Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Bir süre öncesine kadar sınırının ötesinde ve içinde “barış” telaffuz eden bir Türkiye vardı.

İster “sıfır sorun” diye…

İster “Çözüm süreci” diye.

Şu anda o Türkiye yok.

Türkiye var ama bizzat AKP iktidarının da “yarattığı” o “barış umuduna kapılmış” ülke yok.

***

Barış” umudu da sınır ötesi gerginlikler ile “sınır içi terör, terörle mücadele, 40 bin ölümüz”den çıkarak doğmuştu.

Binlerce acının içinden süzülmüş, ortak bir vicdan ile ortak bir akla ulaşılıyor sanılmıştı.

Sönmesi hiç mümkün görünmeyen bir yangın yerinde hemen ufuktaki bir umuda dönüşmüştü.

Bu şu demek:

Yine mümkün olabilir.

Sadece, bu ülke için, milyonlarca insan için, herkesin haysiyeti, hayatiyeti ve hakkaniyet için bunun tek doğru olduğuna inanılsın.

***

Bu inancın ilk yeşereceği yer ise Meclis.

Dokunulmazlıklara dokunarak, intikamla 90’lara dönmüş bir Meclis değil.

Çifte kavrulmuş bir seçimden çıkmış, tarihin bu çılgın dönüm anlarında Türkiye’nin kaderini üstlenebilecek bir Meclis’le.

Eğer oradakiler kendilerinde bu sorumluluğu görüyorsa tabii.

***

İktidar daha bir yıl öncesine kadar bizzat kendisinin yarattığı bu umudu tamamen öldürmenin tarihi sorumluluğunu taşıyabilecek mi?

MHP sadece “hizaya getirmek” üzerinden halkın bir kesiminin siyasi temsilcilerini de cezalandırarak mı Milli İrade’ye saygıyı ifade edecek?

CHP iki arada bir derede kekemelik süresinden çıkıp cesur bir şeyler söyleyemeyecek mi?

HDP “savaş süreci”nden ne kadar iktidarı sorumlu tutarsa tutsun, 6 milyon oyun sahiplerine silahsız bir süreç adına özeleştirileri esirgeyecek mi?

***

Meclis olmayacaksa neresi olacak?

Burası S. Arabistan değil, Sisi Mısır’ı değil.

Burada bizatihi AKP’nin de tarihi bir parçası olduğu, öyle böyle bir “demokrasi, hukuk, milli irade geleneği” var.

Cumhurbaşkanı tekrar tekrar, hangi sözlerle millete o umudu verdiğini gözden geçirmeli.

Başbakan, 7 Haziran öncesine kadar, bu ülkenin Türk ya da Kürt, tüm çocuklarına çizilmiş barış ufkunun ne kadar kıymetli olduğunu yeniden hatırlamalı.

Başbakanlık Danışmanı bile atanmış Çözüm Süreci’ne, ama süreç nerede iki gözüm?

***

Türkiye ortak bir akıl yaratıp aklını başına toplamadıkça, “Ortadoğu’nun herhangi bir ülkesi”ne dönüşecek.

AB ile ilişkisi, onlara gitmesinler diye sahillerden ceset toplamak ve neden sonra dandik, ölümcül can yeleklerine baskın yapmak olan…

ABD ile ilişkisi İncirlik’i sunup kendi bombardımanları için sessizlik talep eden…

S. Arabistan’ın niyetleri ile İran’ın”kadim” komşuluğu arasında kararsız, şaşkın, tedirgin.

Suriye ile Sur’un, Suruç’un birleştiği bir suriçi işte!

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar