Türkiye'nin 'Cesur Kadın'ı
BU coğrafyada zordur kadın olmak…
Çünkü her şeyin erile, adama göre düzen kurmuştur.
"Adam gibi adam derler" mesela da "kadın gibi kadın" demezler…
Kadın haklarının en gelişmiş olduğu ülkelerde dahi üzerindeki eril bakışlarla ikinci plana itilendir kadın…
Başkalarının bakışıyla var edilir, o bakış için var olmak için çaba gösterir.
Ona sıcakkanlı, çekici, el altındaki nesne olmasını tembihleyen, öğreten de kadındır aslında.
Ölçülü, edepli, feragatli, kahkaha atmayan, oturup kalkmasını bilen, ağır başlı, itaatkâr, daha önemlisi edepli olması daha küçük yaştan beynine kazınır…
Güzel olmalıdır, çünkü başkalarının bakışı bedeninin yapı taşıdır; onunla inşa eder güzelliğini…
Hayat sahnesinde kendinden beklenen beğenilme sonucu bakışları toplama oyunudur.
Zincirlenmiş, kürek mahkumudur o bakışların…
HAYATIN EKSİK ETEĞİ
Ayna ile gerçek bedeni arasında sıkışıp kaldığı mücadelede sürekli bir arayış içindedir.
Sahte organikliklerle bulmak ister beden mükemmelliği.
Aslında bütün bunların gerisinde aradığı, bedenini taşıma ve sunum biçimine ne kadar paha biçileceğini ölçme çabasıdır.
Bu nedenle de kendisine bakılması için sürekli diyet halindedir…
Eksik etektir…
Özetle hayatın kendisine biçtiği yaşam, baştan eksiktir.
Eril tahakküm, sadece bakışıyla esir almakla kalmaz, bazıları da kadının canını da iki bacak arasına sıkıştırır.
Koruması gereken bakışlara, namusuna, iffetine, törelerine, bir de canı eklendiği için de bu çağda zordur kadın olmak.
31 YILLIK MÜCADELENİN ÖDÜLÜ
Kadının bu ağır yükünü kaldırmak, canlarını korumak için bir kadın 31 yıldır canla başla mücadele ediyor…
Sözünü ettiğim Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü…
Güllü, bu büyük mücadelesinin bir başka meyvesini yarın 2007'den bu yana ABD'de verilen "Uluslararası Cesur Kadın" (IWOC) ödülüyle alacak.
Dünya Kadınlar Günü'nünde yarın Başkanı'nın eşi, First Lady Jill Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Bilinken'ın katılacağı törenle kendisine ödülü takdim edilecek.
Geçmişte aldığı birçok ödül gibi 9 yaşından bu yana sürdürdüğü kadın hakları mücadelesinin bir başka yıldızı, rozeti takılacak.
Çünkü Canan Güllü bu coğrafyanın en yılmaz kadın örgütçüsü ve aktivisti.
ALMADIKLARI DERNEĞE BAŞKAN OLDU
Güllü ile dün sohbet ederken, annesinin teşvikiyle "kız çocuklar okusun" kampanyası için 9 yaşında başladığı aktivistliği 31 yıldır sürdürdüğünü anımsattı.
Genç yaşında mücadele istediği daha da artmış örgütlü bir yapının içinde olursa daha etkili görev alabileceği düşüncesiyle, Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve İnceleme Derneği'ne gitmiş.
"Çok gençsin" diye kabul etmemişler.
Ancak bu mücadelesini daha da keskinleştirmiş.
O gün alınmadığı dernek bugün Başkanlığı'nı yaptığı 186 şube, 52 bin 500 üyesi ile Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu çatısı altında faaliyetini sürdürüyor.
İlk dönem çektiği sıkıntı bununla da kalmamış.
Sanki kadın hakkını savunmak zengin kadının işi algılandığı için, bir de bununla uğraşmak zorunda kalmış.
Ancak yılmamış…
Son dönem kadın cinayetlerine karşı yürüttüğü mücadele de bunun göstergesi…
Güllü, bu konuda Adalet ve Aile bakanlarının mücadelelerine verdiği desteği kayda geçirdi.
Sözü AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e getirdi:
"İstanbul Sözleşmesi konusunda gösterdiği cesareti ve duruşu takdirle karşıladık. KADEM'in de bu konuda gösterdiği gayreti alkışlıyoruz. Ama Özlem Zengin'in kadın ile ilgili son sözünü de bir o denli eleştirdik. Bu da bizim duruşumuzu göstermek için yeterli… "
Bu sözleri de Canan Güllü'nün ve başında bulunduğu Federasyonu'nun duruşunu göstermeye yeter…
AFGAN KADINLAR ANISINA
ABD Dışişleri Bakanı'nın ev sahipliğinde First Lady'nin de katılıp bir konuşma yapacağı ödülden söz edeyim…
Ödül, Afganların hayatlarını iyileştirmeye yönelik adanmış çalışmaları nedeniyle suikaste kurban giden yedi Afgan kadın lider ve aktivist anısına 2007 yılından bu yana düzenleniyor.
Bu yıl pandemi nedeniyle sanal ortamda düzenlenecek Uluslararası Cesur Kadınlar Ödül (IWOC) töreni ile Türkiye'den Canan Güllü'nün de arasında bulunduğu Beyaz Rusya'dan, Çin'e, İran'dan Guetemala'ya, İspanya'dan Kamerun'a, Kolombiya'dan Mynmar'a kadar uzanan farklı ülkelerden çok sayıda kadın var.
Bunların arasında yer almak aslında Türkiye'de kadın mücadelesinin geldiği yeri de göstermek açısından önemli.
Daha önce de farklı uluslararası kuruluşlardan ödül alan Canan Güllü'nün de sesini uluslararası platformlarda da duyulmasını sağladığının en önemli göstergesi.
Hele ki kadın olmanın zor olduğu bu coğrafyada bu mücadeleyi yaparak bu noktaya getirmesi de başarısının önemini daha da arttırıyor.
Bugüne kadar hep şiddete uğramış, hayatını kaybetmiş kadınlar üzerinden kadını konuşageldik.
Bunların önlenmesi için büyük mücadele verenlerin emeğinin de aslında bir önemli karşılığı bu ödül...
Nicelerine…
Tüm kadınların gününü kutlarım…