İYİ Parti'de ön seçim kararı…
YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK) seçim takviminde ön seçim süresini 5 gün gibi kısa tutunca şaşırdım.
Çünkü partilerin ön seçim yapabilmesi için adayların başvurusu, kayıtlı parti üyelerinin listelerinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından alınması, sandıkların kurulması ve sayım işlemi oldukça külfetli bir süreç.
Bunun nedenini sorduğumda ise aldığım yanıt oldukça dikkat çekici oldu:
“İYİ Parti dışında ön seçim yapacağını bize gayrı resmi yoldan bildiren olmadı. Onlar da sadece büyük şehirlerde ön seçim kararı almış. Sayı az olunca, süre de kısa tutuldu. Zaten erken seçim kararı olduğu için fazla zamanımız da yok…”
Öğle saatlerinde gelen haber ise ilkinden farklıydı:
“İYİ Parti de ön seçimden vazgeçtiğini bildirdi…”
Bu kez İYİ Parti yetkililerine danıştığımda ön seçime yönelik kararlılıklarının devam ettiğini, ancak YSK gözetiminde olmayacağını bildirdi.
Aktarıldığına göre İYİ Parti’nin önceki gün yapılan GİK toplantısında Genel Başkan Akşener’e yetki verilirken ön seçim konusu da ele alınmış.
İstanbul başta olmak üzere çok sayıda kişinin başvuruda bulunduğu, listede ikinci sırada yer alanın da giremeyenin de aynı tepkiyi verdiği anımsatılıp, ön seçimle bu konunun çözülmesi önerilmiş.
Önce hakim nezaretinde YSK eliyle ön seçim görüşünde birleşilmiş.
Ancak bunun çok bürokratik sorunlar üreteceği ve rahat hareket etmelerinin önünü tıkayacağı görülünce merkez yoklama kapsamında ön seçim kararı alınmış.
Yani ön seçim olacak ancak bu hakim nezareti yerine parti kontrolünde yapılacak; bir nevi temayül yoklaması gerçekleşecek.
BÜYÜKKENTLERDE VE ANLAŞMA OLMAYANDA
Nereleri kapsayacağına yönelik karar da İYİ Parti lideri Akşener’e bırakılmış.
Genel kanı, İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere büyük kentlerde yapılması yönünde.
İttifak partilerinin birlikte hareketinin olduğu yerlerde ise ön seçim düşünülmüyor.
Bunun yanı sıra, adayların eşit güçte olduğu aralarında tercih yapmakta zorlanıldığı yerler için de ön seçime gidileceğine vurgu yapılıyor.
Genel Başkan’ın da tercihinin geçerliliğini koruyacağının altı çiziliyor.
HDP, YEŞİL SOL İLE GİRİYOR…
Bir yandan da her üç ittifak içinde seçime hangi yöntem ve işbirliği içinde gireceklerine dönük görüşmeler var hızıyla sürüyor.
Şunu belirteyim ki uyuşmazlık, anlaşmazlık veya kriz yaşamayan ittifak yok…
Anayasa Mahkemesi’nde kapatılma davası süren HDP, Yeşil Sol Parti listesinden seçime girme kararlılığında; ancak açıklaması muhtemel ki bugünkü MYK toplantısı sonrası veya hafta sonuna kalır.
Nitekim dün akşam saatlerinde de HDP eski Eş Genel Başkanı Demirtaş, Yeşil Sol Parti’nin amblemini paylaşıp buna yönelik ilk sinyali veren kişi oldu…
TİP SICAK DEĞİL
Bu kapsamda oluşan Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenlerinin de Yeşil Sol listesinden seçime katılmalarına yönelik HDP içinde bekleyiş var.
Ancak TİP buna yaklaşmıyor; 41 yerde kendi kimliği ile seçime girme kararlılığını korurken, geri kalan bölgelerde ortak listeye açık olduğunu beyan ediyor.
Hatta bazı bölgelerde de seçime girmekle birlikte Yeşil Sol listesinden aday gösterme yoluna gitmeye hazır olduğunu söylüyor.
Ancak HDP buna sıcak bakmıyor; her yerde Yeşil Sol listesinden ortak liste çıkarılması halinde daha fazla milletvekili çıkarılmasının söz konusu olacağını belirtiyor.
Bu kapsamda ittifakta ciddi bir anlaşmazlık yaşanıyor; HDP içinden, “Bu durumda TİP katılmasın, kendi başına ayrı girsin” sesleri duyuluyor.
Bu konuda kararın bu hafta sonuna kadar kesinleşmesi gerekiyor.
