Sen utanmıyorsan… Ben utanıyorum!
“Irak’ın işgali 21’inci Yüzyıl’ın bu yarısının en büyük stratejik kararlarından biriydi. Aynı zamanda ABD’nin en büyük stratejik zaferlerinden. İşte bölgedeki artçı şokları: Libya, Mısır ve şimdi Suriye.”
Bunları, Bush döneminde Savunma Bakanlığı yapan en baba neo-muhafazakâr şahinlerden Rumsfeld’in o devirdeki istihbarattan sorumlu bakan yardımcısı Cambone söyledi.
***
O yüzden diyoruz…
Proje, projedir!
Irak işgaline karşı çıkıp şimdi başka bir işgalin neferi olmak üzereysen, derin tutarsızsın.
Yok, zaten ikisinden de yana olmuşsan; helal olsun sana!
Kimimizinki ise, her türlü işgale ve bu büyük stratejik projenin parçası olmaya da; halkların ezilmesine ve diktatörlerle, despotlarla, hanedanlarla her devirde kankalık yapılmasına da karşı çıkmak.
***
Ne bileyim, merak ederim mesela…
İster cemaatten olsun ister cemiyetten, ister stratejik derinlikçi ister one minute serinlikçi, hissiyatı nedir?
Dünyada ele gelir tüm medya mecralarının…
Suriye rejimi muhaliflerini destekleyenlerin de…
Rejime arka çıkanların da yazdığı, vurguladığı üzre…
Bu kadim neo-muhafazakâr ABD projesinin bu artçı sahnesinde para ve silah-mühimmat finansörleri, “yaşam koçları” Suudi Arabistan ile Katar!
Türkiye’nin derinliği bu:
“ABD’nin en büyük stratejik zaferlerinden biri”nin ileri karakolu olmak ve…
Suudi Arabistan, Katar gibi “ileri” rejimlerin “derinliği”nde yüzmek!
***
Bunların bir parçası olmayın…
Bundan utanç duyun…
Sonra gel, canımı ye!
Kendi insanlarının bir ötekine nefretini, bir ötekini aşağılamasını, bir ötekini düşman görmesini, bir ötekinin kanına girmesini, bir ötekinin hakkını tanımamasını, bir ötekinin hem de öyle 50 bin ölülerle canını almasını çoktan önle…
Sonra gel, canımı al!
Bunu kendi kamu vicdanınla, halklara ve haklara kendi yurdunda da büyümüş saygınla yapmaya; başka halkların hukukunu da o bağımsız, haysiyetli, hakkaniyetli derinlikle kovalamaya kalk…
Sonra gel, canım ol!
***
Gerisi utanç vericidir.
ABD’nin en büyük stratejik zaferinin artçı şokunun okçusu olmak da utanç vericidir…
Ortadoğu’nun en sinsi, en kirli hanedanlıklarının, Körfez ağalarının petrol kirine bulanmış bir karabatak olmak da utanç vericidir.
Sen utanmıyorsan…
Ben utanıyorum!
Nefret kusanlar!
Gazetecilikte yahut artık benzer (öz) denetime tabi mecralarda açık nefret suçu işleyenler gırla.
Elindeki kalemi, klavyeyi nefret kusmak için kullanan, kör şiddeti, linçi, hatta insanların yakılmasını onaylayan, öven, meşru gösteren…
Sürekli olarak başkalarının kimliğine atıfla haber, yazı yazanlar açık kışkırtıcılık yapıyor.
Bunun gazetecilikle hiç ilgisi yok; düşünce ve ifade özgürlüğüyle de.
Çünkü özgürlükle ilgisi yok. Çünkü özgürlük talebi değil, tam tersine tahakküm, şiddet ve nefret serbestiyetine dayanıyor.
Elbet toplumsal destek buluyor ve ne acı ki, elbet devlette, eski ve yeni rejimlerin en kadim kesişme noktalarında dayanak buluyor.
Bunun demokrasiyle, çoğulculukla da ilgisi yok; ulusalcı, muhafazakâr, milliyetçi ya da başka şey… esasen“enternasyonal faşizanlık”ın yerli dili!
O dilinin üstüne nefret dolu parmağını sokuyor; kusuyor.
- Komple saldırı mı komplo tezgâh mı?6 yıl önce
- Bundan böyle, Aznavour da yok!6 yıl önce
- İnci Sokağı'ndaki kız!6 yıl önce
- Fransa başbakanıydı… Barselona başkan adayı oldu!6 yıl önce
- Ajax'tan takasa, Avrupa'nın Pers seferi!6 yıl önce
- 380 yıl sonra Avrupa'nın 'din savaşları"6 yıl önce
- Cumhurbaşkanı adayına 'akli' muayene!6 yıl önce
- Faşizmin rehinesi olarak antifaşizm!6 yıl önce
- Her şey körleşiyor, derken… Devletler de itiraf eder!6 yıl önce
- İnsanların hüznü en çok gözlerinin içindedir!6 yıl önce