Helal'a zehir, Medin'e kurşun!

PARİS

Fransa “resmi yalanlar”la o kadar meşgul ki, “tuhaf ve amaçları tehlikeli bir örgüt”e dair haberler ön plana çıkamıyor.

“Resmi yalanlar” burada birkaç yazıda aktardığım “Cumhurbaşkanı’nın adamının göstericilere dayak ve tekmeleri.”

Yargı konusu olması dışında, Meclis başta İçişleri Bakanı, Cumhurbaşkanlığı'nın üst düzey idarecilerini, Emniyet Müdürü ve polis şeflerini kıyasıya sorguladı.

Sorgulama “yemin altında” yapıldığı için “yalan ifade” ciddi bir sorun kabul edildi; ancak ifadelerin birçoğu da birbirini yalanladı.

Kimin vicdanıyla hakikate, kimin devletin zirvesine sadık kaldığı meselesi!

Sonunda Cumhurbaşkanı da olayı didikleyen medyaya çattı, günlerce sustuktan sonra “sorumluluk benim” dedi.

Medya? Gördüğüm kadarıyla kendisini savunan tek bir yayın kuruluşu yoktu bu olayda!

HEDEFTEKİ MÜSLÜMANLAR

Medyada gölgede kalan haber ise, “Müslümanları zehirlemek isteyen” aşırı bir sağcı örgüt üstüne.

- Müslümanlara karşı 'Alafranga Susurluk!' -

Yakınlarda Fransa’nın çeşitli yerlerinde 10 kişi yakalandı. Eski polis ve jandarmaların da bulunduğu AFO isimli örgütün, “Fransa’da bir iç savaş başladı” iddiasıyla, “İslam’ın yayılışına karşı teyakkuz” başlattığı söylendi.

Teyakkuz, ideolojik olduğu kadar eylemli olacaktı:

Polise göre hedefleri arasında, “Radikal imamları, cezaevinden çıkan DEAŞ tutuklusu veya mahkumu kişileri öldürmek” vardı.

“Camilere, dönercilere, örtülü kadınlara saldırmak” da!

HELAL OPERASYONU

Polis ve istihbarat birimleri örgütü ve “Vatandaşları İslam tehlikesine karşı hazırlamak için” yaptıkları yayınları izlemiş, ancak silahlandıkları ve patlayıcı (hatta Napalm) imalatına başladıkları bilgisiyle harekete geçmişlerdi.

İşte o istihbaratlardan birinde de şu iddia ortaya çıktı: “Helal Operasyonu”

“Örgüt, helal gıda satan marketlerde ürünlere zehir katarak mümkün olduğunca çok Müslüman öldürmeyi de hedefliyor”du!

HEDEF MEDİN

Derken iki gün önce, ikisi kadın üç kişi daha gözaltına alındı.

Ve onlarla birlikte yeni bir “istihbarat” daha ortaya çıktı:

Örgütün hedeflerinden biri de “İslamcı Rap müzisyeni” Medine’di!

Medine (Medin okunuyor) bu haberi espriyle karşıladı ama onun etrafında zaten bir”Bataclan” tartışması patlamıştı.

Kasım 2015 saldırılarında en büyük katliamın yapıldığı Bataclan konser salonu sonbahardaki Medine konserini duyurmuş, biletler tükenmiş, ikinci bir konser daha ilan edilmişti.

Özellikle merkez sağ ve aşırı sağ siyasiler, yazarlar, saldırı kurbanlarının bir kısmının temsilcileri, “koyu laiklik yanlısı” olarak tanımlanan yayın, kişi ve kuruluşlar bu konserin iptal edilmesi için kampanya başlatmıştı.

Hatta Cumhurbaşkanı bu konseri yasaklatmaya davet edildi.

MEDİNE’İN MÜZİĞİ

Şimdilik ne yasaklama ne iptal oldu. Ama tartışma ve gerilim sürüyor. Hatta konser yapılırsa o gün orada ciddi güvenlik meselesinin olacağı da konuşuluyor.

Medine’in hedef alınmasının, protesto edilmesinin sebebi; arşivde yer alan"Esas istediğim Bataclan, ille de Bataclan!" başlıklı yazıda da ayrıntılarını bulabileceğiniz gibi, “Don’t Laik” isimli parçasının sözleri, diğer şarkılarındaki konular.

- Esas istediğim Bataclan, ille Bataclan! -

45 yaşındaki Cezayir kökenli Fransız rap müzisyeni müzik yolculuğuna da zaten “11 Eylül 11’inci Gün” isimli albümle başlamıştı. Derken ikinci albüm “Cihat” geldi!

Ona saldıranlar için her albüm, her söz ve her açıklaması kanıttı zaten.

“Cihat”ın devamında albümde, “En büyük savaş kendine karşı olandır” diye yazsa da!

Bir önceki yazıda “Femen intiharı ve iç savaşı”nda adı geçen Fransız yazar, feminist gibi “koyu laikler” için de Medine “İsyancı bir rap değil, köktenci”ydi.

Medine ona, “İslam’ı şeytanlaştırmak için Madam laikliği rehin alıyor. Cemaatçiliğe karşı görünüp cemaatçilik yapıyorlar” diye cevap verdi.

UÇURUM YOK

İşte Medine’i de hedef aldığı söylenen örgütün ne kadar yaygın olduğu muamma.

İstihbarat birimlerine göre, hazırlık aşamasındaydılar ve eleman toplamaya uğraşıyorlardı. Üyelerinin çoğu eski “Fransa Gönüllüleri” grubundandı.

“Terör hazırlığı” olarak nitelenen eylemlerini öven kimse çıkmasa ve Fransa’nın aşırı sağ siyasileri hemen mesafe koymaya çalışsa da, örgütün ideolojik hedefleri ile Fransa ve Avrupa aşırı sağı arasında çok büyük uçurum yoktu işte:

“Avrupa’nın düşmanı İslam ve Müslümanlardır. Bu bir medeniyet ve değerler savaşı. Bunlar entegre olmuyorlar, kendi kültürlerini dayatıyorlar. Politikacılar İslamlaşmaya ve mültecilere kucak açıyor”

İktidardaki İtalya, Avusturya faşolarının; Hollanda, Fransa, Almanya’daki ortaklarının yahut Trump’ın “alternatif sağ”cı kankası Bannon’unkilerden çok da farklı değil!

Onların “savaş” dediğine AFO “iç savaş” diyor!