HDP bu arada Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu hafta içinde Genel Merkez’e bekliyor…
MİLLET’TE 17-20 YERDE ORTAK LİSTE ARAYIŞI…
Millet İttifakı ise seçime ittifak içinde nasıl gireceğinin modeli üzerinde duruyor.
Bu kapsamda Millet İttifakı içinde iki farklı görüşme trafiği sürüyor.
İlki ittifakın tamamını kapsıyor, ikincisi ise üç parti arasında ittifak içi ittifakı kapsamına alıyor.
Öncelikle seçime 6 parti ittifak içinde girmekte kararlı…
Ancak hepsi de kendi kimliği ile seçime katılacağı için ancak 40 yerde ittifak yapma olanakları var.
Bunun da bazı büyükşehirler çıktığında sayı 17-20 civarında kalıyor.
İYİ Parti’deki genel hava çok daha sınırlı sayıda işbirliği içinde olmak.
Ancak CHP kapsamın geniş tutulması durumunda daha çok milletvekilliğinin çıkarılacağını simülasyonlarla anlatma çabasında.
Buna ilişkin sürecin bu hafta sonu 6 liderin de katılacağı İzmir İktisat Kongresi sırasında veya sonrasında Kılıçdaroğlu ve Akşener arasında yapılacak görüşme ile çözülmesi görüşü öne çıkıyor.
İTTİFAK İÇİ İTTİFAK
SP lideri Karamollaoğlu’nun önerdiği ittifak içi ittifak modelinde de SP, Gelecek ve DEVA arasında görüşmeler devam ediyor.
SP liderinin önerisine Gelecek Partisi olumlu yaklaşmış ve üçlü ittifakın SP logosu altında olmasına onay vermişti.
Ancak DEVA bunun her yerde değil, hangi parti hangi ilde güçlü ise onun listesinden girilmesi şeklinde olması gerektiği görüşünü savunuyordu.
DEVA lideri Babacan, dün akşam saatlerinde SP lideri Karamollaoğlu’nu ziyaret ederek liste üzerinde çalıştı; karşılıklı görüş alışverişi bugün partilerin yönetiminde ele alınıp bir karara varılacak.
Bu birliktelik daha sonra çatı ittifakına katılım gösterecek…
CUMHUR İTTİFAKI’NDA HÜDA-PAR VE YRP KRİZİ
Millet İttifakı kendi içindeki krizi aştığı anda bu kez Cumhur İttifakı’nda Hüda Par ve YRP krizi baş gösterdi.
Neden de Hüda-Par’ın üniter devlet, YRP’nin ise kadına şiddet yasaları ile ilgili tutumu.
Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Serkan Ramanlı, tartışılıyor olmaktan memnun, bunun tanınırlıklarını arttırdığı kanısında.
Ramanlı, İttifaka ilişkin sorunun olmadığını, sadece hangi modelde katılımın olacağına yarın karar vereceklerini aktardı.
Yani AK Parti listesinden mi, yoksa 41 yerde parti kimliğini koruyup, bazı yerlerde ortak liste içinde yer almak şeklinde mi olacağına yarın karar verecek…
BBP ise Hüda-Par’ın ittifak içinde olmasından duyduğu rahatsızlığı açıktan dile getiriyor; AK Parti ise gelen tepkileri “Partilerin öne sürdükleri hiçbirimizi bağlamaz, bizi ittifak protokolü bağlar” diyerek yatıştırmaya çalışıyor.
Ancak Doğu ve Güneydoğu kökenli milletvekilleri Hüda Par konusunda isteksiz tutumunu özel sohbetlerinde açıktan söylüyor.
YRP’nin ittifakta yer almanın şartı olarak kadına şiddet yasalarının ayıklanması şartı ise AK Parti içinde soruna yol açtı.
Partinin etkin isimleri bunun olmayacağını beyan etmiş bulunsa da tabandan özellikle de kadınlardan gelen tepkiler üzerine, “Olmaları mı, yoksa olmamaları mı daha ehveni şer” sorusu TBMM kulislerinde AK Partili vekiller tarafından sıklıkla tekrar ediliyor.
Seçim takvimi başladığı için de partilerin en geç gelecek Cuma gününe kadar ne şekilde seçime gireceklerine karar vermesi zorunluluğu var.
Anlaşılan o ki kıran kırana pazarlıkların yaşandığı bir süreç bekliyor…
Bu arada, partiler Cumhurbaşkanı ve seçim için lansmandan vazgeçmiş görünüyor.