Altılı Masa'nın kararı
ALTILI Masa'nın ilk kurulduğunda üstlendiği misyon, parlamenter demokratik sisteme geçiş sürecinin yol haritasını çıkarmaktı.
Parlamenter sisteme geçiş sürecinde ve sonrasında yapılacaklar belirlenecek, katılan 6 parti de ortaya konulan yol haritasına uyacağını taahhüt altına alacaktı.
Ancak yolda ikinci bir görevi üstlendi; “adayın da masada ortak belirleneceğine ve tek adayla gidileceğine” karar verdi.
O günden bu yana da adayın kim olacağına kilitlendi.
Hatta önceki akşam açıklanan Altılı Masa bildirisinde aday konusuna birkaç kez vurgu yapılması, liderlerin de içinde bulunduğu durumdan etkilendiklerini gösteriyordu.
Her ne kadar her toplantı öncesi liderler seçim tarihi açıklanmadan adayın masada ele alınmayacağını sürekli tekrar ediyor olsa da iktidar çevrelerinin de katkısı ile aday konusu daha öne çıktı...
Seçmen tercihini yönetecek, hedeflerin ne olduğunu ortaya koyacak önceliklerin hiçbiri kamuoyu gündeminde yer bulmaz oldu.
Önemli olan parlamenter demokratik sistemin çalışma yöntemi, uçaktaki pilot gibi, kimin kumanda da oturduğunun önemi olmayacak, sistemin temsilcisi olacak diye çıkılan yolda, işler tersine döndü.
Temsilcinin parlamenter sistemi oluşmaya başladı.
Özetle başta konulan hedef, yarı yolda üstlenilen yükün perdesinde kaldı…
Böyle olması da kaçınılmazdı…
YENİ KOMİSYON
Altılı Masa’nın önceki günkü toplantısında liderler de bunu görerek yeni bir komisyon oluşturma kararı almış.
Aslında bu konuda bir süredir Saadet Partisi’nden de benzer öneri dile getiriliyordu.
Adı: İletişim Komisyonu…
Yeni yapının görev alanı da Altılı Masa’nın hem kendi içinde iletişimi sürdürmek, yapılanların kamuoyuna yansıtılmasında daha etkin olmak; parti teşkilatlarına yapılanları anlatacakları kısa ve öz pasajlar iletmek, sivil toplum kuruluşları ile Altılı Masa çalışmalarını buluşturmak olarak tanımlanmış.
Aktarıldığına göre komisyonda partilerin medya ile ilgili genel başkan yardımcılarının yanı sıra, basın müşavirleri de görev üstlenecek.
Yeni kurumsal yapının gelecekte devamı da hedeflenmiş.
YAPILACAKLAR LİSTESİ
Bu aşamada kamuoyundan da gelen, “Sürekli toplanılıyor, parlamenter demokratik sistem söylemi dışında bir cümle gelmiyor” eleştirilerini anımsattım.
Toplantıda bu da masanın konusu olmuş.
Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde Ağustos’ta yapılacak olan altıncı toplantıya kadar yapılacakların listesinin çıkacağını ve kamuoyunun kendi faydasına nelerin yapılacağı konusunda gelecek toplantı fikir sahibi olacağı belirtildi.
İletişim Komisyonu’nun kurulmasının da bu açıdan önemine vurgu yapıldı.
Saadet Partisi’nin etkin isminin bu konudaki benzetmesi ilginçti:
“Yangın söndürme cihazı talimatı gibi, biz sistemin nasıl ve hangi yöntemle kullanılacağını bir talimata, sisteme bağladıktan sonra kimin kullandığının önemi kalmaz…”
Benzer yaklaşım dün gördüm ki CHP’de de var…
DEVAM MI TAMAM MI?
İsim sırasına göre SP’de gelecek ay yapılacak zirve ile partiler tamamlanmış olacak…
Partiler baştan bir tur daha atar mı?
Soruya liderlerin yaklaşımları farklı.
Bazıları ihtiyaç halinde toplanmasının yararlı olacağı görüşünde, ancak bazıları bunun bir kültür oluşturduğu ve devamının kamuoyu nezdinde fayda sağladığı bakışında.
Yol haritası ve yapılacaklar listesi gibi, bu konu da SP’deki son toplantıyı bekliyor…
SEÇİMİN TARİHİ
Liderlerin beklentilerine yönelik durum da bu konu gibi biraz farklı.
Bazıları ekonominin durumundan yola çıkarak Kasım ayında erken seçimin olabileceğine yönelik beklentisini diri tutuyor.
Ancak ağırlıklı bölümü seçimin gelecek Mayıs ayında yapılacağı kanısında…
Eğer Kasım’da bir seçim olacaksa da Kanun gereği Eylül’de kararının alınması gerektiği için zaten bu tarihte aday belirlemek için zorunlu toplanmaları gerekecek.
Şurası açık ki farklı siyasal kültür ve ideolojiden gelen altı partide adaylık konusu en basit mesele gibi duruyor…