Referandumsuz çözüm göründü...
BAŞÖRTÜSÜ konusunda Anayasa değişikliğine dayanan siyasi restleşmede iki tarafta da referandum endişesi belirmişti.
CHP’deki endişe, gündemde bir sorun yokken bu noktaya bizzat getirmiş olmaları ve Anayasa değişikliğinin referandumlu olması halinde karşılaşacakları tabloydu.
Hele ki referandumun, seçim ile birleştirilmesi ve üç sandığın buluşturulması durumunda ortaya çıkacak sonucun sorumluluğu da düşündürüyordu.
Bu endişe AK Parti’de de vardı…
Onlar da referandumun geçmişte birçok örneğinde de karşılaştığı gibi amacından sapıp, “Erdoğan için evet hayır” oylamasına çevrilmesiydi.
AK Parti ve Adalet Bakanlığı tarafından iki gazeteci arkadaşımıza iletildiği anlaşılan değişiklik metni her iki cephenin de bir nebze nefes almasını sağladı.
İki maddede değişiklik öngören değişiklik metni Meclis’te dün iki tarafı da rahatlatmıştı…
MEDENİ KANUN’DA DA AYNI
Hemen belirteyim, ortaya çıkan metin CHP’nin, “Eğer ki başörtüsü dışında bir konu gelirse destek vermeyiz” yaklaşımını kaldırmış.
CHP, aile ile ilgili 41’inci maddeye eklenmesi planlanan, “Aile, kadın-erkekten oluşur…” cümlesine itirazı düşünmüyor.
Gerekçelerini de “Medeni Kanun’da da kadın-erkek hükmü yer alıyor” diye açıklıyor.
Ayrıca İstanbul Sözleşmesi’nde de kadın erkek tanımının yapıldığına vurgu yapılıyor.
Yani, maddenin bu haliyle geçmesi İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönüşün önünde engel teşkil edecek endişelerini de ortadan kaldırıyor.
Ancak düzenleme bu şekliyle geçerse, gerekçesinin çok iyi yazılması gerekir.
Çünkü toplumun en küçük nüvesi olarak tanımlanan aile sadece kadın erkekten değil, çocuklardan da oluşur.
Bu durumda kız çocukları bulunan bir ailede, babanın boşanma veya vefat sonucu ayrılması ailenin ortadan kalkmasına mı yol açacak?
Ya da tersi…
Anne, baba ve çocuktan oluşan aileyi Anayasa’da kadın ve erkekten oluşur diyerek farklı bir tanıma getirmek de başka bir tartışma…
Ancak hemen belirteyim ki muhalefet bunları bu aşamada sorun etme niyetinde değil…
GÜNDEMDEN DÜŞER
Anayasa’da değiştirilmesi düşünüldüğü ifade edilen 24’üncü maddeye eklenecek, “Hiç kimse başı açık ya da kapalı olduğu için kamuda çalışma, eğitim öğretim hakkında mahrum bırakılamaz” ifadesine de baştan itirazları yok...
Dolayısıyla TBMM’de 400 üzerinde bir oyla maddelerin bu haliyle geçme olanağı yüksek.
Ancak yine de temkinli yaklaşıp, maddeler gelmeden önce kendilerini bağlayacak bir açıklamada bulunmaktan kaçınıyorlar.
Eğer ki bu haliyle gelirse Anayasa değişikliği uzun sürmez, kısa sürede TBMM’den geçer ve gerilim de biter…
Faydalı tarafı ise yıllardır üzerinde tartışmalara zemin oluşturan başörtüsü konusu Türkiye’nin gündeminden düşer…