Yıldız
‘Kötü şeylerin farkındayım ancak sadece güzellikleri görüyorum.’ Alice Herz Sommer
Yıldız olarak doğulur, sonradan öğrenilerek yıldız olunmaz. Olağanüstü bir yeteneği geliştiren çalışma azmi, doğru yönlendirilme, imkânlar, şanslar ve arkanızda duran bir toplum ya da en azından gelişmeye açık bir toplum olmadan bir “yıldız” ortaya çıkmaz. Çünkü her şey bir bütündür.
Müziğin her dalı ilginçtir. Dünyanın her köşesinde her geçen gün olağanüstü şeyler hayat buluyor. Küçük yaşına rağmen pop müzik dünyasında ABD ve Kanada gibi ülkeleri kasıp kavuran ve milyonlarca hayrana sahip bir fenomen Justin Bieber. O, hayallerinin peşinde koşan bir ruha sahip, henüz 16 yaşında bir genç. Justin, bir röportajında “Eskiden olsaydı, odamda TV seyrediyor olurdum, oysa şimdi tüm dünyada hayalimi yaşıyorum. Hayatınızda arzuladığınız her şeyin tersini söyleyenler ve hayallerinize olumsuz tepki gösterenler olabilir, ancak hiçbir zaman ‘Asla olmaz’ demeyiniz!.. “ diyor. Kendisini tanımanızı salık veririm.
Bugün sizler için kendi CD arşivimden seçtiğim ve her zaman keyifle dinlediğim iki ilginç CD kaydından bahsetmek istiyorum. Her iki CD de benim kuşağımın en büyük isimlerinden ve çok beğendiğim keman sanatçılarından. İlki Maxim Vengerov‘un ünlü orkestra şefi Kurt Masur yönetimindeki New York Filarmoni eşliğinde çaldığı Antonin Dvorak‘ın keman konçertosu. Vengerov, eseri mükemmel bir teknikle çok müzikal çalıyor. Yorumu son derece akıcı ve parlak. Öyle bir virtüöz ki bu zor konçertonun en güç pasajlarında bile, dinleyenlere eserin kolay çalındığı hissini veriyor. Bu güzel yorumu, sabahtan akşama kadar bıkmadan dinleyebilirim. Ayrıca bu konçertoya özel bir sevgim olduğunu da belirtmek istiyorum.
Teldec firmasından çıkan CD’deki ikinci eser ise, Elgar‘ın az çalınan fakat bestecisinin kendi sözleriyle “Benim en iyi eserim, keman sonatımdır” dediği, keman-piyano repertuvarının eşsiz güzellikteki sonatı. Vengerov, bu sonatı piyanist Revital Chachamov ile çalıyor. İlginçtir ki Dvorak 1884 yılında Worcester’da bir senfonisini yönettiği sırada, orkestranın birinci kemanlarında Edward Elgar da çalmaktadır. Dvorak’ın müziğinden son derece etkilenen Elgar, özel notlarında ondan büyük beğeniyle bahseder. Bu iki romantik eserin CD’de bir araya getirilmiş ve harika yorumlanmış olmaları da pek tesadüf olmamalı...
Bir diğer büyük isim ve CD kaydı ise Vadim Repin‘e ait. Repin, orkestra şefi Kent Nagano yönetimindeki Londra Filarmoni Orkestrası eşliğinde keman repertuvarının en gözde eserlerinden biri olan Lalo‘nun İspanyol Senfonisi’ni müthiş bir kolaylık ve sağlamlık içinde harika çalıyor. Kemanıyla adeta şarkı söylüyor. Tempoları son derece canlı ve virtüözlük gerektiren pasajlar ise üstün bir ustalık ve parlaklıkta. Bana göre bu eser, Akdeniz sıcaklığını ve tamperamanını en somut yansıtan müziklerden biri olarak keman virtüözlerinin vazgeçilmezlerindendir. Erato‘dan çıkan CD’deki Chausson‘un “Poeme”i ve Ravel‘in “Tzigane” yorumları ise aşılması zor olan ve birçok klasik usta tarafından çalındıktan sonra, dinleyene büyük keyif verecek şekilde ve etkileyici yorumlanmış.
Bu zevki benimle paylaşır mısınız? Yıldız