Siyasetin rot balansı…
SON iki hafta içinde yaşananlara bakalım…
Kulaktan kulağa oyunu oynansa bu denli sapma yapmaz…
Rot balansı bu denli ayarsız olmaz…
Başörtüsünü yasal güvenceye kavuşturma adımı ile başladı.
Konu el yükseltilip yasa yerine Anayasa aşamasına getirildi.
Referandum ihtimali ortaya çıkınca, “Temel hak ve özgürlükler referandum konusu olamaz” kuralı anımsandı.
Başka yasalar üzerinde de ayrık tutum sergiliyorlar, TBMM’de aynı Genel Kurul salonunda ortak oy kullanmıyorlar gibi AK Parti’nin Anayasa değişikliği için HDP ziyareti üzerinden tartışmaya dönüldü.
Yeni bir “demokratik açılım” olacağına yönelik iddialar devam ederken, “Neden HDP ile birlikte olmayacağız, tabii ki olacağız” sesleri yükseldi.
Derken, konu HDP kapatılmasına dönüştü…
Bu arada hazırlanan iki maddelik Anayasa değişikliği metninde de değişiklik yapılıp yeniden yazıma gidilmesi kararı alındı.
Bitti sanırken dünün yeni konusu masaya sürüldü.
O da muhalefet Anayasa değişiklik görüşmesine Genel Kurul çalışmasına katılıp “hayır” oyu kullanarak mı, yoksa salona hiç girmeyerek mi karşı duracak?
Bir de pazartesi günü yapılacak 6’lı masa liderler zirvesi bu konuda nasıl bir karar alacak?
Bir de İYİ Parti lideri Akşener, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı aday olması konusunda zorlayacak mı?
Bugün yapılacak duruşmada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında siyaset yapmasına engel olacak şekilde bir yıldan fazla ceza alacak mı?
Bu kadar çoklu çarkın birbirinden aykırı yönlerde hareket edip, doğru zamanı gösteren saat yoktur…
Zemberek boşaltır...
İMAMOĞLU HAKKINDA KARAR ÇIKMAZ…
Sondan başlayayım, İBB Başkanı İmamoğlu davasından dün CHP, İYİ Parti ve SP’nin konuyu yakından takip eden hukukçuları da karar beklemiyordu.
Gerekçeleri de mahkemenin sunulan iki şahidi, birinin yurt dışında, diğerinin de hastanede olması nedeniyle henüz dinlememiş olması…
O nedenle, kendilerinden emin şekilde “Bugün %99 karar çıkmaz; %1 ihtimal ise her daim en büyüktür” esprisini yapıyorlardı.
CUMARTESİ KILIÇDAROĞLU, PAZAR MANSUR YAVAŞ İLE…
ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylık beklentileri konusundaki yaklaşımını dün bu sütunda aktardım…
Zaten bu ay yapılacak 6’lı masa toplantıda aday belirlenmesi de söz konusu değil…
Seçim öncesi ve hemen ardından izlenecek yol haritası üzerinde durulacak.
Bir de dün toplantıya ev sahipliği yapacak DEVA Genel Başkanı Babacan’ın dün iki saat görüştüğü İYİ Parti lideri Akşener’in masanın karar vermesini istediği BTP’nin katılımı ve başörtüsü ile ilgili Anayasa değişikliğinde ortak tutum alınmasına yönelik talebi var.
Nitekim dün Babacan ile de bu konuyu müzakere eden Akşener’in, yarın da Adana’da belediyenin açılışları, akşam da Büyükşehir Belediye Başkanı Karalar’ın oğlunun düğününe CHP lideri Kılıçdaroğlu ile birlikte katılacak.
İYİ Parti’nin tepkisini çeken CHP’nin başörtüsü atağı sonrası Kılıçdaroğlu ile Akşener ile kez görüşecek olması nedeniyle Adana buluşmasına önem veriliyor.
Akşener ertesi gün ise ABB Başkanı Yavaş ile geniş bir etkinliğe katılacak.
İYİ Parti ABB Grup Başkanı Adnan Beker tarafından düzenlenen etkinliğin amacı Başkent’teki tüm esnaf ve sanatkarları Altınpark içinde yemekte buluşturmak.
İYİ Parti’de Akşener ve Yavaş’ın tam da 6’lı masanın bir gün öncesinde yan yana poz vermesine siyasi anlam yükleyen sayısı oldukça fazla…
Hemen belirteyim, geçmişte de benzer etkinliklerde buluştular…
GİRİP GİRMEME KARARI
Son olarak Anayasa değişikliğine ilişkin iki maddeye gelirsek…
İki madde üzerinde değişiklik yapan metin henüz kesinleşmedi, muhtemelen gelecek haftaya kalır.
Cumhur İttifakı bileşenleri her hal ve şartta Genel Kurul’da oylanması konusunda ısrarlı; ancak yine de son kararı Erdoğan ve Bahçeli verecek.
Muhalefet cephesinde ise durum biraz farklı…
İYİ Parti’nin talebiyle pazartesi yapılacak 6’lı masa zirvesinde karara bağlanacak ancak, dün ortaya çıkan eğilim Genel Kurul’a hiç girilmemesi yönündeydi.
Konuştuğum CHP, SP, DEVA ve İYİ Parti’nin bazı etkin isimleri, Anayasa konusunun kapanması için girmemenin daha doğru olacağına işaret etti.
Gerekçeleri de referandumlu çözüm için gerekli 360 da bulunamayacağı için meselenin kapanacağı ve seçim meydanlarında da Cumhur İttifakı bileşenlerinin bunu kullanmasının mümkün olamayacağı.
Hatta CHP’deki bir grup, girmeme yönünde bir karar alınması halinde AK Parti’nin, “Meclis’te artık güçleri kalmadı, kanunları geçiremiyorlar” algısına yol açmamak için değişikliği askıya alacağı görüşünde.
Başta da belirttiğim gibi Ankara’da siyasetin başladığıyla, bitirdiği aynı değil.
Matruşka bebeklerde bile içinden çıkan birbirine benzer, burada bırakın içinden çıkan konuyu, dokusu dahi beş benzemez…
