Riskli sağlık çalışanları üzerinden yapılan çalışma sonucu yeterince iyi; hafif vakaların korunmasına yönelik %77,96 etkinlik, aşıların insanların %78 oranında hastaneye yatma ihtiyacını azaltacaktır.”
SEÇİM ZEMİNİNİ OLUŞTURDU
Şurası açık ki Brezilya’daki aşı çalışmaları gelecek yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin en önemli zemini oldu.
ABD Başkanlığından bir hafta sonra ayrılacak Trump benzeri davranışları nedeniyle, “Amozon Trump” lakabı takılan ve Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro, aşı karşıtı tutum geliştirdi.
Çalışmasının yürütüldüğü Sao Paolo Valisi ise gelecek yıl Cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklarken, Faz-3 çalışmasını bizzat takip etti; hemşerilerini biran önce aşıya kavuşturmak için çaba gösterdi.
Bunlar olurken protokolün iyi şekilde oluşturulmaması; önüne gelenin PCR ve antikor testinin pozitif çıktığını ileri sürüp kayda aldırması da çabası.
YÜZDE 50,4 DAHİ ÇOK İYİ
Nitekim, konuyla ilgili en etkin ve yetkin kişi olan Türkiye’deki Faz-3 çalışmalarını da yürüten Prof. Dr. Serhat Ünal ile Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Pınar Okyay’a da dün Brezilya sonuçlarını sordum, her ikisi de hiç semptomu olmayanda sağladığı %50,4 korumanın önemli olduğunu, orta ve şiddetli vakalarda %100 koruma sağlamasının hastanelerdeki yükü alması açısından önemli olduğuna işaret etti.
HELAL VE TAYYİP
Sinovac aşısının Faz-3 çalışmalarını tamamladığı Endonezya’daki durum ise biraz daha farklı.
Aslında Brezilya’da sadece sağlık çalışanlarına uygulanması gibi Endonezya’da da üçte biri plasebo olmak üzere bin altı yüz (1600) kişi ile sınırlı tutulması sonuç açısından iyi bir veri seti oluşturmadığı kabul gören bir gerçek.
Endonezya Cumhurbaşkanı’nın aşı yaptıracağını açıkladığı ülkedeki çalışmada 25 vaka bulununcaya kadar Faz-3’ün devam edilmesine karar verilmişti.
Ancak 18 kişiden fazla vaka bulunamayınca sonlandırıldı, en düşük %65,3, en yüksek de %92,1 sonucuna da varsayıma dayalı hesaplarla ulaşıldı.
Endonezya’da aşı çalışmasını yürütenlere neden bu yola gittikleri sorulduğunda verdikleri yanıt şöyle olmuş:
“Bizim için aşının güvenliği ve etkinliğinden daha önemli olan Meclis-i Ulema’nın aşı için ‘Helal ve Tayyip’ kararlarını vermesidir. Aşının içinde haram madde bulunmadığına, hem de üretim aşamalarının helal malzemeden üretildiğine, ‘Tayyip’ olduğuna (Temiz olduğuna) hükmetti. Bu daha önemli...”
OCAK’TA GELECEK MİKTAR
Gelelim Türkiye’deki duruma…
Gelen 3 milyon aşı ile ilgili süreçler tamamlandı ve sağlıklı olduğuna karar verildi ve dünkü Bilim Kurulu’ndan da Acil Kullanım Onayı çıktı.
Gelen aşıların her birinin üzerine de QR kodları eklendi, Aşıla isimli program altında tüm veriler bütünleştirildi.
Daha önce de belirttim Sağlık Bakanlığı’nın bilgisayar alt yapısı oldukça başarılı ve etkileyici…
Hangi aşının kime, kim tarafından hangi saatte yapıldığından tutun da aşı yapılan kişinin yaşından mesleğine, geçirdiği tüm hastalıklara kadar veriler aşı yapılmadan önce ekrana düşecek.
Yapıldığı andan itibaren de takibe başlamak için tüm altyapısı hazır.
Bakanlık etkin ve yetkin kişisinin aktardığına göre Ocak ayında 11 milyon aşı gelene kadar ilk aşamada 3 milyon aşının 1,5 milyonu yapılacak.
OCAK’TA GELECEK 11 MİLYON
Geri kalan 1,5 milyon 28 gün sonra yapılmak için elde tutulacak.
