Ferdi Özbeğen'in beyaz piyanosunun arkasında neler yaşandı
Berkun Oya'nın Netflix'teki "Bir Başkadır" ya da yabancı adıyla "Ethos" dizisinin neredeyse her bölümünün sonunda beyaz piyanosuyla Türkiye sahnelerine damga vuran Ferdi Özbeğen'in eski bir konser kaydı yer alıyor. Dizi platforma daha yeni yüklenmesine rağmen İstanbul'dan gelen haberlere göre her yerde Özbeğen şarkıları çalmaya başlamış bile. Sosyal medyada da bu dizi hakkında konuşmayanı, hatta beğenmeyeni dövecekler gibi. Dizinin oyuncularıyla görüşen sevgili arkadaşım Kadir Kaymakçı'ya göre Ferdi Özbeğen şarkıları "Türkiye'nin ruhu"nu yansıtan dizide hayatımızın fon müziği.
Dizi hakkında ayrıca yazmayı düşünüyorum. Türkiye'nin ruhunu yansıtma iddiasıyla ilgili problemlerim var. Ama bu dizinin en iyi tarafı birkaç sene önce hayatını kaybeden Ferdi Özbeğen'in yeniden keşfedilmesi oldu. .
İçimde ukdedir, İstanbul'da bir akşam Ferdi Özbeğen "onuruna" bütün "onurlu" hayranlarını toplayıp bir davet verecek, Julia Child'ın 'bouef bourguignon' tarifini pişirecektim. Ama bir gece önce fena hastalandım ve bu partiyi veremedim. İstanbul'a geldiğinde evinden çok az çıkmaya başlamıştı halbuki, bu gece için de çok heyecanlıydı. Hatta "Ne giymem gerekiyor," diye sormuştu bile onur konuğu olacağı o akşama gelmeden önce. Yapamadık, çok üzgünüm.
Bodrum'dayken yüz yüze görüştüğüm, son yıllarda da sık sık telefonda konuştuğum biriydi Özbeğen. "Seni ben doğurmuşum gibi hissediyorum," bile demişti bana bir seferinde. O kahkahalarını hep özlüyorum.
Ben onun oğlu değildim, ama onun bir oğlu vardı. Elbette onu da doğurmamıştı, zaten aslında oğlu da değildi. Ölümünden sonra bu hikayeyi yazan da ben olmuştum. O beyaz piyanonun ardında film olması gereken bir hayat var. Bugün Ferdi Özbeğen'i yeni keşfedenler için arşivden o yazımı--biraz güncelleyerek--yeniden paylaşmak isterim. Piyanonun arkasındaki bir şantör değildi sadece, aynı zamanda büyük bir devrimciydi çünkü.