Masa mı belirleyecek, masadan mı çıkacak?
TÜRKİYE son dönem iki konuda netleşti…
Birincisi bu yıl içinde bir seçim olmayacak…
İkincisi de seçim takvimi açıklanana kadar bugün de İYİ Parti’nin ev sahipliğinde toplanacak 6 partinin liderler zirvesinden aday adı çıkmayacak.
Bu yıl içinde seçim ihtimalinin azalmasının en önemli göstergesi de dün asgari ücrete yapılan zam oranı.
Ankara’da siyaseti iyi okuyan birçok isim, hatta AK Parti içindekiler dahi eğer 6 bin 300 lira gibi bir rakam gelirse Kasım’da seçim olacağı anlamına geldiğini ileri sürüyordu.
Öngörüldüğü gibi olmadı, baştan konuşulan rakamla sınırlı kaldı…
Dolayısıyla seçim beklentisinde olanların ağırlıklı bölümü de artık Nisan veya Mayıs ayında bir seçimin olabilirliğine işaret ediyor.
İktidar tarafı Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin de dün bir daha kayda geçirdiği gibi Aralık sonrasında enflasyon rakamlarında iniş, ekonomide iyileşme bekliyor.
Geçmişteki öngörülere bakıp, ne denli gerçekçi bulunur ayrı konu, inandıkları gelecek yılın Mart sonunda normalleşen Türkiye tablosu ile karşılaşılacağı…
Zaten seçime 11 ay kalmışken, bu yılın sonu veya gelecek yılın ortası olmuş çok fark eden bir durum olmayacak.
Bundan sonra her siyasi partinin adımının gerisinde, sandık hesabının olduğu bilinecek.
MUHALEFETİN BEKLENTİSİ
Hemen belirteyim, Kasım ihtimalinin gittikçe zayıflıyor olmasından iktidar kadar muhalefet partileri de hoşnut.
Muhalefetin memnuniyetinin gerisinde yatan gerekçe ise ekonominin çok daha ağır yükü ile muhatap olarak kıştan çıkan seçmenin, iktidar karşıtı tutumunun daha sert olacağı…
Muhtemelen de bugün bir değişiklik ile öğle saatlerinde İYİ Parti lideri Akşener’in ev sahipliğinde buluşacak.
ALTILI MASAYA YENİ İSİM…
Toplantıya katılacak 6 siyasi partinin etkin ve yetkin isimleri ile yaptığım sohbetlerden yola çıkarak söylüyorum ki bu toplantının gündeminde de Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin bir madde yok.
Toplantıda ağırlıklı olarak oluşturulan seçim güvenliği, ekonomi, seçim sürecinde yapılacak işlerle ilgili komisyonların raporları üzerinde durulması hedefleniyor.
Toplantının tek yeniliği bu kez akşam değil de öğle saatlerinde olması.
Onu da İYİ Parti Basın Müşaviri Murat İde medyanın gündeminde bir gün sonra yer almasının önemine dikkat çekerek öğle saatinde olmasını önermiş.
Akşener de öneriyi haklı bulup liderlere aktarmış ve toplantı öğle saatine alınmış.
Toplantıda gündeme getirmesi halinde Karamollaoğlu’nun geçen haftalardaki liderler ziyaretinde de dile getirdiği seçim öncesi koalisyonun oluşturulması, en azından üst bürokratik kadroların aday ile birlikte kamuoyu karşısına çıkması önerisinin ele alınması da olası…
Özellikle Gelecek Partisi’nde dile getirilen dikkat çekici bir konu başlığı da “Altılı Masa” söyleminden uzaklaşılması gerektiği…
Bunun için görüş, farklı bir ismin bulunmasının yararlı olacağı yönünde.
CHP’den de bu görüşe katılanlar olmakla birlikte, Millet İttifakı adını gölgeleyeceği düşüncesiyle karşı çıkanlar da var…
Konunun masaya gelmesi söz konusu olur mu, liderler buna onay verir mi bu da masanın konusu…
ADAY PROFİLİ BERRAKLAŞIYOR
Meselenin tabii bir de adayın özelliklerine ilişkin boyutu var…
Altılı Masa Nisan ayında yaptığı toplantıda sürekli gelen sorulara da ortak yanıt bulunması amacıyla bir aday profili çıkarmış ve liderler de bugüne kadar bu söylemin ardında durmuştu.
Çıkarılan aday profili, “aday uzlaşmacı, özgürlükçü, demokratik değerleri içselleştirmiş, milletin tamamını kucaklayan, siyasi ahlak ilkelerini benimseyen, liyakat sahibi” diye bir kalıba oturtulmuştu.
Ancak son dönem buna bazı eklemeler de geldi.
Özellikle adaylığı üzerinde en çok konuşulan CHP lideri Kılıçdaroğlu, adayın profilinde çizilen çerçeve içinde kalan, ancak silueti daha belirgin hale getirin açıklamalar yaptı.
Akşener de anımsanırsa, bunlara katıldığını belirtip, sonuna “bir de seçilebilir olması” cümlesini ekledi.
Kılıçdaroğlu, önceki gün de BirGün Gazetesi’nden Yaşar Aydın ve Nurcan Gökdemir’in sorusunu yanıtlarken silueti biraz daha belirgin hale getirdi.
Topluma güven vermesi, liderlerle uyumlu çalışması, sembolik biri olması, Altılı Masa'nın aldığı kararları hayata geçirecek kararlılıkta olması, Altılı Masa’da var olan güveni sarsmaması, devlet geleneğini bilmesi, kendi egosunu yenmesi, ‘her şeyi ben bilirim; yetkim var, nereden çıktı bu parlamenter sistem?’ demeyecek birinin olması gerektiğini söyledi.
Buradan yola çıkarak şu söylenebilir ki Cumhurbaşkanı Adayı liderlerin oy birliği ile belirlenecek cümlesine bir de Altılı Masa’dan çıkacak tanımı eklenebilir.
Hatta adı da konulabilir…
Peki Kılıçdaroğlu’nun adaylığına diğer 5 parti nasıl bakıyor derseniz, bugüne kadar itiraz edeni görmedim.
Çok sıcak bakmayan, ancak itirazı olmayanın dahi söylediği tek cümle var:
“Kemal Bey'in hakkı, hatta en fazla hak eden de denilebilir; ama seçilebilecek durumda olması kaydıyla…”