Seçimin birinci cemresi düştü…
SEÇİMİN ilk cemresi dün itibarıyla TBMM’ye düştü…
Bundan sonraki süreçler en zor dönemleridir.
Çünkü milletvekilleri Genel Kurul’dan çok sandığı düşünür, seçmenle ve listedeki sırasıyla ilgilenir.
Bu da ister istemez partileri ve yöneticilerini zor durumda bırakır.
Oysa bugüne kadar özellikle de iktidar açısından rahat bir süreç vardı, Meclis’te çoğunluğa sahip olduğu, muhalefet de yeterince engelleme yapmadığı için kanunların geçmesinde sıkıntı olmuyordu.
Muhalefet de zaten sıkı engelleme yapmak uğruna abanmıyordu…
Böyle bir zeminde dün iki taraf da siyasi taktik açısından iki önemli gelişmeye imza attı...
AK Parti’nin Anayasa’nın iki maddesindeki değişiklik nedeniyle bugün için randevu talebinde bulunduğu İYİ Parti, önceki gün yanıt vermemiş ve konuyu değerlendireceğini söylemişti.
GEREKÇE İKİ DOKUNULMAZLIK
Her iki tarafın aktardığına göre İYİ Parti dün AK Parti’yi arayıp, Çarşamba günü için talep ettikleri randevuya yanıt vermeyeceğini bildirdi.
Gerekçe olarak Meclis'te bekleyen 1700 dosyanın arasından İYİ Parti’li Lütfü Türkkan ile CHP’li Ali Mahir Başarır hakkındakilerin seçilip bugün Anayasa- Adalet Karma Komisyonu'na getirilmesini gösterdi.
Bir yandan milletvekilleri hakkında dokunulmazlıklarının kaldırılması için çaba gösterilirken, diğer taraftan AK Parti ile görüşmelerinin mümkün olmadığını iletti.
İYİ Parti yöneticileri dün sohbet ederken, bu iptalin bundan sonra hiç görüşmeyecekleri anlamına gelmediğini, yetkili kurullarında durum değerlendirmesi sonrası ileride tekrar görüşmenin olası olduğunu da belirtti.
“KAÇTILAR” DENİLMESİN DİYE…
Benzer yaklaşım dün CHP’de de vardı; Grup Başkanvekili Özgür Özel, ileride görüşmenin olası olduğunun altını çizdi.
Aslında Millet İttifakı’nın iki bileşeninin Anayasa’nın başörtüsü ile ilgili iki maddesine destek vermekten kaçtılar suçlamasıyla karşı karşıya kalmamak için böyle bir yola girdiği anlaşılıyor.
Ayrıca İYİ Parti’nin hazırlığını yürüttüğü, CHP’nin de katkı sunacağını belirttiği başörtüsü ile ilgili yeni metni getirip, buna AK Parti’nin desteğini istemesi için de diyalog yolunu kapatmak istemiyor.
AK Parti ise Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in de altını çizdiği gibi süreci devam ettirme kararlılığında.
Muhalefetten değişiklik yönünde öneri gelirse, iki maddelik Anayasa metnini esas alarak değişiklik önerileri üzerinde konuşmaya hazır olduklarını AK Parti yöneticileri dile getiriyor.
MHP ise hazırlanan metnin değiştirilmesine şu aşamada çok sıcak bakmıyor.
Özetle, CHP ve İYİ Partili iki milletvekilinin dokunulmazlığına ilişkin bugün Karma Komisyon’daki süreç bundan sonraki gelişmelerin de tayin edicisi olacak…
TAKTİK HATALAR
Aslında Anayasa ile ilgili süreç tam da istediği gibi yoluna girmiş, İYİ Parti de destek vermeye hazırlanmışken, CHP ve İYİ Parti’den iki vekilin dokunulmazlık dosyasının gündeme getirilmesi, AK Parti açısından taktik hata.
Öncelikle seçime 4-5 ay kalmışken, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmış olması, Yargıtay sürecine kadar çok yol varken bir şey ifade etmeyecek.
Sadece iki milletvekilini partilerinin tekrar aday göstermesinin yolunu açacak.
İkincisi kamuoyunda HDP milletvekilleri hakkındaki dokunulmazlık dosyaları ile ilgili gittikçe yerleşen bir kanaat vardı; tepki oluşturmuyordu.
Oysa o benzer 158 dosyanın içinden CHP ve İYİ Parti’den iki vekilin çekilip alınması, AK Parti’nin tüm muhalefete karşı bu süreci çalıştırdığına yönelik bir kanıyı oluşturmasına neden oldu.
OLAYI İZAHA FIRSAT VERDİ
Ayrıca olay sonrası sessiz kalmayı tercih eden Türkkan’a küfür ettiği kişi hakkında yaptığı araştırma dosyalarını ortaya serme imkanı verdi.
Sosyal medya hesabından son üç gündür Türkkan’ın bu kişinin “Akşener’in gezisini provoke etmek amacıyla oraya getirildiğine ve iddia ettiği gibi yakınının da şehit kabul edilmediğine” ilişkin iddiaları yayınlanıyor.
Baştan oluşmuş kanının, bumerang etkisi yaratmasına neden olunduğu görülüyor.
Bir diğer sıkıntı Anayasa sürecine ilişkin…
Burada da muhalefetin taktik hatası ortaya çıkıyor; çünkü randevu talebinin reddedildiği açıklaması yapıldı.
Oysa muhalefet, kendi metnini hazırlayıp gelene kadar ötelediğine yönelik bir tutum belirlemiş olsaydı, başörtüsüne dönük Anayasa değişikliği teklifinden uzaklaştılar suçlamasıyla karşı karşıya kalmayacaktı.
KADÜK KALABİLİR
Buna karşın Anayasa sürecinin HDP’nin ardından CHP ve İYİ Parti’nin tutumu sonrası TBMM’den 360’ı bulup geçmesi çok zor.
Hatta bundan sonraki süreçte Meclis’in çalıştırılması güç...
Görünen o ki EYT ile ilgili düzenleme geçtikten sonra diğer kanunların geçmesi imkansız hale gelir, her adımda muhalefet yeterli çoğunluğun bulunmadığı gerekçesiyle karar yeter sayısı isteyip Genel Kurul’'u tıkar...
Bu da milletvekili çoğunluğu nedeniyle Meclisi çalıştırma yükümlülüğü üzerinde olan AK Parti’yi sıkıntıya sıkar ve bekleyen yasaları çıkarmasının önüne geçer.
Nitekim ilk örneği de dün yaşandı; muhalefetin karar yeter istemesi sonrası Genel Kurul, yeteri kadar milletvekili bulunmadığı için kapandı.
Zaten önünde 45 gün kadar süre kaldı; listeler belli olduktan sonra Genel Kurul’a gelip oy verecek milletvekili bulunmaz.
Anayasa girişimi bu süreçte belki de oylamaya girmeden kadük kalır…
Başta da belirttiğim gibi Meclis’e seçimin ilk cemresi düştü; her ay diğeri gelir…
Nisan sonunda da sandık görünür…