68 yıl boyunca durmadan hıçkıran adamın trajikomik öyküsü
Charles Osborne isimli bir adam, 1922 yılında düştükten sonra hıçkırmaya başladı. Hıçkırığı tam 68 sene sürdü ve onlarca doktor gezmesine rağmen derdine çare bulamadı.
1893 yılında yolan Charles Osborne, 1922 yılında 350 kiloluk bir domuzu satmak için asarken bir anda dengesini yitirdi ve düştü. Hastaneye kaldırıldığında doktor ona, beyninde toplu iğne büyüklüğünde bir kan damarını patlattığını söyledi. Bu düşüş, Osborne için patlayan bir kan damarından daha fazlasına mal olacaktı.
Bu olaydan kısa bir süre sonra Osborne, hıçkırmaya başladı. Git gide daha da sinir bozucu olan bu durumu bitirmek için bir dizi doktor dolaştı ancak hiçbir doktor çare bulamadı. Bir teori olarak; bütün bunlara sebep olan şeyin patlayan kan damarıyla ilgisi olduğunu düşünülse de kesin bir şey bulunamadı.
Osborne, en son çare olarak, hıçkırma anında sesi en aza indiren bir nefes tekniği öğrenmek zorunda kaldı. Tüm yapabildiği bu oldu. Bu nefes tekniği, hıçkırıklarının sesini azaltmıştı ve Osborne için nispeten daha kolay bir hayat sağlıyordu.
Osborne, hastalığı hakkında konuşmak için dergilerde ve televizyon programlarında yer aldı. 1978'de Osborne, Associated Press'e "Hıçkırıklardan kurtulabilseydim dünyada sahip olduğum her şeyi verirdim" dedi. Bir çare bulmak için dünyayı dolaşmasına ve hatta 100 bin dolar teklif etmesine rağmen bir sonuç alamadı.
1922'de başlayan akılalmaz hıçkırıklar, 1990 yılında yani tam 68 sene sonra aniden ve nedeni bilinmeyen bir şekilde durdu! Olayı daha trajik bir duruma sokan ise yıllarını hıçkırıktan kurtulmak için harcayan Osborne, hıçkırıkları geçtikten birkaç ay sonra 1991 yılında vefat etti.
Ölümünün üzerinden 32 yıl geçmesine rağmen Osborne, Guiness Rekorlar Kitabı'ndaki "En uzun hıçkırık" kategorisindeki başarısını elinde tutuyor ki daha da uzunca bir süre tutacak gibi.
San Antonio'daki Texas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi'nde bir beyin cerrahı olan Ali Seifi, Osborne'un 1922'deki kazası sırasında kaburgalarında küçük bir yaralanma geçirdiğini öne sürüyor. Böylece alt kaburgalara bağlı olan göğüs ve göbek arasında kalan diyafram da zarar görmüş olabilirdi.
Kaynak: Interesting Facts, Smithsonian Mag
