HDP'nin öteki kararı…
HDP aday çıkarmama kararını dün açıklarken, kamuoyu ile paylaşmadığı iki kararı daha bulunuyor…
Bunlardan biri aslında biliniyor; HDP’nin her türlü olumsuzluğu dikkate alıp, bu seçime Yeşil ve Sol Gelecek Partisi listesinden girmek…
Nitekim dün akşam Eş Başkanı Mithat Sancar da açıkladı...
Ancak mesele burada da bitmiyor…
Çünkü kısaca Yeşil Sol diye anılan partiden listeye kimlerin gireceği de bir o kadar önem arz ediyor.
Kamuoyu ile henüz paylaşılmayan kararı da buna dönük.
Kararın nedeni de Anayasa Mahkemesi’nde açılan davaya konu 452 partilinin durumu…
Siyasi Partiler Yasası’nın 95’inci maddesine göre Anayasa Mahkemesi’nden eğer ki üçte iki, yani 10 üyenin çoğunluğu ile karar çıkarsa, siyasi yasaklı hale gelenler 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamıyorlar.
Daha önemlisi “Siyasi partiler hiçbir suretle seçimlerde aday gösteremezler” hükmünü de aynı madde bünyesinde taşıyor.
Ancak seçme ve seçilme hakkı gereği bağımsız milletvekili adayı olabiliyor…
YERLERİ BOŞ KALABİLİRDİ…
Durum böyle olunca başta Eş Genel Başkanlar Mithat Sancar ve Pervin Buldan olmak üzere, HDP milletvekillerinin ikisi hariç tamamı, parti yöneticilerinin neredeyse bütünü yeni bir parti de olsa aday gösterilmeleri olanağı bulunmuyor.
Anayasa Mahkemesi’nin seçim öncesi karar alması halinde aday gösterilenler açısından listeden düşmek ve yerlerinin boş kalması gibi risk de ortaya çıkıyor.
Çünkü YSK’nın seçim takvimine göre partiler en geç 9 Nisan’a kadar aday listelerini teslim etmek zorunluluğunda.
Aday listelerinde herhangi bir nedenle boşalma olması halinde de 19 Nisan’a kadar eksiklikleri tamamlamak yükümlülüğünde.
Anayasa Mahkemesi’nin HDP hakkındaki savunması ise 11 Nisan, yani aday listelerinin tesliminden iki gün sonra…
Burada ortaya çıkabilecek büyük bir boşalmanın önüne geçilmesini sağlamak için HDP yönetimi önemli bir karara da imza koymuş.
10 İSİM LİSTEDE OLACAK
Zaten ihtiyaç duyulan bazı parti yöneticileri ayrı tutularak, iki dönem kuralının işletilmesinden taviz verilmemesine yönelik kararları vardı.
Dolayısıyla mevcut milletvekillerinin ağırlıklı bölümünün aday yapılması olanağı kalmıyordu…
Nitekim dün HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da bu duruma dikkat çekip, “Anayasa Mahkemesi seçime kadar her şeyi yapabilirim mesajı verdi” yaklaşımını gösterdi.
Buradan hareketle, davada adı geçen 452 kişinin 10’u hariç hepsinin Yeşil Sol Parti'de listeye konulmaması kararı alınmış…
Davada siyasi yasak getirilmesi istenen kişiler arasında bulunmakla birlikte aday gösterilmek istenen bu 10 kişinin kimler olduğunu sorduğumda ise isim vermediler.
Ancak Eş Başkanlar Sancar ve Buldan ile Meclis Grup ve yönetimde bulunanlarla, parti ile adı bütünleşik bazı isimlerin olabileceğine de vurgu yapıldı…
SEÇİLİRSE VEKİLLİK KALIR
Bununla birlikte seçime kadar Anayasa Mahkemesi’nden karar çıkmaz veya siyasi yasağın verilmesi için gereken üçte iki, yani Yüksek Mahkemenin 10 üyesinin oyu bulunmaz ise sorun yaşanmaz.
Sadece bu durumda değil, farz edelim ki siyasi yasak kararı seçim sonrasında geldi ve bu kişiler de milletvekili seçildi.
Bu halde milletvekili seçilenlerin herhangi bir şekilde vekilliğinin düşmesi söz konusu olmuyor.
Ancak bu kişiler milletvekilliği devam ederken 5 yıl boyunca bir başka partide yönetici veya karar merkezlerinde üyelik görevini üstlenemiyor...
Beş yıl içinde seçim olursa da ancak bağımsız milletvekili adayı olmalarının önünde ise bir engel yok…
Yeşil Sol ile yola devam kararı alan HDP tedbirin her birini almış halde sandığı bekliyor...