Babacan tam ittifak istiyor…
KURULUŞUNUN bugün ikinci yılını kutlayan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, iki ay öncesine göre Millet İttifakı’na katılma konusunda daha net.
Hatta ittifakın her alanda, hem Cumhurbaşkanı adayı hem de milletvekili seçiminde sağlanması gerektiği görüşünde.
Bunun için de iktidara gelindiğinde anında devreye konulacak 5 yıllık bir ilke ve değerler çalışması ile planlamasının yapılıp bugünden kamuoyuna duyurulması taraftarı.
Bunları 6 liderin Ahlatlıbel buluşmasında da dile getirmiş, bu kez kendi ev sahipliğinde 27 Mart’ta gerçekleşecek 6 liderin ikinci zirvesinde de dile getirmeye hazırlanıyor.
Bir grup gazeteci arkadaşımla birlikte dün akşam Bilkent Otel’de Babacan ile yemekte buluştuk, İttifak sürecinden Cumhurbaşkanlığı seçimine, DEVA’nın bugün geldiği duruma kadar birçok konuyu konuştuk.
SEÇMEN PROFİLİ
Bugün ikinci yılını kutlayan DEVA üyelerinin siyasi eğilimleri üzerine yaptırdıkları bir çalışmayı açıklayarak söze girdi ve şu detayı paylaştı:
“Üyelerimizin yüzde 37’sinin daha önce AKP’ye, yüzde 20’sinin CHP’ye, yüzde 10’unun HDP’ye, yüzde 10’unun İYİ Parti’ye, yüzde 6-7’sinin MHP’ye oy verdiklerini, kalanların ise hiçbir partiye oy vermediklerini belirledik…”
DEVA’nın Millet İttifakı’na katılımı konusunda da yakın geçmişin ötesinde çok daha net konuştu:
“Hepimizin bir ittifak vizyonu varsa, ki görünen o yönde, değer ve ilkelerde uzlaşılması gerektiğini görüyoruz. Toplumsal algıda bu ittifak olarak yerleşti. Ama konuşulması gereken çok da konu var. Geçiş süreci, ilkeler, ekonomi ya da diğer başlıklarda mutabakata varmamız gerekiyor.”
Soruyu birkaç kez farklı şekilde yönelttik, hemen hepsinde de gelinen noktanın kendilerini Millet İttifakı'nın bir unsuru haline getirdiğini, yine de konuşulması gereken konuların bulunduğunu söyledi.
Seçimin ardından ilk 90 dakikada yapılacak açıklamaların önemli olduğunu, özellikle özgürlük ve demokrasi konularındaki açıklamaların önem arz edeceğini vurguladı.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasına benzer şekilde 6 parti kurmayının başka konularda bir araya gelip gelmeyeceği konusunda ise şu an bir çalışmanın olmadığını, bir süre ikili partiler olarak çalışmanın yapılacağını, daha sonra altılıya dönebileceğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı adayının 6 liderin katılımı ile belirlenmesi ve bu isim konusunun henüz erken olduğu üzerinde mutabakatın devam ettiğini de söyledi.
BUGÜNDEN DAHA KÖTÜSÜ
Hafta sonu AK Parti ve MHP’nin %90 oyunun olduğu Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde kendisine gösterilen ilgiye de dikkat çekti.
Ekonomik sıkıntının seçmen üzerindeki etkisine vurgu yaptı, ancak seçmene iktidara geldiklerinde bu sıkıntılardan kurtulacağına ilişkin bir güven vermek gerektiğinin de altını çizdi.
Bu ortamda partisinin ve muhalefetin oy oranının neden daha yukarılara çıkmadığını anlatan şu cümlesi de dikkat çekiciydi:
“AK Parti seçmeninin doğru okuyup, tercihini doğru ortaya koyacağı bir durumu ona vermeliyiz. Korkular çok iyi değerlendirilmeli. Desteğin niteliği ve niceliği var. AK Parti’ye seçmen yarınlar bugünden daha iyi olacak diye oy verirdi. Bugün ise bundan daha kötüsü olursa ne olur diye bakıyor. Ekonomik açıdan daha kötüsü de var. En azından pahalı da olsa elektrik ve her gün gelen zamla 20 lirayı aşan benzini buluyor. Bizim ona yarının daha iyi olacağının güvenini vermemiz gerekiyor.”
