Bir Fransa-IŞİD öyküsü: Emilie ya da Ümmü!

“FRANSA’nın en çok aradığı cihatçı...”

33 yaşındaki kadın, 5 çocuk annesi, Fransa’da böyle anılıyor.

O üç noktaya şimdi “yakalandı” fiili eklendi: “Kürt bölgesinde yakalandı, Fransa’ya iadesini istiyor, pişmanlık (hatta işbirliği yapacağını) belirtip Fransa’da yargılanmayı talep ediyor, Fransız hükümeti ise adil yargı kurumlarına sahip gördüğü Kürt bölgesinde yargılanabileceğini söylüyor. Fransız sağı asla dönmesini istemiyor.”

Emilie König ya da Samra veya Ümmü Tavvat hakkındaki son haberler böyle. Hemen her haberde, “Türkiye üzerinden Suriye’ye gittiği, bir kez Fransa’ya dönüp tekrar gittiği, Türkiye sınırında tutulduğu” da belirtilerek.

Peki o kim? Brötanyalı, “gece kulübü, alkol, çok sayıda ilişki” ile örülü Katolik bir çevreden; jandarma emeklisi bir baba ile “ateist” anneden bir genç kızın 33 yaşının yarısında tercih ettiği (kimine göre kapıldığı) yol nasıl oluştu?

*

Emilie König hakkında “ilk ağızdan” bilgiler büyük ölçüde sosyolog Agnes de Feo’nun bir belgeseline dayanıyor. Belgesel, König “İslam’a geçtikten ve çarşafa büründükten sonra”. Ancak Suriye’ye gidişinden de, ABD tarafından “en tehlikeli IŞİD üyeleri” listesine alınıp hesabı dondurulmadan önce.

“Güvendiği” Feo’ya hayat yolculuğunu anlatıyor; doğru ya da yanlış, kendisini etkileyen olayları sıralıyor.

Ben de sıralarken büyük ölçüde o belgesel ve Feo’nun sonraki tanıklıkları ile tanıyanların anlattıklarından kayda geçenlere dayanacağım. “Anlamak” hepimizin kendi yorumuna bağlı; “anlatmak” için.

*

1. Babası o 2-3 yaşındayken evi terk etmiş. Ancak 11 yaşında tekrar görüşmüşler. Bir de Emilie Müslüman olduktan hemen sonra, ikinci çocuğa hamileyken. Babası şimdi “Suriye’de mi? Orada kalsın” diyor!

2. Üç ayrı babadan dört kardeşler. Annesiyle bağı kopmamış. Zaten Fransa’da bıraktığı ilk iki çocuğu, iki oğlu annesine teslim edilmiş.

3. 11-13 yaşında, annesinin bir sevgilisinin kendisini taciz ettiğini söylüyor.

4. 15 yaşında okulu bırakıyor: “Cimnastikte çok parlaktım. Sakatlandım. Okulu bırakıp hazır giyim ve makyaj işinde çalıştım.”

5. 17’sinde Müslümanlığı seçerken de bir barda çalışıyor.

6. Kabilili bir Cezayirli ile tanışıyor. İlk çocuğa hamileyken. Müslüman ama pek inançlı değil. Daha ziyade uyuşturucuya bağlı. Cezayirli hapse giriyor: “Bana çok kötü muamele yaptı. Birkaç kez burnumu kırdı. Çok yıprattı. Zaten dindar değildi. Savcılığa başvurdum.”

7. Cezayirli hapisten çıkıyor. O sıra ikinci oğul da doğmuş çoktan. Tekrar şiddete maruz kalıyor. “Cihat” bildirileri dağıtmaya başladığı Lorient kentini terk edip Paris’e, banliyösüne taşınıyor. 2011. Bir “call center”da çalışıyor.

8. Artık tamamen çarşaflıdır. “Yasağa rağmen” yüzünü de tamamen örterek: “Bu yüzden sokakta, süpermarketlerde, hatta bizzat polis tarafından çok hakarete maruz kaldım.” Hatta bunlardan birini telefonuyla çekerek sosyal medyada yayıyor. Ve sosyal medyada çok aktif hale geliyor. Özellikle “Salafistler” arasında. O sayede dayanışma ağlarına katılıp maddi yardım görüyor.

9. Feo’ya, “Kaos içindeki hayatımı düzene sokmak için bir ideal arıyordum. Örtünmek geçmişimi ve utancımı da gizliyor. Özellikle kocasız bir anne olmanın utancı. Kaybettiğim namus ve şerefimi.” Feo’ya göre “kamerayı çok seviyor”.

10. Aslında ilk katılmak istediği grup, küçük Forsane Alizza. Ama onu kabul etmiyorlar.

11. Sosyal medyada “Beni koruyacak gerçek Müslüman bir eş” arıyor; “kendisi gibi İslam’ı seçmiş” Belçikalıyla tanışıyor. Adam kendini, “Bin Ladin’e çok yakın olmuş biri” olarak tanıtıyor. Belçikalıyı şöyle anlatıyor: “Bin Ladin’e zaten çok saygı duyardım. Bak, bu da sanki oğluymuş gibi ona nasıl benziyor. Burnu, dudakları, yüz çizgileri. Kafası tıraşlı, çünkü umreden döndü. Polisin fişlediği, tehlikeli bulduğu bir adamla olduğum için çok mutluyum.”

12. Bir süre sonra o adamdan da bir “darbe” yiyor: “Benden çıplak fotomu göndermemi istedi. Ve hain, onu internete koydu!”

13. O günlerde sosyal medya ve sokak bildirilerinde “Cihat” çağrısı yapan, bazen olay çıkaran bir militandır artık. Kendi de fişlenmiştir.

14. Ama IŞİD ve Suriye ile tanışması yine sosyal medya üzerinden bir “adam”la oluyor: Kendisi gibi sonradan Müslüman olmuş Axel Baeza. Türkiye üzerinden gidip onunla Halep’te buluşuyor. İki oğlunu geride bırakmış, sonra bir kez yine Türkiye üzerinden dönüp almaya çalışmış, ama alamamıştır.

15. 2013’te eli silahlı videosu Youtube’dan dünyaya yayılıyor. Artık IŞİD bünyesindeyken 3. oğlu İbrahim doğuyor. Kısa süre sonra kocası çatışmada ölüyor. Sonra, babaları bilinmiyor, ikiz kızları doğacaktır.

16. Emilie ya da Ümmü, sosyal medya üzerinden Fransa’ya “cihat” çağrıları yollamaya, asker eşlerini öldürme çağrılarına devam ediyor. IŞİD’in en önemli “yeni eleman iknacısı” oluyor: 200’den fazla kadın onun çağrısıyla Suriye’ye gidiyor: “Son nefesime kadar inancıma bağlı kalacağım. Fransa ve devleti sevsin sevmesin!”

17. İki yıl önce ABD’nin “tehlikeli teröristler listesi”ne alınıyor.

18. Geçen ay, “yakalandığı” duyuruluyor. Başka Fransız kadınlar ve burada daha önce yazdığım Thomas Bardouin gibi “Fransız IŞİD’liler”le. Avukatı, “Oradaki 3 Fransız çocuğun annesi. Geri dönmeli, burada yargılanmalı” diyor.

*

Fransa’nın büyük “Dönenler” meselesinin başrolünde artık Emilie König var. Hayat hikâyesi ve gelecek maceralarıyla! Bir de 5 çocuk!

Aktörleri Türkiye üzerinden de gidip gelen, kanlı, hepimiz ayrı yorumlasak da “trajikliğinde” belki birleşeceğimiz bir tarih dilimi.