Dostunun dostu düşmanın olabilir!
-PARİS-
SURİYE ekseninde şöyle 4 başlık sıralayalım:
1. Rejim değişikliği.
2. Rejimin kimyasal silah kullanımına karşı bombardıman.
3. Çözüm süreci.
4. Türkiye’nin operasyonu ve Kürtler.
KİM, HANGİ POZİSYONDA?
Şimdi bu başlıklarda (Türkiye dışında) kim hangi pozisyonda, kabaca sıralayalım:
1. Batı, mümkünse rejim değişikliği istiyor; Esad’lı ama geniş katılımlı bir çözümü de mümkün görüyor(du).
2. Rusya ve İran, Şam gibi, bunu reddediyor. ABD ve Fransa ise, “kırmızı çizgi” gerekçesiyle kimyasal silah kullanımının cezalandırılmasını istiyor.
3. Batı’nın bir Cenevre süreci var; Türkiye, Rusya ve İran’ın da alternatif ortaklığı.
4. Türkiye’nin operasyonuna Rusya ve İran sessiz. Batı ise karşı.
TÜRKİYE’NİN MÜTTEFİKLERİ
Şimdi yine bu maddelerde Türkiye’nin “müttefikleri”ni sıralayalım:
1. Türkiye, rejim değişikliği açısından Batı’ya yakın, hatta daha ısrarlı.
2. Kimyasal silaha tepki ve yaptırım konusunda, Türkiye de ABD ve Fransa ile aynı çizgide.
3. Burada Türkiye’nin “ortakları” bu kez Rusya ve İran.
4. Türkiye operasyon konusunda bu kez ABD ve Fransa ile çelişiyor (ve görüşüyor).
İSRAİL İLE S.ARABİSTAN
Bildiğimiz üzre, “ittifak”ı çok sağlam bir pozisyon olarak tanımlamazsak, 2 maddede Türkiye’nin “ortaklar”ı, başta ABD ve Batı. Bu ikisinde Türkiye, Rusya (ve İran) ile karşıt pozisyonda.
İki maddede ise, Türkiye, birinde “ortak” olmak üzere, Rusya ve İran’la daha yakın. Batı ile çelişki (ve çatışma ihtimali) içinde.
Bir de bu maddelerin hiçbirinde görünmeyen ama “aktif” olan İsrail ile özellikle S.Arabistan’ı katmak gerekiyor.
Gazze bağlamında kesinlikle “Türkiye ve Müslüman dünyası” ile çelişen, Kudüs konusunda ABD desteği dışında, Batı’nın rezervleriyle karşı karşıya kalan İsrail; hem rejim değişikliği istiyor, hem “Kürt kuşağı”, hem çözüm süreçlerine soğuk, hem de fiilen bombalıyor bile!
S.Arabistan’ı da rejime aşırı düşmanlığıyla tanımlamalı zaten!
Bu “sıcak savaş” ortamına bir de 5’inci madde, İngiltere’de bir casusun zehirlenmesi etrafında şiddetlenen “Yeni Soğuk Savaş”ı ekleyelim.
Türkiye orada da “Rus diplomatları sınır dışı eden müttefikler” e katılmadı; Rusya ile yeni ittifakına yakın pozisyon aldı.
Artık “İran’la nükleer anlaşma” ve İsrail ile S.Arabistan’ın, İran ve anlaşma nefretini de siz ekleyin.
Herkesin tek ortak noktası ve tedirginliği, en azından görünürde, “IŞİD, DEAŞ, DAEŞ” olarak tanımlanan tüm “cihatçılar” olabilir; değişik düzeylerde tabii!
KİMYASAL TOPLANTISI
Başta Fransa, özellikle Avrupa’nın, Suriye ağırlıklı mülteci akını ve buna karışacak DEAŞ sızmalarına karşı paniği de her maddenin içinden geçiyor.
İşte bu ahval ve şerait içinde, BM Güvenlik Konseyi dün, “kimyasal” a karşı acil toplantıya çağrıldı. Rusya tabii kendi markajını devreye soktu.
Trump’ın “Şam ve müttefikleri bedel ödeyecek” tehdidine Rusya, “Saldırı bahanesi aranıyor, bedeli ağır olur” cevabını verdi.
ABD’den gelen S.Arabistan’ın genç müstakbel kralını Paris’te ağırlayan Fransa Cumhurbaşkanı Macron şubatta “Kimyasal silah kanıtlanırsa, tek başımıza kalsak bile vururuz” demişti; Trump’la hemen görüştü. Zaten pek yakında da ABD’de buluşacaklar. Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian, “Sorumluluklarımızı üstlenmekten kaçınmayacağız” dedi.
Ve “sıcak savaş” Suriye’de 350 bin kişinin ölümüyle de bitmeyecek, tam tersine başka biçimlere de dönüşebilecek bir hal aldı.
Aynı zamanda Savunma Bakanı olan S.Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman ise, ABD’de Trump ile çok yakınlaştıktan sonra, solun ve sivil toplum örgütlerinin tüm protestosuna rağmen, Fransa’nın kalbini değilse bile aklını çelme peşinde.
Buna, 22 bin kilometrekarelik tarihi El Ula bölgesinin imarının, 10 yıl süreyle 50 ile 100 milyar Euro’luk bir ihaleyle Fransızlara verilmesi gibi işler de dahil!
- Komple saldırı mı komplo tezgâh mı?6 yıl önce
- Bundan böyle, Aznavour da yok!6 yıl önce
- İnci Sokağı'ndaki kız!6 yıl önce
- Fransa başbakanıydı… Barselona başkan adayı oldu!6 yıl önce
- Ajax'tan takasa, Avrupa'nın Pers seferi!6 yıl önce
- 380 yıl sonra Avrupa'nın 'din savaşları"6 yıl önce
- Cumhurbaşkanı adayına 'akli' muayene!6 yıl önce
- Faşizmin rehinesi olarak antifaşizm!6 yıl önce
- Her şey körleşiyor, derken… Devletler de itiraf eder!6 yıl önce
- İnsanların hüznü en çok gözlerinin içindedir!6 yıl önce