"Merkel olmaya talip..."
İYİ Parti lideri Meral Akşener gelmekte olan sandıkta Cumhurbaşkanı adaylığına talip olmadığını aslında daha önce de söyledi.
Bu denli açıklıkta değildi belki…
Habertürk’te sorularımızı yanıtlarken ilk kez ülkenin geleceği için her türlü fedakarlıkta bulunmaya hazır olduğunu belirtip “Adaylığa talip değilim” dedi.
Aslında sözleri o gün de bu duruma işaret ediyordu.
Halk TV’de dün Suat Toktaş’ın sorusunu yanıtlarken durumunu çok daha net bir hale getirdi.
Çok daha berrak bir şekilde, “Ben Cumhurbaşkanı adayı değilim, Başbakanlığa adayım…” diyerek tartışmalara noktayı koydu.
Sözlerinin hemen ardından kendisine çok yakın bir ismi aradım.
Adının yazılmasını istemediği için veremeyeceğim Akşener’e çok yakın isim, bu açıklamanın “Millet İttifakı içinde yürütülen bir dizi politik satrancın ürünü olduğunu” söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun da bu durumdan daha önceden bilgi sahibi olduğunu da sözlerine ekledi.
KILIÇDAROĞLU DA SÖYLEMİŞTİ
Aslında benzer cümleyi TBMM tatile girmeden önce odasında sohbet ederken CHP lideri dile getirmiş, “Ben icraya talibim…” demişti.
Ancak bunların yazılmamasını istemişti…
Aynı cümleyi 2018 Nisan’ında da Kılıçdaroğlu’nun aday olmayacağını Grup Başkanvekili Engin Özkoç da benzer bir cümle ile şöyle açıklamıştı:
“CHP Genel Başkanı, Başbakanlığa taliptir, parlamenter sisteme taliptir; demokrasiyle yönetmeye, laik Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetmeye taliptir…”
Akşener’e yakın isme bunu anımsattığımda, “Aslında her ikisi de uzun süredir aynı şeyi söylüyor…” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun bir süre önce tanımladığı Cumhurbaşkanı profiline ilişkin sözlerine dün Akşener’in de “Sayın Kılıçdaroğlu’nun (Cumhurbaşkanı) profil anlatımına katılıyorum” diye destek verdiğini anımsattı.
İLK OLARAK GİK’TE AÇIKLADI
Akşener’in bu kararından aslında dün akşam sözleri arasında bir cümlede söylediği gibi bu tutumundan haberdarmış.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu dün sohbetimizde, “Sayın Genel Başkan bize GİK toplantımızda söylemişti” dedi.
Akşener’in bu çıkışı ile parlamenter demokratik sisteme olan “tutku ve kararlılığını” net şekilde sergilediğini belirtti.
“Bu açıklama İYİ Parti olarak bu konuda bizim kapı arkası diplomasi yapmayacağımızın da en önemli kanıtı...” dedi.
Akşener’in HDP ve İmralı ile ilgili açıklamasına da dikkat çekti:
“Genel Başkanım da söyledi. İmralı gayrı meşru bir yapıdır. Mahkeme tarafından da suçlu bulunmuş terör örgütünün başının yattığı yerdir. Siz onu muhatap alıyorsunuz, asıl sizin onunla (Öcalan) aranıza mesafe koymanız gerekir.”
CHP OLDUKÇA MEMNUN
İYİ Parti liderinin açıklaması Kılıçdaroğlu üzerindeki HDP baskısını kaldırdığı, adaylık konusunda da tartışmayı bertaraf ettiği için CHP’de de memnuniyet yaratmış.
Hatay’da CHP’li Büyükşehir Belediye başkanları ile toplantıda olan Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Aday kim olacak Kemal Kılıçdaroğlu mu, yoksa Meral Akşener mi tartışmasını Meral Hanım kendi açısından bitirmiş oldu” dedi.
Kılıçdaroğlu açısından durumun ne olduğunu sordum, CHP liderinin bu konuda yakın geçmişteki açıklamasına işaret etti.
Buna ittifak bileşenlerinin karar vereceğini söyledi.
BEŞ HEDEF
Akşener’in dünkü açıklaması siyasette bir tartışmanın önünü kapatırken, yeni bir sürecin de önünü açmışa benziyor…
Görünen şu ki Akşener açıklamasıyla bir taşla 5 hedef vurmak istedi.
1- İttifak içinde en önemli kırılgan hassas nokta olarak görülen adaylık tartışmasını sonlandırdı.
2- CHP ve İYİ Parti’nin 2018’in aksine ortak aday çıkarmasının kolay olacağını gösterdi.
3- Parlamenter sistemin kendisi için ne denli önemli olduğunu ilan etti.
4- Millet İttifakı’na olan bağını ve bu yapının kendisi için de önemini sergiledi. Dinamik bir şekilde devam ettiğini gösterdi.
5- Ülke çıkarlarının kendi çıkarlarının önüne geldiği mesajını bu konuda hassas olan sağ sosyolojik tabanına gösterdi.
BAYAR’IN YOLUNDA
Asıl üzerinde durduğu da zaten sonuncusu…
Daha önce de buradan yazdım, Celal Bayar’ın yolundan gidiyor…
İçinden çıkıp geldiği, siyasete ilk adımını attığı merkez sağ seçmeni yeniden bir araya toplayıp ona önderlik yapmak için yeni bir Halka Doğru Hareketi’ni başlatmış bulunuyor.
Bir zamanlar Demokrat Parti, sonrasında Adalet Partisi, ANAP ve DYP’de kendini bulan sağ seçmene önderlik yapmak için çaba gösteriyor.
Akşener bu yolda önemli bir mesafe de alıyor; en azından kamuoyu yoklamalarının hemen hepsindeki veriler bunu sergiliyor.
MERKEZ SAĞ LİDERLİĞİ
O nedenle etkinliğini yitirmesi için uğraştığı bir Cumhurbaşkanlığı yerine, etkinliğini parlamenter sistem ile yukarı taşımak için çabaladığı Başbakanlığa talip oluyor.
Sağ seçmenin en çok hoşlandığı icraatın başı olmanın peşinden gidiyor…
İdeolojik olarak ayrışmakla birlikte siyaseten beraber olduklarıyla gösterdiği uyum ile de toplumda bir süredir arzulanan kutuplaşma karşıtı duruş sergiliyor.
Kamuoyu yoklamaları da bunun karşılığını gösteriyor…
Yakın çevresinde bir süredir dile getirildiği gibi bu pazar günü itibarıyla Başbakanlık görevini bırakacak olan Angela Merkel’in siyasetteki kimliğini Türkiye’de hayata geçirmeyi hedefliyor.
Merkez sağı yeniden bir araya toplayıp, ona önderlik etmenin bir birlik içinde iktidarda taşıyıp uzun süre orada kalmanın yolunu arıyor.
En yakınındakilerin de söylediği gibi, "Angela Merkel olmak istiyor…"