Siyasi trafik, seçim değil, güç gösterisi…
ANKARA’DA dün yaşanan siyasi ziyaret trafiğini dışardan izleyen biri erken genel seçimin kapıda olduğunu sanır.
Neredeyse hepsiyle konuştuğum için rahatlıkla söylüyorum ki dün birbirini ziyaret eden siyasi partilerin hemen hepsi erken genel seçimin olmayacağına inanıyordu.
Erken genel seçimden kastım da bir yıl içinde gerçekleşecek bir seçim…
Peki, seçim değilse bu trafik niye diye sorarsanız, yeni dünya düzeninin, yeni propaganda modeli olarak tanımlayabilirim.
Bunun örneklerini yakın gelecekte çok daha fazla görebiliriz; hatta bir ittifakta bulunanın diğer ittifaktaki bir parti ile görüştüğüne tanıklık ederseniz de şaşmayın.
Bir süredir zaten yaşanan bu ziyaretlere seçime kadar daha çok sıklıkla tanıklık edeceğiz…
Amaç da yeni bir taktik veya strateji değişikliğinden çok söylem çarpanını arttırmak…
Bir partinin tek başına söylediğinde öteki tabanda etki yaratmayan çarpanı, birlikte yapılan söylem ile kalıcı hale getirmek.
Daha doğrusu aynı aynı cümleleri kullanarak bunun etki gücünü çok daha ileri taşımak.
Millet İttifakı bileşenleri veya rasyonelleştirilmiş parlamenter sistem çevresinde buluşanları bu taktiği zaten bir süredir hayata geçiriyordu.
Seçim ittifakı henüz söz konusu olmadan “söylem ittifakını” yaratmayı bu sayede başarmıştı…
Bunu çok daha etkili hale getirmek için karşılıklı ziyaretlerle ikili açıklamalar yaparak, aynı bakışa sahip olduklarını seçmen tabanlarına vermeye başladılar.
Dünkü ziyaretlerden yola çıkarsak…
CHP lideri Kılıçdaroğlu, SP lideri Karamollaoğlu ile farklı zeminlerde aynı konuşmayı yapsalar seçmenin zihninde ikisinin birleştirmesi pek olasılık dahilinde olmaz.
Ancak, dün yaptıkları gibi birlikte aynı söylemi dile getirdiklerinde, hem CHP hem de SP tabanına meselelere yaklaşımlarının aynı olduğunu gösterme imkanına kavuşur.
Yaptıkları da propagandanın önemli araçlarından biri olan çarpan etkisini kullanmalarıydı…
Çünkü böylece daha fazla zemine ulaşma olanağına kavuşmuş oldular.
Yetmedi, aynı davranışı DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan’ın, İYİ Parti lideri Akşener’i ziyareti sonrası yaptıkları açıklamada rastlandı.
Bunu hem yeni Anayasa hem de Boğaziçi Üniversitesi’ne gösterilen tepkide gördük.
Yeni Anayasa konusunda kullanılan, “Önce mevcut Anayasa’ya uyduklarını, bağlı kaldıklarını göstersinler…” cümlesi iki ziyarette de karşımıza çıkması da bunun bir sonucuydu.
Ya da Boğaziçi konusundaki söylemde öğrencilere “terörist denilmesi” üzerine üretilen tepkide olduğu gibi…
Bu Millet İttifakı bileşenleri kadar Cumhur İttifakı için de geçerli...
Nitekim dün MHP lideri Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı ile görüşmek için Külliye’ye gitmesi, karşı cephede buluşanlardan çok daha etkili bir çarpan yarattı…
Başta da belirttiğim gibi bu buluşmalarla çok fazla sayıda karşılaşacağız, ancak bir sonuç üretmesi kolay olmayacak…