19 Mayıs ile ilgili şiirler! Kısa ve güzel 19 Mayıs şiir ve sözleri
Türk milleti için önemli günlerden olan 19 Mayıs'ta Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. Bu özel günde çeşitli etkinlikler ve her yıl şiirler okunur. İşte 19 Mayıs ile ilgili şiirler!
Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak basması ile Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı gündür.Atatürk Cumhuriyeti Türk gençliğine armağan etti.Ülkemizde her yıl Kurtuluş Savaşının başlangıcı olan Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanır.Bu özel günde, törenler yapılır ve şiirler okunur. İşte en güzel,kısa ve anlamlı 19 Mayıs şiirleri...
19 MAYIS'IN ÖNEMİ
Büyük Önder Atatürk 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basarak 'Kurtuluş Mücadelesi'ni başlattı. Türk Milleti, tüm imkansızlıklara rağmen gösterdiği fedakarlık, feraset ve cesaretle Kurtuluş Savaşı'nda zafere ulaştı. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasının ardından 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edildi. Türk Milleti'nin kahramanlığı ile zafere ulaşılan Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün olarak kabul edilen19 Mayıs, "ATATÜRK'Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI" olarak her yıl kutlanmaya başlandı.
19 MAYIS'IN TARİHÇESİ
Gençlik ve Spor Bayramı, Türkiye'de ilk defa 24 Mayıs 1935 tarihinde "Atatürk Günü" adında kutlanmıştır. Beşiktaş'ın attığı adımlarla Fenerbahçe Stadı'nda kutlanan ilk 19 Mayıs, Galatasaray ve Fenerbahçe forması giyen yüzlerce sporcunun katılımıyla spor günü olarak kutlanmaya devam edilmiştir. Kutlamaların ardından bir süre sonra yapılan Spor Kongresi'nde Beşiktaş Kurucu üyelerinden olan Ahmet Fetheri Aşeni, Atatürk Günü'nün tüm gençliğe hitap etmesi için "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" olarak adının değişmesini teklif etmiştir. Kongrede onaylanan öneri kabul edilmiş ve Atatürk'ün de onay vermesiyle yasalaşmıştır. 20 Haziran 1938 tarihinde çıkarılan kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanan bayram, 12 Eylül askeri darbesinin ardından "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" adına bürünmüştür.
19 MAYIS ŞİİRLERİ
19 MAYIS GENÇLİK MARŞI
Bir şerefli milletin şanlı çocuklarıyız.
Kalplerimiz, nabzımız, vatan diyerek atar.
Ayrılmadan yürürüz, aynı yolda erkek, kız.
Ruhumuzda ateş var, göğsümüzde iman var…
Vücudumuz yay gibi, bacaklarımız çevik,
Kalplerde cumhuriyet, başımızdadır bayrak,
Bir emanet taşırız, Ata’mıza söz verdik.
Kuvvetimizi, gücümüzü, kanımızdadır kaynak…
Bilgi ile sporu, yürütürüz atbaşı,
Çalışkanlık, çeviklik atalardan mirastır.
Türk olmanın amacı kazanmaktır savaşı…
Bize ülkü yaraşır, bize hamle yaraşır.
19 Mayıs bizim en kutsal bayramımız.
Tarihlerde var mıdır, böyle bir günün eşi ?
Bu pınardan içiyor, alıyoruz kuvvet, hız,
Bu ocaktan yakıyor bütün gençlik ateşi…
İ. HAKKI TALAS
ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA
Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparası, takası,
Selam durdu tayfası.
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan anayurda
Kemâl Paşa’nın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz’in hâlini görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemâl Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum’a kadar.
BİR KURTULUŞ DESTANI
Osmanlıydı bir zaman tarihler yazan,
Dört bir yana kök salmış, kükreyen aslan.
Asırlarca yaşadı, nesil geçti aradan,
Zayıfladı kuvvetçe, dediler "hasta adam".
Asiler çıktı, Osmanlıya başkaldıranlar,
Fitneyle parçaladı hain düşmanlar.
Küçüldü topraklar savaşlarda bir yandan,
Atmak istediler Türkü Anadoludan.
Bir inançla gürledi, yüce Türk milleti,
Önder seçti kendine Mustafa Kemali.
Millet birlik oldu, koştu düşman üstüne,
Nice canlar verildi, Maraş, Urfa, Antep e.
Cephelerde Mehmetçiğin Allah sedası,
Temizlendi düşmandan güney, doğu, batısı.
