CUMHURBAŞKANI Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili mahkeme kararına karşı duruşunu dün daha da netleştirdi.
Hemen öncesinde de zaten Hukuk Politikaları Başkan Vekili Mehmet Uçum, Habertürk için kaleme aldığı yazıda ortaya koymuş, mahkemenin İmamoğlu hakkındaki kararına karşı Külliye'nin bakışını şu cümle ile ortaya koymuştu:
“Bu suç kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı işlenmiştir. Kamu suçudur.”
Bunun ifade özgürlüğü kapsamında ele alınmaması gerektiğinin de altını çizdi.
ERDOĞAN’IN KARARA BAKIŞI
İmamoğlu’nun bu sözlerini YSK üyelerine karşı söylemeyip İçişleri Bakanı’nı hedef aldığına ilişkin ifadelerini ve görevinden alınan mahkeme hakiminin durumuna ise girmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün Mardin’de konuya bakışını, “Konu bir şahsın hakimlere hakaret ettiği iddiasıyla aldığı cezadan ibaret. Ortada ne bir fikir kavgası ne hizmet kavgası mevcut” diyerek konunun kendileriyle ilgili olmadığını söyledi.
Eğer bir hata varsa bunun İstinaf veya Yargıtay aşamasında düzeltileceğine inandığını da söyledi.
Yakın geçmişte AK Parti Sözcüsü Çelik ve Grup Başkanvekili Turan aracılığıyla da dile getirilen benzer sürece nokta koydu…
Anlaşılan o ki İmamoğlu’nun tepesinde Demokles’in kılıcı sallanmaya devam edecek.
Yargı süreçlerinin ne kadar kısa veya uzun zamanda tamamlanacağını öngörmek olası değil.
Ancak yukarıda da bahsettiğim gibi Nisan sonu veya 14 Mayıs’ta seçim olursa bu kadar kısa vadede tamamlanması olanağı da görünmüyor.
CHP KARARLI
Buna karşın CHP’deki tutum çok net…
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun da mahkeme kararı sonrası da kayda geçirdiği gibi belediye başkanlarının adaylığına sıcak bakılmıyor.
“İstanbul ve Ankara Belediye Meclislerine hakim olan ağırlık da dikkate alınarak, aday olmak için ayrılmaları halinde Başkanların yerine AK Partili birinin geleceği için” buna fırsat tanınmak istenmiyor…
CHP yönetimi de mahkeme kararı sonrası durum değerlendirmesi yapmış, vardıkları karar şu yönde:
- Aday sadece 6’lı Masa’da değil, öncesinde CHP’nin Parti Meclisi ve Meclis’inde belirlenecek, karar buradan çıkacak.
- Adayımız belli Kemal Kılıçdaroğlu, bundan da vazgeçmemiz pek olası görünmüyor.
- Mahkeme kararı sonrası Cumhurbaşkanı seçimini riske atamayız.
- Bir başka partinin CHP kurullarının alacağı karara müdahalesine de sıcak bakmayız.
Bunu söyleyenler CHP’nin farklı bakış açısına da sahip olan etkin üç ismi…
CHP LİDERİ NE ZAMAN DUYDU
CHP'li yöneticilere İmamoğlu'nun mahkumiyet kararı ile ilgili bilgiden CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun ne zaman bilgi sahibi olduğunu da sordum.
Verdikleri yanıt ilginçti.
"Biraz geç haberdar olduk..."
Bu aşamada İYİ Parti lideri Akşener'in İstanbul'a giderken diğer liderlere de telefonla ulaşıp bilgi aktardığı, uçakta olduğu için CHP lideri Kılıçdaroğlu'na ulaşamadığı bilgisi vardı; bu konuyu da kapsayan şekliyle şu veriyi aktardılar:
"İmamoğlu’nun 'Saraçhane’ye davet' paylaşımı, 14 Aralık günü saat 13.47’de yapıldı. Sayın Akşener de bu paylaşımı alıntı yaparak saat 14.29’da 'Ankara’dan yola çıktım' mesajını paylaştı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun içinde bulunduğu THY uçağı ise, Türkiye saati ile 11.29’da Berlin Havalimanına indi. Özetle, Saylın İmamoğlu'nun davetinden 2 saat 18 dakika önce, heyette bulunan herkesin telefonu açıktı."
Şu kadarını söyleyeyim CHP Genel Merkezi kol kırılır, yen içinde kalır veya kan kusup, kızılcık şerbeti içtim modunda meseleyi dışarı taşımaktan uzak duruyor ama benden söylemesi oldukça buruk...