İkinci grup 11 milyon aşı geldiğinde ise 60 yaş üstünden başlamak üzere başvuru önceliğine göre sırası gelene aşı yapılacak.
Elde kesinlikle rezerv aşı tutulması söz konusu dahi olmayacak…
Bütün bu süreçler de Sağlık Bakanlığı’nda açılan bölümden canlı olarak izlenebilecek.
Daha önce de Aralık’ta 10 milyon, Ocak’ta 10 milyon geleceğinin söylendiğini anımsattım.
Madem onlar Çin’de Türkiye için üretilecek ve depolanacak miktarlarmış.
Nisan sonuna kadar geleceği belirtilen ve sözleşmeye bağlanan 50 milyon dozda gecikme olabilir mi diye sordum, yanıt kesindi:
“Bütün süreçler anlaşma ile ağır yaptırımlara bağlandı. Çin’de çok büyük salgın olup, devletin yetkisi altında el konulması söz konusu olmazsa, bizim aşılarımız depoda ve getirilmeye hazır…”
GÖNÜLLÜ OLAMAYAN 60 YAŞ ÜSTÜ
Tartışılan bir diğer konu da 60 yaş üstüne uygulanmadığı halde, ilk aşının bu yaş grubuna yapılacak olması.
Buna ilişkin hem aşı çalışmasının başında bulunanlardan biri olan Prof. Dr. Serhat Ünal hem de Bakanlık yetkilileri benzer yaklaşımda bulundu:
“Sinovac’ın hem Çin, hem Brezilya, hem de Endonezya çalışmalarında 60 yaş üstü de dahil edildi, oradan gelen veriler bizim için de yeterlidir…”
Ayrıca Türkiye Faz-3 çalışmasının sonuçlarını bilimsel dergilerden Nature’da diğerlerinin ötesinde tam detaylı yayınlama kararı aldı.
BİONTECH, RUS AŞISI VE ASTRAZENEKA…
Türkiye Sinovac dışında üretilen Biontech ve AstraZeneka ile Rus aşısından istediği miktarda alabilecek mi?
Öncelikle Pfizer aşıyı vermiyor, Türkiye de onun yerine aşının Türk üreticisi Uğur Şahin’in firması Biontech’ten almak istiyor.
Şahin, depolarda hazır 30 milyon doz var demesine karşın, bu miktar aşıyı anında vermesinin güç olduğunu Bakanlığa iletmiş.
Aktarıldığına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Biontech ile ön sözleşme imzalanmasına karşın henüz nihai sürece erişilmediğini söylemesinin gerisinde de bu yatıyor.
AstraZeneka ile yapılan görüşmede de talepte bulunulmuş.
Verilen yanıt, “Senin bölgeye verilecek aşıyı Rusya’da üreteceğiz” olmuş.
ARJANTİN’E GİDEN MİKTAR
Rusya’dan ne zaman alınacağına ilişkin veriye ne zaman ulaşılacağı sorusuna ise “Ancak bir ay sonra bunun cevabını verebiliriz” yanıtı gelmiş.
Denildi ki:
“AstraZeneka İngiltere dışında hiçbir yere aşı vermedi, Kanada’ya 300 milyon göndereceğini söylüyor, ne kadarını yollayabildiğini kendisi de söyleyemiyor…”
Rusya ürettiği aşılardan ise ancak Nisan sonrasında 2 milyon doz verebileceğini belirtmiş.
Arjantin’de yaygın uygulanmaya başlandığına ilişkin haberleri anımsattığımda ise verilen yanıt gülümseten boyuttaydı:
“Arjantin’e gönderilen 5 bin 500 adet doz ile nasıl yaygın aşılama yapılacak anlamış değilim…”
Bırakın aşının markasını, kendi ülkesinde üreten ABD, İngiltere, Almanya veya AB dışında, Nisan’a kadar 50 milyon doz aşıyı teslim alacak başka ülkenin bulunmadığına vurgu yapıldı.
Birçok ülkenin öncelikle kendi vatandaşının aşı ile antikorunu yükseltip korumayı sağlayıp ekonomisini ayağa kaldırma yarışına girdiği bir dönemdeyiz.
Böyle bir süreçte kim ne bulursa onu yaptıracak, başka çaresi yok…
Yerli aşılar ise Faz-2 aşamasında sorun olmazsa muhtemel ki Nisan sonunda hazır olur.
Sonrasında da rahata erilir…