Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Bu istatistiklere güvenirsek, iki basit gerçek var:

1. AKP döneminde, öyle böyle büyümenin de etkisiyle, gelir dağılımı adaletsizliğinde “birazcık” gerileme yaşandı; alt-üst gelir farkı ve adaletsizlik tabii yine dünyanın en dengesizlerinden.

AKP’nin arkasındaki “sosyal destek” yanında, özellikle bu “ekonomik destek ve umut” da hep var oldu; özellikle son iki yıla kadar.

Bu ritmin bozulmasından ve “daha kötü şeyler olmasından” endişe, o desteği hep diri tuttu.

Büyümeden kitlelere düşen şuydu: Çoğu zaman borçlanarak, krediyle vesaire de olsa, “gelir”, daha doğrusu “tüketim-gider” artışı veya gelir illüzyonu.

2. AKP döneminde, , gelir dağılımı adaletsizliğinin çok çok ötesinde bir servet dağılımı adaletsizliği azdı; bu açıdan Türkiye dünyanın en amansız ülkelerinden biri oldu.

AKP’nin arkasındaki “maddi destek” de böyle bir şey; iktidarın “iktidar çevreleri”ne desteği de bu. Muhtemelen geniş halk kesimlerinin de henüz tam görmediği bu.

Çünkü “gelir, gider, tüketim”i kendi hayatında birebir gören geniş kitleler; Ak Havuz veya Beyaz Yavuz, efendilerin elinde biriken serveti doğal olarak ölçemiyor.

***

İkincisiyle ilgili temel araştırma, İsviçre Bankası Credit Suisse’in “Küresel Servet Raporu, 2014” ve bundan çıkarak “Research Institute on Turkey” ile Murat Güney’in ortaya koyduğu grafik.

Grafiğin trafiği vallahi aşırı hızlı:

Türkiye’nin en varlıklı yüzde 1’lik kesimi 2002’de toplam servetin yüzde 39,4’ünün sahibi imiş; yüzde 60,6 pay da gerideki yüzde 99’a kalıyormuş.

Tabii o 99 da yüzde 60,6’yı aralarında adil üleşmiyor.

Orada da bir üstteki, az daha üstteki daha fazla alıyor, piramidin altındaki en geniş kesime ise servet yerine sadece cennet umudu kalıyor! Nitekim o 60’lık payın yarısı da en varlıklı yüzde 1’den sonraki yüzde 9’a ait.

12 yıl önce yüzde 90 millete kalan ise yüzde 31.

Yani yaklaşık 680 bin kişi toplam servetin yüzde 39,4’üne sahipmiş; 67 milyon 300 bin kişi de, Allah artık ne verdiyse, yüzde 60,6’sını eşitsiz biçimde bölüşüyormuş.

***

Sene olmuş 2014. Devlet-hiddet-şiddet sentezinden “Servet fışkırması” olmuş!

Ezilenlerin, kimsesizlerin, dışlananların, ötekilerin, yoksulların partisinin iktidarda 12 yılı bitmiş; başkanı Başkan; Köşk, Saray; polisi, yargısı, medyası her şeyi yerli yerinde ve durum şu:

12 yıl önce toplam servetin yüzde 39,4’üne sahip olan en varlıklı yüzde 1 nüfus, artık toplam servetin yüzde 54,3’üne sahip. Bu servet temerküzü, hiç eksilmeden, her iktidar yılı arta arta ilk kez 2012’de toplam servetin yarısını da geçmiş, 2013’te yüzde 52, geçen yıl yüzde 54 olmuş.

Şu günlerde “yüzde 52 filan” diye sandık tartışılıyor ya…

Esas konuşulması gereken “yüzde 52-54” bu. Sandıktan çıkmış olan değil, kasalara, kutulara, havuzlara, sıfırlara girmiş olan!

Tabii ki o yüzde 1’in hepsi AKP’li değil; eski büyük beyaz sermaye de var, sonradan AKP ile büyümüş, serveti artmış olanlar da.

Rantçılar da jantçılar da bantçılar da!

Kantçılar olmayabilir!

***

Vaziyet ve kıssadan hisse şöyle:

1. İktidarın 12 yılı boyunca, en varlıklı yüzde 1’in toplam servetten aldığı pay yüzde 39,4’ten yüzde 54,3’e çıkmış…

2. Toplumun, milletin, AKP’ye veya başkasına oy veren halkın yüzde 99’unun payı yüzde 60,6’dan yüzde 45,7’ye düşmüş!

3. O yüzde 99’un en üstteki 9’unun payı yüzde 28’den yüzde 24’e inerken; kalan yüzde 90’ın, yani 70 milyon vatandaşın alabildiği, bulabildiği ve zaten en alttakilerin kırıntısını dahi göremediği pay ise yüzde 32’den yüzde 22’ye çakılmış!

4. Varlıklılar aşırı (aşırma mı bilemem) varlıklı hale gelirken, “hepimiz aynı gemideyiz” ya, Titanik’te alt kamaralara inildikçe, varlık küçülmüş küçülmüş, yokluk büyümüş büyümüş, sular yükselmiş yükselmiş!

***

Ben “uzman” değilim ya…

Anladığım kadarıyla özetlersem Hocam:

Çerez parası Mercedes”in keyfi yerinde…

En alttakilere servet diye kalan ise koca bir Tekme!

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar