Muhalefet Eylül'ü, iktidar Şubat'ı…
SEÇİM otobüsü üzerinde Anadolu kentlerinde attığı turlarla bugüne gelen siyaset, dün itibarıyla miting meydanına indi.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Kayseri’de miting yaparken, CHP lideri Kılıçdaroğlu da yarın Balıkesir’de olacak.
Hemen belirteyim, 15 Temmuz’da Saraçhane ve önceki günkü cami çıkışı gerçekleşen 41 açılış töreninden hoşnut kalmayan AK Parti, Kayseri mitingi için çok yoğun çaba gösterdi.
CHP ise Balıkesir’de gövde gösterisinde bulunma konusunda kararlı.
CHP’yi Balıkesir’de güçsüz sanan da yanılır; geçen seçim İYİ Parti ile arasında aday çekişmesi olmasa, rakiplerinin anketleri dahi aday gösterilen CHP milletvekili Ahmet Akın’ın Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesine kesin gözüyle bakıyordu.
Ancak ittifak protokolü gereği CHP adayını geri çekince, İYİ Parti adayı kazanamadı, AK Parti’nin galibiyetiyle sonuçlandı.
MİTİNGLER DÖNEMİ BAŞLADI
Görünen o ki hafta başından itibaren ekranların münazara konusu iki mitingin kalabalığı ve verilen mesajları üzerine kurulacak…
Ancak siyaset, oyun mitingdeki kalabalık ile ölçülmediğini yarım asırdan fazla süre önce, merhum Osman Bölükbaşı’nın özdeyişe dönüşen “sap çok, tane yok” sözüyle öğrendi…
Daha önce de bu sütunda vurguladığım gibi, ileride çok daha önemli bir konu öne çıkmaz ise bu dönem sandığın ana aksını ekonomi tayin edecek.
Zaten iktidar da muhalefet de ekonomi odaklı siyaset yürütüyor…
Her ikisinin beklentileri, umutları ve sandık sonucuna ilişkin değerlendirmeleri ekonomi üzerinden yürüyor.
Muhalefet ekonominin daha fazla taşımayacağını, bundan dolayı Kasım’da seçime gidilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtip, yığınağını buna göre yapıyor.
İktidar ise Aralık sonrası bir rahatlama olacağını, Şubat itibarıyla da dengelerde iyileştirmenin görülmeye başlayacağını varsayıp, seçimi Nisan sonrası için planlıyor.
TARİH İÇİN EYLÜL’DE GEL…
Aslında her ikisinin de karar tarihi iki ay sonrası; Eylül…
Nedeni de Milletvekili Seçimi Kanunu…
Şöyle ki…
Anadolu’nun birçok yerinde kış koşullarının çok ağır geçmesi dolayısıyla Kasım sonrası sandık kurulması pek mümkün olmuyor.
Muhalefetin Kasım hesabı da buna dayanıyor.
Milletvekili Seçimi Kanunu gereği bir seçim kararı alınması halinde en erken 60 gün sonra sandığın kurulması gerekiyor.
Dolayısıyla Eylül ayında karar alınmalı ki ancak Kasım’da seçim yapılabilsin…
Onun için muhalefet erken seçim çağrılarını dile getirirken, hükümetin Eylül’de ne yapacağını görmek istiyor.
KARAMOLLAOĞLU ÖTELEMEK İSTEDİ
Özellikle 6’lı masa açısından bunun iki nedenle de önemi var.
Bugün için olma ihtimali gittikçe zayıflamasına karşın, muhalefetin bütün ekonomi kurmaylarının daha ileri gidilemeyeceği konusunda hemfikir olduğu Kasım’da bir seçim gerçekleşirse, 6’lı masanın buna göre bir ittifak düzeni kurması gerekiyor.
Bununla birlikte 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayının adının da Eylül ayında belirlenmesi ve açıklanması anlamına geliyor.
Yeni kanun yürürlüğe girmeyip, ittifak partilerinin oyları sepetin içinde birlikte sayılacağından muhalefeti güçlü kılıyor.
Bugün adı öne çıkan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık sürecini de kolaylaştırıyor.
Bütün bunların da 21 Ağustos’a ertelenen 6’lı masa toplantısında ele alınması bekleniyor.
Bu arada öğrendiğine göre toplantının 7 Ağustos’tan 21 Ağustos’a ötelenme talebi bu ay ev sahipliği yapacak SP lideri Karamollaoğlu’ndan gelmiş; diğer partilerin bir talebi olmamış.
Onlar da uygun bulmuş.
İKTİDAR ŞUBAT’A ODAKLI
İktidar kesiminden gelen mesajlar ise Kasım’ı hiçbir şekilde işaret etmeyip, Nisan sonrasına odaklı.
En önemli verileri de hükümetin EYT, 3600 ek gösterge ile emekli ve memurların maaşlarının iyileştirilmesine dönük düzenlemelerin Ocak’ta TBMM’den geçirileceğini açıklaması…
Buna asgari ücretin Ocak’ta yeniden belirlenmesi de eklendiğinde Nisan sonrası seçimin olma olasılığı daha baskın hale geliyor.
Dolayısıyla iktidar kesiminde Şubat gibi bir iyileşmenin sağlanacağı ve seçime yeni kanun ile gidilmesine dönük hazırlık daha yoğun sürüyor.
ADAY ADI YERİNE SİSTEM
Eğer böyle olursa muhalefetin de buna göre pozisyon alması gerekiyor.
Çünkü yeni kanunla seçime gidildiği takdirde partilerin oyları sepet dışında, her birinin aldığı oranla sınırlı kalacağı için hangi partinin kimin listesinden seçime gireceğinin de o tarihte kesinleşmesi gerekiyor.
Bu da partileri %3 oy alarak Hazine yardımından faydalanmak için yoğun çaba göstermeye itiyor, birbiriyle rekabeti üretiyor.
Ayrıca adayın isminin açıklanmasının da Ocak sonrasına kalma gibi bir durumu da beraberinde getiriyor.
Muhalefet, aday ismi açıklanmayınca Erdoğan’ın rakibi olarak parlamenter sistemin öne çıktığına, kendileri açısından da bunun fayda getirdiğine inanıyor.
4 AY ÖNCE VEYA SONRA
Her ne olursa olsun, dün itibarıyla siyaset sahaya inmiş ve seçimin gongunu vurmuş bulunuyor.
Ayrıca sandığa bir yıldan az bir süre kaldığı için, erkeni veya geçi gibi bir anlamı da kalmadı.
Bundan sonra ne zaman yapılırsa yapılsın seçim takviminden biraz önce gerçekleşmiş olur.
Hele ki Haziran sonunda yapılmayıp, Mayıs’ta yapılacağına ilişkin iddialar da dikkate alındığında 4 ay önce veya sonra gelmiş sandığın arasında da fark yoktur…