Ay ve yıldız dalgalandı akan kanlar üstüne,
Ve ölümsüz marşımız doğdu Mehmet Âkifle.
Büyük harpler yaşadı bu vatan, bu topraklar,
Yine de bir nebze susmadı gök kubbede ezanlar.
Büyük Ata önder oldu, açtı Millet Meclisi,
Daha sonra kuruldu Milletin İradesi.
Binlerce şehidiyle aldı, Türk milleti vatanı,
Tarihe şerefiyle yazıldı, bu "Kurtuluş Destanı".
Bu "Kurtuluş Destanı"dır kuşak boyu sürecek,
İlelebet, yok etmeye kimsenin gücü yetmeyecek
Erdoğan GÜNEŞ
'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!'
Duyurdu dünyaya, Türkün gücünü
Ününü şanını, yaydı ATATÜRK!
Kahrolan milletinin, aldı öcünü
Tarihe ismini, yazdı ATATÜRK!
Yoktu gözünü, onun korkutan
Alacaktı vatanı, çakaldan kurttan
Ordunun yanında, o baş komutan
Tarihe ismini, yazdı ATATÜRK!
Vatanı almanın, yolu akıldı
Süngüler düşmana, doğru takıldı
En büyük adım,o gün atıldı
Tarihe ismini, yazdı ATATÜRK!
Kırıldı düşmanın, beli büküldü
Alındı ciğeri, o gün söküldü
İzmir'de denize, hepsi döküldü
Tarihe ismini, yazdı ATATÜRK!
Kanlara boyandı, aziz toprağım
Göndere çekildi, nazlı bayrağım
Şükürler olsun, sana ALLAH'ım
Tarihe ismini, yazdı ATATÜRK!
Türklüğün şanını, yaydı ATATÜRK!
Türklüğün şanını, yaydı ATATÜRK!
19 MAYIS
19 Mayıs günü,
Yaşıyor kalbimizde,
Atatürk güneş gibi,
Her zaman içimizde.
Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan Türk gençleri.
Ülkü verir, hız verir.
Bize 19 Mayıs.
Yurdumuzu kurtaran,
Atayı unutmayız.
Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan TÜRK GENÇLERİ
BİR GÜNEŞ DOĞUYOR
Atatürk diyor ki: “Bizi öldürmek değil,canlı canlı mezara gömmek istiyorlar. ”Kara bulutlar Türkiye’nin üzerinde dolaşıyor. Mondros Mütarekesi peşinden Sevr Antlaşması ve ateşkes.
Böyle antlaşma olur mu? Yurt parça parça edilmiş,Anadolu insanı,kan ağlıyor.
Memleketin asıl sahibi olan Türk halkı başsız, bölünmüş kuşku içinde, bezgin haldedir.
Kurtuluş ve bağımsızlık umutları ve çalışmaları bölgesel kalmakta birleşememektedir. Memleketin batı ve güney bölgelerinde silahlı karşı koymalar başlamıştır; fakat sayıca çok ve silah bakımından üstün düşman kuvvetleri karşısında bu direnmeler kırılmaktadır.
İşte, bu durumda Mustafa Kemal çıkıyor ortaya ve diyor ki: “Bir tek karar vardır, o da milli egemenliğe dayanan kayıtsız şartsız, bağımsız bir Türk Devleti kurmak.”
Yurdun çeşitli yerlerinde direnme hareketleri devam ediyor, düşmana kurşun sıkılıyor, vurulan yumruklar memleket kadar büyük, eline silahı alan memleket savunmasına katılıyor. Aralarında dayanışma yok, dağınıklık herkesi tedirgin ediyor. Anadolu sahipsiz, bir önder, bir kumandan bekliyor.
İşte, Bandırma vapuru bu önderi, bu kumandanı getiriyor, Samsun’dan Kurtuluşa bir güneş doğuyor.
Evet Mustafa Kemal bir karar veriyor. Verilen bu kararı ise şöyle açıklıyor. “Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması esastır. Bu esas, ancak tam bir bağımsızlıkla sağlanabilir. Ne kadar zengin ve ne kadar varlıklı olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan daha yüksek bir muameleye layık görülmez. Böyle bir millet, esir yaşamaktansa ölmeyi tercih eder.”
Böyle bir durum karşısında Samsun’da doğan güneşin yükselmesi, tüm ülkeyi aydınlatması, milli birlikle sağlanabilir.