14 maçlık galibiyet serisi sona eren Galatasaray'da ne değişti?
Spor Toto Süper Lig'in 26. haftasında Konyaspor'a deplasmanda 2-1 yenilen Galatasaray, yakaladığı tarihi galibiyet serisinden farklı bir görünümdeydi. Özellikle Beşiktaş derbisiyle başlayan rakibi karşılama oyunu, rakiplerin de etkisiyle yerini topa sahip olmaya bırakırken sarı-kırmızılıların topu geri kazanma reaksiyonu düştü. Oyun ezberlerinin unutulduğu Galatasaray'da bireysel form düşüklükleri eklenip teknik heyetin hatalarının da eklenmesi pahalıya patladı. Ara öncesi Galatasaray'ı ve sonrasındaki değişimi mercek altına aldık
Galatasaray'ın biri hükmen olmak üzere tarihi 14 maçlık galibiyet serisi Konya deplasmanında son bulurken sarı-kırmızılılar için ortaya çıkan sorunlar, ligin devamı için belirleyici olabilir. Sarı-kırmızılılar, Kasımpaşa'dan sonra Konyaspor karşısında da topu geri kazanma ve savunma geri dönüşlerinde problemler yaşadı. Kasımpaşa final paslarını yapamazken Konyaspor cezayı kesti.
ARA, TAKIMI GERİYE GÖTÜRDÜ
Trabzonspor maçından sonra yaklaşık 1 ayı aşkın süre resmi maça çıkmayan Galatasaray bu arayı her ne kadar hazırlık maçlarıyla geçse de sarı-kırmızılıların ara öncesinde oturan oyunu geriye gitti. Okan Buruk, 1-0 kazandıkları Kasımpaşa maçının ardından araya dikkat çekti ve istedikleri gibi dönemediklerini belirtti. Rakibi karşılamada problemler yaşayan sarı-kırmızılıların oyun hızında da gerilemeler söz konusu.
Sarı-kırmızılılarda geriye gidiş sadece oyun ezberleriyle sınırlı kalmadı, bireysel form durumları da eski günleri aratıyor. Aradan önce şahane bir performans sergileyen ve hemen hemen her maç takımın yıldızlarından olan Sacha Boey'in yanı sıra Lucas Torreira ve Mauro Icardi gibi çok belirleyici iki yıldızı da birkaç hafta önceki form durumundan çok uzakta.
TOPU REDDEDEN GALATASARAY'DAN SAHİP OLAN GALATASARAY'A
Son birkaç yıldır oyunu geriden kurmayı amaçlayan Galatasaray, Okan Buruk yönetiminde geriden oyun kurmayı tercih etse de buna tamamen bağlı kalmıyor, beklerini orta sahaya kadar çıkarıyor daha agresif kullanıyordu. Nitekim Muslera'nın uzun pas sayısı, geçen sezonların ortalama bazında iki katına çıkarken Buruk'un bu tercihi topla oynama ortalamasında da belirgin şekilde görüldü.
Galatasaray'ın, rakibin erkenden 10 kişi kaldığı Fatih Karagümrük maçı dışında elde ettiği galibiyet serisinin ara öncesindeki diliminde topla oynama ortalaması yüzde 52'ydi. Sarı-kırmızılılar bu süreçteki en çarpıcı galibiyetleri topa yüzde 40 sahip olduğu maçta 7-0'lık skorla Başakşehir karşısında ve yüzde 37 ile oynadığı 3-0'lık Fenerbahçe derbisinde elde etti.
Sarı-kırmızılıların ara sonrasındaki topla oynama yüzde ortalaması ise 66,5 oldu. Kasımpaşa karşısında topa yüzde 69 sahip olan sarı-kırmızılılar, Konyaspor deplasmanında topla yüzde 64 oranında oynadı. Beşiktaş derbisiyle birlikte takımın ana oyun anlayışının değişerek rakip karşılama/prese döndüğünü ve giderek bunu ustalaştırdığını gördüğümüz Galatasaray, son iki maçta ise üretme noktasında daha zorlanır oldu.
ALINAN RİSKLER VE SONUÇLARI
Geride iki stoper + bir orta saha şeklinde oyun kurmaya çalışan Galatasaray'ın ön bölgesi ise Icardi, gerisinde çizgi halinde bir altılı blok halinde bek oyuncularının çizgiye basarak genişlik kazandırdığı, kanat oyuncularının ise trend tabirlerden 'half space' yani 'iç koridor'a gelerek hem pas opsiyonu hem potansiyel sızma hedeflediği şablonu sık sık görüyorduk. Bu dizilim, Kasımpaşa ve Konyaspor'da da benzer şekilde oluşurken Dries Mertens'in yokluğu sarı-kırmızılıların üretkenliğini de etkiledi.
Belçikalı yıldızın topsuz oyundaki rakip baskısı kadar top Galatasaray'dayken pas alma ve akabinde varlığının getirdiği 'yerçekimi kuvveti' rakip savunmalar için her zaman bir tehditti. Çizgi halindeki savunmalar karşısında Mertens'in çabuk adımları denge bozarken sarı-kırmızılılar, Belçikalı yıldızın sadece varlığıyla bile çok sayıda pozisyona giriyordu.
Mertens'in yokluğunda Mata, Yunus Akgün, Zaniolo ve Rashica bu bölgede dönem dönem görev alırken içlerinde en umut veren performans Kosovalı yıldızdan geldi. Konyaspor karşısında iç koridorda sık sık topla buluşan Rashica, attığı golün dışında zaman zaman pozisyona girse de Icardi'nin gününde olmaması nedeniyle sarı-kırmızılıların hücumdaki üretkenliği düşerken sonlandıramadığı ataklar da başına bela oldu. Özellikle ikinci yarıda Konyaspor'un santrforunu çiftlediği anlarda sarı-kırmızılıların rakibi karşılama hattı dağıldı ve geride bırakılan boşluklar rakip tarafından kullanıldı.
