İran Zirvesi'nin kazananı...
ASTANA sürecine uygun olarak Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin dün Tahran’da bir yenisini gerçekleştirdiği zirvenin sonuçlarından çok sunduğu algı önemliydi.
Özellikle Ukrayna işgali nedeniyle batıdan izole edilen Rusya Devlet Başkanı Putin açısından...
Londra merkezli Chatham Hause MENA’nın dün tweetinde de vurguladığı gibi, Putin Ukrayna savaşından bu yana en yüksek profilli ziyaretini gerçekleştirerek, batıya izole olmadığını gösterdi.
Bunu da bölgenin askeri olarak en güçlü iki ülkesinin lideri ile poz vererek gerçekleştirdi.
Dolayısıyla bu zirve, sonuçlarından daha çok Putin’in batıya yönelik mesajı açısından önemli bir kazanımdı.
ABD Başkanı Biden’ın Orta Doğu’da İran ve Rusya karşıtı blok yaratma çabasının hemen ardından bu durumun yaşanması da bu mesajının önemini daha da arttırdı.
İRAN’IN DÜŞÜK PROFİLLİ TUTUMU
Buradan yola çıkarak İran açısından da önemli olduğu söylenebilir.
Ancak, Türkiye gibi baştan bu yana Ukrayna konusunda tarafsızlık politikası güden Tahran yönetimi açısından da bu zirvenin bir getirisi yok.
Nükleer görüşmelere de katkı sağlaması zaten söz konusu değil, sadece bulunduğu pozisyonu teyit etmesine katkı veren bir durum.
Zirveye ev sahipliği yapan İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney de zaten zirveye dönük mesajlarını doğrudan açıklamak yerine, sosyal medya hesabı ve devlet televizyonu üzerinden vermeyi tercih etti.
İran’ın bu yöndeki en önemli mesajı da Türkiye’nin bir süredir YPG/PYD/PKK gruplarına karşı operasyon düzenlemek istediği Suriye konusunda geldi.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi sonrası basın toplantısında batılı ülkeler gibi terörist ayrımı yapmadıklarını, her kim sınırların güvenliği ve ülkeler için tehdit oluşturuyorsa terörist kabul ettiklerini bildirdi.
Ancak Reisi ile Erdoğan’ı kabul eden Hamaney, İran televizyonu üzerinden tutumunu net açıkladı, “Suriye'ye yapılacak herhangi bir askeri saldırı bölgeye zarar verecek ve teröristlere fayda sağlayacaktır" dedi.
Dolayısıyla bu konuda da tutum değiştirmedi…
Diğer yandan da tutumunu açıktan sunmak yerine devlet televizyonu üzerinden vererek profil düşürdü...
TÜRKİYE’NİN DURUMU
Türkiye açısından ise durum farklı…
Aslında ABD yönetimi uzun süredir Türkiye’nin diğer bölge ülkeleri gibi keskin bir pozisyon almasını istiyor.
Ancak Ukrayna savaşında da sergilediği gibi Ankara, AB üyesi ülkelerin sert Rusya karşıtı tutumuna yönelmedi.
Her iki tarafa da eşit duran davranış sergiledi.
Bu sayede iki büyük krizin çözülmesine, tahıl sevkiyatının da aksaklıklarına rağmen olumlu gelişmesine yol açtı.
Öteden beri hep sorunlu olan Ankara-Tahran ilişkilerinin, son dönem İsrailli turistlere karşı engellenen suikast girişimiyle gerilmesine karşın kopmadı.
Suriye sahasında, özellikle Tel Rifat bölgesinde İran yanlısı milislerin hareketlerinin rahatsız edici tarafını da Ankara harekatını sessizce yapıp, konuyu gerilim vesilesi haline çevirmedi.
Sonuç olarak Ankara’nın da burada iki önemli kazanımının olduğundan söz edilebilir.
İlki Rusya lideri Putin’e yüksek profilli gezide NATO üyesi bir ülke lideriyle görüntü verme olanağı sağladığından söz edilebilir ama Ankara bu sayede dünyanın önemli bir sorununu, Ukrayna’da sıkışıp kalan tahıl meselesini çözdü.
Kendisi açısından da önemli bir kazanım elde etti.
AB ülkelerinin neredeyse tamamı, gerilen Rusya ilişkilerinin darbe vurduğu doğalgaz kesintisinin, kendilerine kışın nasıl bir yük getireceğinin hesabını yapıyor.
ANKARA’NIN RAHATLIĞI
Oysa Ankara’nın kışın gelecek doğalgaz konusunda eli rahat...
Ayrıca tahıl meselesine çözüm üreterek bu konudaki tutumunu da batılı ülkeler nezdinde haklı zemine oturttu...
Bugün Almanya’nın doğalgaz sorununa yana yakıla çıkış aradığı bir süreçte Ankara’nın bugünkü konumu itibarıyla Ukrayna sürecinden birçok batılı ülkenin aksine zarar görmeden çıktığı açık.
Ancak bu durum Suriye sahasında Rusya ile ilişkilerin iyi bir seviyede gittiğine de işaret etmiyor.
Rusya da İran gibi Suriye sahasında yeni bir operasyona sıcak bakmıyor.
İHA VE SİHA’LAR DEVREDE
Buna karşın belki başta planlandığı gibi olmasa da Ankara Suriye sahasında son günlerde İHA ve SİHA’lar aracılığıyla ciddi operasyon gerçekleştirdi.
Özellikle önce ABD ile yapılan ve uzlaşılmadan biten, sonrasında da Rusya ile gerçekleşen mutabakat kapsamı dışına taşan ihlal aşımı yerlerde silahlı insansız hava araçları ve uzun menzilli toplar ile operasyonunu gerçekleştiriyor.
Bölgeyi yakından takip eden ORSAM’dan Oytun Orhan’ın aktardığına göre son bir hafta içinde bombardıman daha da yoğunlaştı.
Ancak bütün bunlar Suriye sahasında geniş kapsamlı bir operasyonun yapılmasını sağlamayacak.
Orhan’ın da dün vurguladığı gibi, iki ülke operasyona karşı olduğunu ortaya koymasına fırsat sağladığı için zirvede bu konu daha da zor hale geldi…