Ötekinin mahallesinde siyasetin asıl hedefi…
BAŞKANLIK sistemi ve beraberinde partileri zorunlu ittifaka yönelten yapılanmalar siyasetin icra biçimini de değiştirdi.
Hem sistem, hem de politika okumasını toplum hala eskiye göre yapıyor.
Okuduğu üzerinden olabilirlik hesapları yapıp aritmetik sonuç çıkarıyor.
Beklediği sonuç çıkmayınca da gerekçelerini üretme peşine düşüyor…
Dikkat çeken ise bunu siyasetçiler bir yana, işi siyasete taktik ve strateji üretmek (spin doctor) olanların da yapıyor olması…
Son dönem başörtüsü çevresinde yaşananlar da bunun göstergesi…
Bu kapsamda soru şu:
“Zaten konu kapanmışken, sorun olmaktan 2017 Anayasa ve 2018 yasa düzenlemeleri ile çıkmışken, CHP bu adımı niçin attı?”
KARAR AYLAR ÖNCESİNDEN
Son bir haftadır CHP’nin konuyla ilgili isimleriyle sohbet ediyorum.
Aktardıklarına göre karar yakın geçmişte ortaya çıkmış bir durum değil.
Bir süredir CHP milletvekillerinin Anadolu gezileri sırasında vatandaştan gelen, “İktidara gelince başörtüsüne yine yasak getirecek misiniz?” yönünde şüpheci yaklaşımlar gündeme gelmiş.
CHP lideri Kılıçdaroğlu da konuyu dar bir kadro içinde ele alıp, ne yapılması gerektiğini sorduğunda farklı öneriler gündeme gelmiş.
Kılıçdaroğlu TBMM’ye en fazla kanun teklifi sunan ve kanun yazma tekniği açısından yeteneğini sergileyen milletvekili Sezgin Tanrıkulu’ndan bir kanun teklif metni hazırlamasını istemiş.
TBMM’ye sunulan metin en az 4-5 ay önce hazırlanılmış ve Kılıçdaroğlu’na teslim edilmiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alevi açılımı yapması ve ardından da başörtüsüne ilişkin yeni bir öneri getirmesi gündeme geldiğinde teklifi sunma kararı alınmış.
ÖTEKİ MAHALLE
Her siyasi adımın bir getirisi olur…
CHP’nin buradan edinimini ne olacak?
Bu soruya genelde verilen yanıtlar bir süredir ekranlarda her akşam tekrarlanıyor.
Ancak konuşlar içinde diğerlerinden farklı şu cümle dikkatimi çekti:
“Siyaset son dönem öteki mahallenin içine yönelik oyun kuruyor. Biz de Erdoğan’a bu oyunu bildiğimizi gösterdik. İyi bildiğini ileri sürdüğü mahallesinde aslında sıkıntıda olduğunu sergiledik.”
İyi bildiğinden söz ettikleri muhafazakar- mütedeyyin kesim olduğu açık.
Kamuoyu yoklamalarında, sorun bitmiş olmakla birlikte muhafazakar kesimin başörtüsü konusundaki endişesinin düşünsel dünyasında devam ettiği görülünce, bunu belirgin hale getirme kararı alınmış.
Bu sayede topluma başörtüsü sorununun 20 yıllık AK Parti iktidarında bitmeyip devam ettiğinin sergileneceği kanaati oluşmuş.
Aslında kendisi için bir zamanlar öteki olarak görülen mahallenin içindeki kaygı ve endişesinin ortaya çıkarılması ve kendilerinin de sanılan olmadığının sergilenmesi amaçlanmış.
ALEVİ AÇILIMI
Onlara göre Erdoğan da bir süredir Alevi açılımı üzerinden CHP’nin etkin mahallesinin içine oynuyor.
Aynı zamanda bu konuda bir sorun kalmadığına ilişkin algıyı yıkıyor, hafızalarda yeniden canlandırarak kendisine oy veren Sunni kesimi etrafında konsolide ediyor.
Yakın geçmişte öteki ittifakı çatlatma çabasına tanıklık edilen siyaset, anlaşılan o ki o alanda sonuç alamayacağını görünce, mahallesinde, yani seçmeninde çatlak yaratma çabasına yönelmiş…
Böylece kutuplaşarak konsolide olmuş, cam tavana dayanmış gibi aylardır hiçbir yere kıpırdamayan seçmen kitlesinin harekete geçirilmesi hedeflenmiş.
Ne derece başarılı olacağı da seçim süreci yaklaştıkça kitlelerin davranışıyla karşımıza çıkar.
Yeni olan ise bir zamanlar ABD’deki gibi, “Başkanın Adamları” (Wag The Dog) filmine de konu olan propagandanın farklı uygulama yöntemine geçmiş olması…