Altılı masanın açmazları…
İLK turun son toplantısını bugün gerçekleştirecek 6’lı masanın geldiği yeri sanırım en iyi şu soru cümlesi tanımlar:
“Partiler, beslendikleri masayı ne denli önemsiyor?”
Altılı masa içinde olan kiminle konuşsam, farklı cümlelerle de olsa sözü benzer noktaya getiriyordu.
Neden de açık, 6’lı masa bugüne kadar çok fikir üretti, birçok konuda belge çıkardı.
Ancak bunları ortaya konulmuş bir strateji içinde yapmadı.
Hiçbir parti masayı etkin aktör durumuna getirmek istemedi…
Onun yerine, kendi parti stratejisinin beslenme yeri gördü...
Seçim stratejisine ilişkin kararlar oluşmadı; seçime nasıl gireceklerine ilişkin de pozisyon belirleyemedi.
“ÖNCE BEN SONRA MASA”
Çünkü hepsi, “önce ben, sonra masa” diye meseleye bakıyor.
Masa üzerinde yaptıkları açıklamaları da ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanı adayının kimin olacağı üzerine yoğunlaşıyor.
Oysa bu seçimde, Cumhurbaşkanı seçimi kadar, TBMM’nin oluşumu da önemli…
Kim Cumhurbaşkanı seçilirse seçilsin, parlamentoda yeteri çoğunluğu yoksa değil ülkeyi yönetmesi, adım dahi atması olanaksız.
Çünkü Anayasa gereği, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenen bir konuda, TBMM kanun çıkarırsa kararname hükümsüz kalır.
Oluşacak araştırma ve soruşturma komisyonları da cabası…
İKİNCİ TURUN TRAMPLENİ OLUR
Bundan önemlisi Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalması…
Milletvekili seçimi aynı gün yapıldığı için Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalması halinde, Meclis çoğunluğunu alan taraf üstünlüğü ele geçirir.
İkinci tur için 15 gün sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı sandığında Meclis'i tramplen haline getirir.
ÇOK VEKİL Mİ, YOKSA 301 Mİ?
Ancak 6’lı masadaki partilerin neredeyse tamamı birlikte çıkaracakları toplam vekil sayısından çok, kendilerinin alacağı milletvekili sayısına odaklı politika yürütüyor.
Buradan yola çıkanlar, sayının artmasının 6’lı masanın da sayısının artması anlamına geleceği savını da ileri sürebilir.
Ancak 6’lı masadaki diğer partiyi aşağı çekerek aldığı vekilin salt çoğunluk olan 301 sandalyeyi aşmaya faydası olmaz.
Daha ilerisi bazı partilerin üzerinde çalıştığı, 6’lı masadaki partilerin hangisi, hangi ilde liste ittifakı yaparsa daha fazla milletvekili çıkaracağı üzerindeki çalışmasını da anlamsızlaştırır.
KALACAM MI, AYRILACAK MI?
Çünkü 6 partinin seçim döneminde masada kalıp kalmayacağına yönelik kesin bir taahhüdü yok.
Partilerin işbirliğini sürdürüp, sürdürmeyeceği belli olmadığı, protokole bağlanmadığı için, elde edilen veriler icraata dökülemiyor.
Diğer partinin masada varılan stratejileri alıp ayrılması durumunda sıkıntıya düşecekleri endişesini gizlemiyor; bir an önce ittifak oluşumunun sağlanmasını istiyor.
Dolayısıyla Meclis seçimi için yapılamayan ortaklaşma, Cumhurbaşkanlığı seçimindeki ortak hareketin iklimini bozuyor.
Bu da masayı uzun vadeli planlarda stratejisiz bırakıyor; kısa vadeli taktiklerle hareket ettiriyor.
Son dönem ekonomi yönetimi ve çözüm yolları üzerinde süren tartışmalar da bunun yansıması…
TASLAK METİN BU KEZ YOK
İşte bütün bunların bugünkü liderler zirvesinde ele alınması kaçınılmaz görünüyor.
Nitekim SP Genel Merkezi’nde bugün saat 14.00’te başlaması planlanan zirvenin diğerlerinden fakı var.
Geçmişte olanların aksine önceden bir taslak metin hazırlanmadı; metnin liderlerin üzerinde tartışmaları sonrası çıkması yönünde görüş belirdi.
Yani karar toplantısı olması planlandı.
Karardan kastım, liderlerin de olumlu battığını açıkladıkları gibi turlara aylık devam edilmesi; geçiş sürecinin yol haritasına ilişkin ilkeler bütünü çıkarılması…
Yani, seçimin hemen ardından Cumhurbaşkanı kararlarını ne şekilde işleyeceğinin ilkelerinin bugünden belli olması…
İsimlendirmeden, atamalarda uygulanacak usulden, çıkacak kararlara kadar nasıl bir yol haritasının uygulanacağı, Cumhurbaşkanı, kabine ve liderlere hangilerinin bırakılacağı…
Somut adımların atılacağı, işbirliğinin seçim sonrasında da devam edeceği, hatta Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimi kampanyalarında nasıl bir kampanya yürütüleceğine kadar çok sayıda konunun karara bağlanacağı toplantı arzu ediliyor.
ATA TOHUMLU YEMEK
Bu arada SP’nin liderlere bir de yemek sürprizi var; parti teşkilatı bir süredir ata tohumları üzerinde çalışıyordu.
Çok sayıda çiftçiye de ata tohumu gönderilmiş ve ürünleri de yetişmişti.
İşte domatesinden, salatalığına, kabağından, patlıcanına, taze fasulyesinden maruluna, nanesinden maydanozuna kadar ata tohumlarından elde edilmiş ürünlerle yapılmış yemek çıkarılması amaçlanıyor.
Bu zirveden çıkacak sonuç aslında 6’lı zirvenin bundan sonrasının görülmesini de sağlayacağa benziyor…