SİNYALLER ÜMRANİYESPOR MAÇINDA VERİLMİŞTİ
Galatasaray'ın Konyaspor karşısında yaşadığı tehlikelerin sinyalleri Ümraniyespor karşısında verilmişti. İç saha maçı olması nedeniyle geride daha fazla risk almak durumunda kalan sarı-kırmızılılar, geride 45-50 metrelik boşluklar vermiş ve savunma hattı çizgisini korumayı başaramamıştı. Stoperlerin yerlerini kaybetmesiyle Ümraniyespor çok sayıda pozisyona girmiş, bunlardan ikisini gole çevirmişti.
Kasımpaşa karşısında da geride büyük boşluklar veren Galatasaray'ın imdadına lacivert-beyazlıların final paslarını verememesi yetişirken Konyaspor ise bu fırsatları affetmedi. Yeşil-beyazlılar maçın ilk bölümünde Mahir Emreli'nin Dubois'ya karşı atletizm avantajını kullanırken ilk 45 dakikanın ikinci diliminde ise Muhammet Demir'le fark yarattı. Geçişlerde genellikle Abdülkerim Bardakcı ile eşleşen Muhammet, 19 ve 23. dakikalarda olduğu gibi eski takım arkadaşından sıyrıldıktan sonra sarı-kırmızılılar adına tehlike yarattı.
Konyaspor ile çoğu zaman üçe üç eşleşmek durumunda kalan Kaan Ayhan, Abdülkerim Bardakcı ve Dubois, 40-50 metrelik bölgelerde yeşil-beyazlılara karşı zorlanırken ceza sahası savunmasını iyi yaparak ilk yarıyı gol yemeden atlattı. Maçın gidişatını ise Mame Biram Diouf'un denkleme dahil oluşu değiştirdi.
Sakatlanan Bouchalakis'in yerine oyuna giren Bruno Paz özellikle maçın son bölümünde orta sahayı boşaltan Galatasaray'ın altın tepside sunduğu ikramı kullanırken ilk yarıda etkisiz kalan Pozuelo'nun yerine oyuna giren ve ön bölgeyi ikileyen Diouf'un varlığı dahi sarı-kırmızılılara sorun çıkardı. Diouf'un oyuna girmesi sonrasında Muhammet daha geriye gelirken hem sırtı dönük top alabilmesi hem de saha görüş açısının geniş olması sayesinde Konyaspor ataklarına yön verirken yeşil-beyazlılar, Galatasaray'ın aldığı riskleri de değerlendirdi.
İlk golde savunmaya yerleşmiş olan Galatasaray'da Kerem Aktürkoğlu, rakip sağ bek Ahmet Oğuz'la gelip aslında görevini yaparken santrforu çiftleyen Konyaspor'da ön bölgeye orta sahadan destek geliyor ve Soner, ceza sahasına koşu atıyor. Topla orta sahada buluşan Paz, Berkan gelene kadar kilit pası atıyor ve sarı-kırmızılıların savunma hattı kırılıyor. Soner topla buluştuğunda Abdülkerim'in gecikmesi golle sonuçlanıyor.
ORTA SAHANIN BOŞALTILMASININ BEDELİ AĞIR OLDU
1-1'den sonra galibiyet için daha da fazla risk alan sarı-kırmızılılarda orta sahayı tutan isimler olan Sergio Oliveira ve Berkan Kutlu oyundan çıkarken yerlerine Juan Mata ve Lucas Torreira dahil oluyor. Sarı-kırmızılılar bu dakikadan sonra oyunu öne yıkmak isterken maç başında gördüğümüz çizgi hat yerine karışıklığa bırakıyor ve önde pas opsiyonu bulamayan sarı-kırmızılılar sık sık uzun top kullanma durumunda kalıyor. Sonlanmayan ataklar, Galatasaray savunması için potansiyel tehdit olurken orta sahanın Mata ile savunulması daha da zorlaşıyor.
Guilherme topla buluştuğunda Bruno Paz ile eşleşmesi gereken Mata, zaten Zaniolo'nun bulunduğu bölge yani topa doğru hareketlenirken Paz ise Boey'in arkasına sızıyor ve Kaan Ayhan da kademe yapmak durumuna geliyor. Paz topla buluşup kaleye yüzünü döndüğünde Boey ve Kaan'ın baskısına rağmen hareketlenen Oğulcan'ı görüyor. Mata pas arası yapamazken Oğulcan'ın hareketlendiğini geç gören Torreira da topa müdahale edemiyor.
Oğulcan topla buluştuğunda ise sarı-kırmızılılar adına geç kalınmış oluyor. Harika bir vuruşla takımını öne geçiren Oğulcan'ın şut dışında iki pas opsiyonu daha mevcut: Sağ tarafta boş durumdaki Çekici'ye vermek ve solda Abdülkerim'in arkasında boşa çıkan Diouf'u görmek.
Sarı-kırmızılılar, 3-2 kazandığı Ümraniyespor maçında da bek arkasını savunmakta zorlanmış ve devamında ceza sahası içi, yay çevresinde rakibine birçok gol fırsatı tanımıştı. Konyaspor, sarı-kırmızılıların boşalttığı alanlara fatura kesti ve rakibinin tarihi serisine son verdi.