Doğu Türkistan'da başlayan 17 yıllık hasret nasıl son buldu?
Doğu Türkistan konusu başlı başına bir insan hakları meselesi olmasının yanı sıra Çin ile Batı arasındaki mücadelenin de önemli gündem maddelerinden biri haline geldi.
Yaşanan hak ihlalleri sebebiyle başta ABD olmak üzere İngiltere, Kanada ve AB ülkelerinden Çin’e yönelik tepkiler, yaptırım kararları açıklanıyor. Söz konusu baskı ve ihlaller hakkında ABD ve Kanada “soykırım” kelimesini kullanırken, İngiltere Dışişleri Bakanlığı “İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en büyük insan hakları krizlerden biri” değerlendirmesinde bulundu.
Gerginlik daha da tırmanacak. Öyle ki bu konunun 2021’de çok konuşulacağını detaylarıyla ortaya koymuştuk.
Bu kapsamda yaşanan gerçek bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kısa bir süre önce, 9 Nisan’da Kazakistan’ın Almatı havalimanında duygu dolu görüntüler yaşandı.
Sınırlı sayıda basın mensubunun kaydettiği görüntülerde 58 yaşındaki Kazakistan vatandaşı Rahimjan Zeynolla 17 yıl sonra ailesine kavuşuyordu. Zeynolla Çin’de yaşayan Kazaklardan ve Kazakistan’ın ülke dışındaki insanları için dönüş çağrısının ardından 2000 yılında iki çocuğu ile Almatı’ya yerleşiyor. 2004 yılında da 1302 sayılı kararnameyle Kazakistan vatandaşlığına kabul ediliyorlar. Halen Doğu Türkistan’da (ki Çin buraya Sincan Özerk Bölgesi diyor) 1 milyonun üzerinde etnik Kazak yaşıyor.
Vatandaşlığa kabul edildiği yıl Zeynolla, dost ve akrabalarını görmek için Çin’e kısa bir seyahat yapmak istiyor. Ve böylece 6140 gün boyunca ailesinden ayrı kalmak zorunda olduğu süreç başlıyor. Ülkeye girişiyle birlikte Çin polisi tarafından tutuklanarak “casusluk” suçlamasıyla 13 yıl hapse mahkum ediliyor.
Haberi öğrenen eşi Farida Kabılbek, uzun süre bu suçlamanın uydurma olduğunu anlatmaya çalışıyor. Zira kocası devletle en ufak bir işi, teması olmayan bir iş adamı. Bir süre sonra öğrenilebildiği kadarıyla “casusluk” suçlamasına sebep olan olay oradan Kazakistan’da okumak için gelmek isteyen yaklaşık 20 gencin evrakların için yardımcı olmak istemesi…
Tabii Çin iddiaları reddediyor…
Zeynolla 2017’de tahliye olduktan sonra bu kez de meşhur eğitim kamplarından birine alınıyor. Oradan da ev hapsine gönderiliyor.
Yetkililerden yardım istiyor. Bu süreçte Kazakistan’dan yapılan diplomatik girişimler sonuçsuz kalırken Farida Kabılbek önce Çin’in Almatı başkonsolosluğunda oradan da cevap alamayınca 8 Şubat’ta başkent Nur-Sultan’daki Çin büyükelçiliği önünde protestolarına devam ediyor.
Ve Zeynolla sürpriz bir şekilde 6 Nisan tarihinde Urumçi’den Çin’in Chengdu şehrine oradan da Almatı’ya gönderiliyor. Babaları tutuklandığında 14 ve 5 yaşlarındaki iki çocuğu artık birer yetişkin. Kapıda karşılayan torunları ile hasret gideriyordu. Ailenin görüşü kendilerinin ve diğer sivil toplum örgütlerinin eylem ve açıklamalarının bu sonucu getirdiği yönünde…
Bu örneği özellikle paylaştım. Çünkü bu mesele Türkiye’nin de dışında Orta Asya ve daha geniş bir coğrafyayı ilgilendiriyor. Elbette Türk Dünyasını...