Sandık planları…
BAYRAM haftasının bitimi ile siyasetin sandık sathına tam giriş yapması kesinleşti.
Bunun ilk işaretleri zaten bir süredir veriliyordu.
Bu aydan itibaren sandığa bir yıl kalacağı için, bundan sonra ne zaman yapılırsa yapılsın adı erken genel seçim olmaz; zamanından biraz önce yapıldı denilir.
Zaten bugün seçim kararı alınsa, Kanun gereği en az 60 günlük süreye ihtiyaç var…
Hazırlıkların yapılması da dikkate alınırsa en erken sonbaharda seçime gidilir ki, bu da sandığa 6-8 ay kala yapılan bir seçim olur.
Bunun da adına erken seçim denilmez…
İster muhalefetin iddiasındaki gibi bu yılın Kasım’ında, ister iktidar kesiminde dile getirildiği gibi, 2023 Haziran sonu veya Temmuz başında olsun, partiler sahaya inmek için hazırlığını yapmış bulunuyor…
MİTİNGLER SÜRECİ BAŞLIYOR
Muhalefetten yola çıkarsam…
İYİ Parti lideri Meral Akşener, uzun süredir il gezilerini sürdürüyordu; aktarıldığı kadarıyla buna, bir iki yerde miting eklenebilir.
CHP ise daha kapsamlı bir hazırlık içinde…
Ay sonunda il, ilçe, büyükşehirler dahil 250’ye yakın belediye başkanı ile Van’da kampa girmeye hazırlanan CHP, onun hemen öncesinde de 21 Mayıs Cumartesi günü Bursa’da büyük bir miting düzenleyecek.
İktidarı erken genel seçime zorlamak amacıyla geçen yıl sonlarında, “Milletin Sesi” adı verilen mitingler serisine başlanacağı duyurulmuş ve ilk adım Aralık’ta Mersin’de atılmıştı.
Kış şartları nedeniyle de yaz aylarına bırakılmıştı; bu kapsamda ikinci miting 21 Mayıs’ta Bursa’da düzenlenecek.
PROPAGANDANIN KOORDİNASYONU
CHP’deki en büyük sıkıntı ise propagandanın koordinasyonu…
Genel Merkez’in başlattığı bir propaganda, bir milletvekilinin hiç de alakası olmayan bir konuda attığı tweet ile dağılırken, iki büyükşehir belediye başkanının Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerindeki tartışmadan da çıkamıyor.
TORUN: BEN DE ELEŞTİRDİM
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Ramazan Bayramı dolayısıyla memleket ziyareti diye adlandırılmış olsa da Cumhurbaşkanlığı atağı olarak değerlendirilen Karadeniz gezisi de bunun örneği…
Şurası açık ki, CHP’nin sosyolojik tabanının bir kısmından gelen eleştiriler, geziden beklenen hedefin ötesinde zemine konuyu taşıdı.
Nitekim CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da dünkü sohbetimizde İmamoğlu’nun Karadeniz seyahatinden Genel Merkez olarak bilgilerinin bulunduğunu belirtti.
Geziye ilişkin şu sözleri de dikkat çekiciydi:
“İmamoğlu'nun Büyükşehir Belediye Başkanımız olarak gitmesi bizim açımızdan memnuniyet verici. Sonuçta CHP’nin yükselmesi için çaba gösteriyor. Ancak gazetecileri beraberinde götürmek yerine, keşke isteyen gazeteci kendisi gelsin, dilediği gibi geziyi takip etsin, biz de kendilerine yardımcı olacağız denilseydi. Davet edilince başka bir tartışmaya yol açıldı. Bu açıdan benim de eleştirdiğim yönleri oldu…”
KARAMOLLAOĞLU’NUN ZİYARETİ
Muhalefetin 6’lı masasındaki diğer partileri de kendilerini ölçümlemek için şehir gezilerinin yanında bazı yerlerde nokta mitingler düzenleme çabasında.
Ancak henüz bir karara varılmış değil.
SP lideri Karamollaoğlu ise gelecek hafta düzenleyeceği liderler turunda yeni sürece nasıl girilmesi gerektiğine ilişkin kişisel görüşlerini paylaşma gereği duymuş.
SP kurmayları bunun 6’lı masayı güçlendirici bazı öneriler olduğunu belirtmekle yetindi, içerik hakkında detaya girmedi.
CEVVALİYET AŞISI
İktidar tarafında ise durum biraz daha farklı…
Ramazan sürecinde uzun süredir hareketsiz kalan teşkilatı yeniden cevval hale getirmek için yoğun bir çaba var.
Ancak AK Parti kurmaylarına göre, hımbıllaşma sürecine girilmesine neden olan gelişmeler teşkilatın inisiyatifi dışındaki nedenlerle gerçekleştiği için, yeniden cevvaliyet aşısını tutturmak zor oluyor.
Ekonomide yaşanan kriz ve AK Parti’nin dayandığı orta alt kesimin gittikçe yoksullaşması da bu zorluğa katkı sunuyor.
Buna karşın toplumda var olan, “Bir başkası gelirse bugünden daha kötü olabilirim…” kaygısı, şimdilik umutlarını diri tutmaya yetiyor…
Ekonomik krizden yine AK Parti’nin ülkeyi çıkaracağına yönelik kanıyı önce teşkilatına kabul ettirmeye uğraşıyor.
AK Parti bütün bunları 3-5 Haziran'da Kızılcahamam'da parti yöneticileri ile gireceği kampta masaya yatırmaya hazırlanıyor.
KAYDAKLAR VE KANDİL
AK Parti’de bunun yanı sıra milliyetçi muhafazakar kesimi konsolide edecek adımlar da var.
Suriyeliler olarak adlandırılan mültecilerden bir milyonunun ülkelerine geri dönüşünün sağlanması ve HDP’nin kapatılma süreci beklentilerinin başında geliyor.
Azerbaycan’da Dağlık Karabağ’ın kurtarılması veya Libya benzeri bazı yeni yurt dışı kahramanlıklara odaklı adımlar da buna ilave olabilir.
Bir süredir dile getirilen Türk askerinin Kandil’e operasyon düzenlemesi ilk sırada dile getirilenler arasında.
Ayrıca Ege’de kimliği belirsiz kayalıklarda Yunanistan’ın gösterdiği tutuma karşı sert tutum sergilemek gerektiği de dile getirilen sözler arasında.
Kaydaklar olarak adlandırılan, hangi ülkeye ait olduğu belli olmayan kayalıklardan biri olan Bodrum açıklarındaki Kardak kayalığı, Tansu Çiller’in 1996 yılındaki Başbakanlığı döneminde Yunanistan ile savaşın eşiğinden dönülen önemli bir gelişmeye sahne olmuştu.
Son dönem bu adalar üzerinde Yunanistan’ın son dönem hak iddia eden söylemleri Ankara’da kaşları kaldırmış bulunuyor.
Özetle Ankara Bayram dönüşü kolları sıvamış sandık için zemin hazırlıyor…