Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        ANAYASA’nın iki maddesindeki değişiklik konusunda siyaset tam bir açmaza girdi.

        Buna neden iki tarafın taktik atakları…

        CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yasa teklifi ile başlayıp, AK Parti’nin Anayasa atağı ile devam eden süreç, İYİ Parti’nin teklife destek verme yönündeki kararlılığı ile önemli bir aşamaya gelmişti.

        Ancak AK Parti’nin 286, MHP’nin 48, BBP’nin de bir milletvekilinin toplamı 335 olduğu için, Anayasa değişikliğinin referandumlu için gerekli 360 sandalye sayısına ulaşmıyor.

        Bunun için İYİ Parti veya HDP’den birinin desteği gerekiyordu.

        İYİ Parti ve HDP’den ilk adımda gelen bu açıklamalar bu açıdan AK Parti için kıymetliydi; ayrıca CHP’yi de ister istemez sıkıştırıyordu.

        HDP, parti hesaplarının Anayasa Mahkemesi tarafından dondurulması; İYİ Parti de milletvekili Lütfü Türkkan hakkında dokunulmazlık dosyanın Karma Komisyona alınmasını gerekçe göstererek Anayasa değişikliği ile ilgili görüşmeleri askıya aldı.

        Tutumunu baştan koyan CHP de milletvekili Ali Mahir Başarır hakkındaki dokunulmazlık dosyasının Karma Komisyona gelmesi de görüşmeme eğilimine güç kattı.

        Sonuçta yoluna giren süreci Karma Komisyon karmaşık hale getirmeye yetti…

        Oysa dün Komisyon’dan da öyle apar topar bir sonuç çıkmadı, bir hazırlık komisyonu oluşturulup, raporunu yazması için bir ay süre verildi.

        Bu da demektir ki Şubat ortası…

        Eğer seçim öngörüldüğü gibi Nisan sonuna kalırsa Genel Kurul aşamasına dahi yetişmeyebilir.

        Bu gelişmeler ortada şu soruyu bırakıyor; eğer Anayasa değişikliğinin olması isteniyorsa dokunulmazlık konusuna neden girildi?

        Belki bundan olsa gerek muhalefet de gelinen noktayı bir fırsat olarak görüyor ve CHP, İYİ Parti’nin önderliğinde hazırlanacak yeni bir Anayasa metnine destek vereceğini beyan ediyor.

        Çünkü AK Parti’nin metnini sorunlu buluyor.

        Ancak buna da AK Parti ve MHP yanaşmıyor.

        YENİ METNE KAPALILAR

        Nitekim AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin dün sohbetimizde muhalefetin TBMM’ye değişiklik önerisinde bulunmak için gerekli 200 milletvekiline sahip olmadığını anımsatıp ekledi:

        Anayasa değişiklik teklifi için gerekli sayısı yoksa nasıl metni Meclis’e getirecek? Bu gücün olması lazım; eğer bu yoksa o zaman itiraz noktalarını elbette biz de dikkate alırız, bizim metin üzerinde çalışılır.”

        Benzer yaklaşımı MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da gösterdi, “Komisyon ve Genel Kurul bunun için var; eğer uygun görülürse, haklı bir talepleri varsa bakılır” dedi.

        Özetle, Cumhur İttifakı İYİ Parti’den gelecek bir metne kapalı, ancak kendi metinleri üzerinde itirazları dikkate alabileceğini belirtiyor…

        NE ZAMAN ÇIKACAK?

        AK Parti metni gelecek hafta Perşembe günü Anayasa komisyonuna sunmayı planlıyor.

        Ancak bu da bir başka sorun üretiyor.

        Çünkü Anayasa Komisyonu’ndan iki maddenin çıkması en fazla iki gün alır.

        Komisyon’dan çıktıktan sonra Genel Kurul’a gelmesi halinde 360 eşiğini geçip çıkabilir veya altında kalabilir.

        Var sayalım ki 360 eşiğini geçti.

        Bu durumda Cumhurbaşkanı’nın çıkan kararı imzalamaması gibi bir tutum göstermesi olanaksız; en geç 15 gün içinde karara bağlaması zorunlu.

        Komisyon ve Genel Kurul süreçleri de dikkate alınırsa en fazla üç hafta demek.

        Bu da bünyesinde önemli bir başka zaafı barındırıyor; çünkü Anayasa’nın Halkoyuna Sunulmasına İlişkin Kanun, Resmi Gazete'de yayımını takip eden 60’ıncı günden sonraki ilk pazar günü referandumu zorunlu kılıyor.

        Eğer Cumhur İttifakı seçim ile referandum sandığını buluşturmayı planlıyorsa, tarihleri çok iyi ayarlaması gerekiyor; yoksa bir anda karşısında iki farklı günde yapılacak sandıklar bulabilir.

        ALT VE ÜST KAYGILARI

        Referandum süreci partiler açısından bir başka açmazı da önlerine koyuyor...

        İlki iktidar partileri açısından; çünkü CHP ve HDP tavrını netleştirdi.

        İYİ Parti’yle de sorun çıkması halinde, AK Parti açısından en önemli sorun 360’a ulaşamamak ve teklifi TBMM’den geçiremeyebilir.

        Ayrıca başörtülüler açısından Anayasa metninin geçip geçmemesi bir sorun da oluşturmuyor.

        Ancak bugüne kadar getirdiği tüm değişiklikleri kolaylıkla TBMM’den geçirme gücüne sahip AK Parti’de yasaları geçirmekte muktedir olamıyor gibi bir algıya neden olacak.

        Tam seçime giderken böyle bir imajın oluşması iktidar erkini kesintisiz kullanan parti açısından zaaf yaratır.

        Bunun muhalefet yönünden üreteceği en önemli sorun ise iktidarın bunu meydanlarda muhafazakar kesime yönelik olarak, “Başörtüsüne Anayasal güvence getirmek istedik, engellediler” propagandasına dönüştürecek olması.

        Bir diğeri ise İYİ Parti içindeki bazı milletvekillerinin meydanda karşılaşacağı sorunu görüp, gizli yapılacak oylamada değişikliğe destek verme yönüne gitmesi.

        Bütün bunlar da iki tarafı 360 cenderesine sokan bıçak sırtındaki meseleler olarak önlerinde duruyor…

        Diğer Yazılar