17 yıllık hukuk mücadelesi! Hastanedeki 2 saatlik ihmal bebeği engelli bıraktı iddiası
İstanbul'da 2007 yılında prematüre bebek olarak dünyaya gelen Umutcan Yilgin, iddiaya göre kuvöze alınması gerekirken alınmadı. Oğlunun 2 saat boyunca oksijensiz olarak bebek yatağında bekletildiğini ve bu nedenle engelli olduğunu öne süren baba Mehmet Yilgin, maddi ve manevi tazminat davası açtı. Dava yılan hikayesine döndü. Yerel mahkeme davayı reddetti. İstinaf onadı, Danıştay ise "hak ihlali var" diyerek yerel mahkemenin kararı bozdu. Yeniden yapılan yargılamada yerel mahkeme kararında direndi. İstinafın yanı sıra Danıştay da bu defa babayı haksız buldu. 17 yıldır hukuk mücadelesi veren baba Yilgin, davasını Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Habertürk'ten Halil Sadri Yılmaz'ın haberi..
İstanbul Sancaktepe’de yaşayan Mehmet ve Serfinaz Yilgin çiftinin 2007 yılında doğan çocukları Umut Can, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde prematüre olarak dünyaya geldi. Ailenin tek çocuğu olan Umut Can Yilgin, iddiaya göre bir süre sonra fenalaştı. Baba Mehmet Yilgin, bebeğin erken doğum olmasına rağmen hastane personeli tarafından 2 saat boyunca kuvöze alınmadığını ve oksijensiz kaldığını öne sürdü.
DANIŞTAY ‘HAK İHLALİ KARARI’ VERDİ
Oğlunun ihmal nedeniyle yüzde yüz engelli kaldığını iddia eden Baba Yilgin, yılan hikayesine dönecek hukuk mücadelesini başlattı. Önce hastane personelinden şikayetçi oldu fakat dönemin valisi personeller hakkında soruşturma izni vermedi. Aile maddi ve manevi tazminat davası da açtı.
Yerel mahkeme davayı reddetti. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi ret kararını onadı. Danıştay ise “hak ihlali var” diyerek ret kararını bozdu, dava yerel mahkemeye geri gönderildi. Her şey sil baştan yeniden başladı. Yeniden görülen davada yerel mahkeme yine davanın reddine dair karar verdi. İstinafın yanı sıra Danıştay da bu defa babayı haksız buldu. Danıştay’daki bir üye ise karara katılmadığını belirterek muhalefet şerhi düştü. Acılı baba ise yılmadı, davasını Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. 17 yıldır süren davada Anayasa Mahkemesi’nin karar vermesi bekleniyor.
Habertürk’e konuşan Mehmet Yilgin, doğumdan önce yapılan kontrollerde bebeğinin sağlık durumunun iyi olduğunu, doktorların kendilerine aksi bir bilgi vermediğini söyledi. Doğumdan sonra oğlunun sağlık durumunun da iyi olduğunu gördüğünü kaydeden baba Yilgin: “Oğlum 32 haftalık olarak doğdu. Prematüre bir doğum. Ne oksijen verilmiş ne tüp verilmiş. Ben müdahale ettim dedim ki bu çocuk ölüyor. Bağırdım. Bu sefer doktorlar ‘Tabi çocuğu kurtaralım’ dediler. Çocuğun kuvöze yatırılmasına karar verdiler. Kucağımda 600 metre mesafede yürüyerek ne ambulans var ne kuvöz var ne bir şey var ne oksijen var. Hiçbir şey yok. Zaten çocuğuma yaklaşık 2 saat hiç müdahale edilmedi” şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANI’NA SESLENDİ
Dava sürecinde bilirkişinin mahkeme kararına karşı gelerek ikinci bir rapor hazırlanmadığını ve mahkemenin de buna rağmen karar verdiğini iddia eden Yilgin: “Bir aile dramı var. Bir çocuğun ömür boyu yatağa mahkum edilmesi bir dramdır” dedi.
Baba Yilgin, Anayasa Mahkemesi’nden adil bir karar çıkacağına inandığını söyleyerek şöyle devam etti: “Umarım ki Sayın Anayasa Mahkemesi başkanı ve ekibi elini vicdanına koyarak sadece bizim çocuğumuzu kendi evlatları yerine koyarak bu kararı inceleyecekler. Biz burada hakkımız olanı istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanıma Sayın Anayasa Mahkeme başkanıma sayın Hakimler Savcılar Kurulu'na sesleniyorum. Umarım bu çektiğimiz dramı, çektiğimiz ızdırabı çektiğimiz zulmü görecekler. Sessiz kalmayacağına inanıyorum."