DOĞAL AKIŞI İTTİFAK YÖNÜNDE
Babacan’ın diğer konulara bakışı da şöyle oldu:
"Demokrasinin refah ve güvenlik üretebileceğini ispatlamalıyız"
“Otokrat liderlerden demokrat liderlere dönülen ancak hazırlıksız olduğu için çözüm üretemeyen ülkeler var. Demokrasinin ve demokrat insanların vatandaşları için refah ve güvenlik üretebileceğini ispat etmemiz lazım. Aksi halde başka bir döngü gelir ve işler başka otokrat lidere doğru evirilebilir. Onun için sadece seçim kazanmak değil, demokrasinin de kazanmasını sağlamak ve Türkiye’yi kazanmak çok önemli.”
"Altı parti çalışmasının doğal akışı ittifak yönünde"
Partisinin seçim ittifakına yaklaşımını da anlatan Babacan şu ifadeleri kullandı:
“Altı partinin ortak çalışması bir ittifak vizyonuyla devam edecekse, ki doğal akışı bu yönde, o zaman kurulacak ittifakın ilke ve değerlerinin de çalışılması ve üzerinde uzlaşılması gerekiyor.”
"Başka ittifaklarla ilgili konuları aklımızdan geçirmek etik olmaz"
“Böyle bir süreç içerisinde biz bir aktör olarak yer almışken, altı partinin bu sürecinin doğal akışının sonucunun ittifaka doğru olduğuyla ilgili bir ön kabul de varken başka ittifaklarla ilgili konuları aklımızdan geçirmenin ve başkalarıyla bu işleri konuşmanın etik olmayacağını düşünüyoruz. Alternatif süreçler etik olmaz bizim açımızdan. Yedek ittifak çalışmamız yok.”
"Geçiş sürecinin yol haritası için masaya genel başkanlar oturabilir"
“Geçiş sürecinin yol haritası başta olmak üzere altı partinin beraber çalışacağı konuları tespit ettik. Bunun bir süre daha ikili temaslarla gitmesi, gerekirse altılı masa kurulması düşünülebilir. Bu sefer, geçiş sürecinin yol haritasıyla alakalı olarak altılı masada direkt genel başkanlar seviyesinde oturulup son nokta koyulabilir. Çünkü orada kritik siyasi kararla ilgili hususlar var.”
EN ÇOK MESAİ KÜRT SORUNUNA
“Kürt sorununun varlığını kabul ediyoruz. Çözümünün temel insan hakları ve özgürlüklerin aynen tanınmasından geçtiğini söylüyoruz. Çözüm sürecinde bir terör örgütünün yapacakları ile kendi vatandaşlarımızın temel haklarının ilerlemesinin aynı masada pazarlık konusu yapılmasını yanlış görüyoruz. Terörle mücadeleyi ayırmamız gerekiyor. Terörle mücadelenin sadece teröristleri etkisiz hale getirerek bitmeyeceğini bilmek gerekiyor. 40 yılda bitmiş mi? Bölgesel ve bölge ötesindeki ülkelerle yakın diyalog, iş birliği gerekiyor. Kök sebeplere inmek, çatışma çözümü alanına bakmak gerekiyor. Programımızı hazırlarken en çok mesai harcadığımız alan Kürt sorunuydu.”
"IMF’ye ihtiyaç görmüyoruz"
“Dünya tarihi şu andaki kadar bol parayı görmedi. Üstelik bedava çünkü faiz sıfır. IMF’nin kaynaklarının avantajlı olduğu dönemler genelde piyasalarda faizlerin yüksek olduğu ve IMF’nin piyasa şartlarından daha uygun finansman sağladığı dönemlerdir. Siz güveni oluşturun, Türkiye’nin risk primi düşsün, o zaman IMF’nin kaynaklarına benzer ya da belki daha da uygunu piyasalardan zaten temin edilir. Şu anda ihtiyaç görmüyoruz.”
"Tarıma bütçesi kur garantili hesaplara verilecek yüzde 6’lık fark kadar"
“520 milyarlık dövize endekslenmiş mevduat hesabı var. Döviz kurunda her yüzde 1 artış, devletin 5 milyar daha kur farkı ödemesi demek. Yüzde 2 arttığında 10 milyar… 29 milyar tarım bütçesi var. Tarıma ayrılan bütçenin tamamı, kurdaki sadece yüzde 6’lık artışla kur garantili mevduat hesaplarına verilecek fark kadar. Faizlerin yüzde 17’den yüzde 25’e çıkmasının ilk yıla düşen kısmı üstüne ödenek olarak gelecek. Bu yılın bütçesi ilk aylardan bozuldu.”
"Her apartmanda en az bir DEVA Partili var"
“973 ilçenin 705’inde varız. Bundan en az 550 tanesinde tabelamız var. Sosyal medyada daha çok varız. Her apartmanda insanların DEVA Partili olduğunu bildikleri en az bir komşusu var.”
