Çok mu komik?
ÖNCEKİ gece tüm gözler Mars’a yolculuk için ilk adım olarak görülebilecek tarihi ana kilitliydi. Uydu taşımacılık şirketi SpaceX ve elektikli otomobil üreticisi Tesla’nın Mars roketi ‘Falcon Heavy’ sorunsuz olarak fırlatıldı ve yolculuk başladı. Bu sayede Elon Musk’un olaylı arabası Tesla, dünyadan 400 milyon km uzağa gidiyor.
Hızla sonu gelmekte olan gezegenimizdeki uygarlığı başka bir yere taşımamız gerekecek belki de. Bu yüzden bu yolculuğun önemi bir hayli fazla. Fakat aynı anda sosyal medyada kötü espriler yapma saati başlamıştı. Sosyal medyada olayları ciddiye alma yetimiz kaybolmuş bizim. Ne yaşanıyorsa yaşansın dalga geçiyoruz sadece. Adam Mars’a araba yolladı yine de dalga konusu oldu mesela.
Sanırım ülkece yaşadığımız ağır darbelerin hepsi kafa bölgemize gelmiş. Ağlamaktansa gülmeyi seçmek bir tercihtir ama bu şekilde hayatın da bizimle dalga geçtiğinin farkına varmak gerekir, öyle değil mi?
Sadece uzay meselesiyle değil, ahlaki değerlerle de dalga geçiliyor. Küçük çocukların uğradığı tecavüz, sokak hayvanlarına yapılan eziyet, bir kavgada çekilen silah gibi dalga konusu çok! Sanırım bazı beyinler sorunlar karşısında çözüm üretmeyi başaramayınca kısa devre yapıp espri ortaya atıyor. Tamam karşılaşılan kötü olayın karşısına geçip inadına gülebilmek güzel şey. Gülüp geçebilmek iyidir ama her zaman değil sanki.
Psikologlar sürekli alaycı ruh halinin depresyon belirtisi olduğunu söylüyor. Hoş günümüzde depresyonu olmayan kimse var mı onu bilemedim doğrusu.
***********
UFAK TEFEK SAÇMALIKLAR
SALI akşamı yayınlanan ‘Ufak Tefek Cinayetler’ dizisinin yapım aşamasında bir şeyler dönüyor olmalı. Yoksa bu kadar iyi giden bir diziyi bu kadar basit bir senaryoyla baltalamanın başka bir amacı olamaz sanırım. Senarist grubu kavgalı mıdır, sevgilisiyle sorunu mu vardır nedir, merak ettim. Hayır, o sakil yangın sahnesinden bahsetmiyorum. Gökçe Bahadır’ın oynadığı Oya karakterinin Lassie tadında başka bir giriş yolu bulup Serhan’ı (Mert Fırat) kahraman ilan etmesi de mevzu bahis değil.
Daha bölümün başında gerçekleşen Oya ve Serhan’ın, Arzu’ya (Tülin Özen) yakalanma sahnesi dizinin inandırıcılığını kaybettiği yer oldu. Sevgili senaristler, hangi erkek boşanmanın konusunu yeni dile getirdiği eşinin en yakın arkadaşına karşı başka bir kadınla yakalanmayı normal karşılar? “Benim kimseden saklayacak bir şeyim yok” der.
Böyle bir babayiğit varsa getirin de heykelini dikelim.
***********
MERHABA CEM KARACA
14 yıl önce tam da bugün kaybettiğimiz Cem Karaca, ölüm yıldönümünde özenli seçilmiş isimlerle yüklü olan bir albümde anılıyor. Anadolu rock kültürünü başlatan isimlerden biri olarak anıldığı için bir nevi aynı yoldan yürüyen Haluk Levent, Can Bonomo ve Cemil Demirbakan’ın bu albümde olması şaşırtmadı.
Fakat Ayşen Gruda’nın ‘Buluşma’yı, Şevket Çoruh’un ‘Parka’yı seslendirmesi özel ve güzel sürprizlerden olmuş. Albümün lokomotif şarkısıysa Sıla yorumuyla ‘Sen De Başını Alıp Gitme’. ‘Merhaba Gençler’ adını taşıyan albüm, ismindeki gibi genç nesle Cem Karaca’yı hatırlatacak bir yapım olmuş. Albümdeki favorim Halil Sezai ve Sansar Salvo düeti ‘Oh Be’ oldu. ‘Tamirci Çırağı’nın da Teoman’a pek yakıştığını söylemek lazım.
- Latin aromalı Madonna5 yıl önce
- Bakarsın umduğundan iyi geçer yaz5 yıl önce
- Devler liginin kuralları başka5 yıl önce
- Alis mi Enis mi?5 yıl önce
- Beyler, yeni sezona hazır mısınız?5 yıl önce
- Lady Gaga'ya Oscar'ı da verin bitsin!5 yıl önce
- "Biz nasıl sevgili bulacağız?"5 yıl önce
- Gülşen'in küllenmeyen ateşi5 yıl önce
- Nerede bu 'Popstar'lar?5 yıl önce
- Ne yaptınız doktor bey?5 yıl önce