'Ah Canım Ahmet': Özkan Uğur'un cenazesine özellikle katılmadım
1990'lı yıllarda 'Ah Canım Vah Canım' şarkısıyla müzik listelerini kasıp kavuran Ahmet Akkaya ile bir araya geldik. Şarkının getirdiği büyük şöhret sonrasında 'Ah Canım Ahmet' olarak hafızalarda yer edinen müzisyenle hem geçmişi hem de bugünleri konuştuk
AYTEKİN TEKER / ateker@haberturk.com
Türk pop müziğin üretkenlikte zirve yaptığı 1990'lı yıllarda klipleri televizyonlarda dönen şarkıcılar adeta sokakta yürümeye zorlanırdı. Bazı şarkıcılar ise meşhur olduğu parçalarla anılırdı. 'Of Aman Nalan', 'Hadi Yine İyisin Tayfun'un yanı sıra 'Ah Canım Ahmet' de bu isimlerden biriydi.
1994 yılında Özkan Uğur'un da desteğiyle ilk albümünü çıkaran ve 'Ah Canım Vah Canım' şarkısıyla büyük bir çıkış yakalayan Ahmet Akkaya ile nostalji yolculuğu yaptık.
"MÜZİK BANA ŞİFA OLDU"
Mersin doğumlu olan Ahmet Akkaya, çocuk yaşlarda müziğe heves etmiş. Müzikle kendisini şifalandırdığını söyleyen Akkaya, müzikal yolculuğunu şöyle anlattı: 4 - 5 yaşlarımda ailecek ekonomik olarak zor bir süreç geçirmiştik. O süreçte benim de vücudumda ağrılarım oldu. Odada perdeleri kapatır, içgüdüsel olarak karanlıkta sesler çıkartarak ağrılarımı giderirdim. Kendimi şifalandırırdım yani. Annem ve babam müziğe yatkın olduğumu düşünüp bana bir bağlama aldı. Bağlama dersleri alıp türküler söylemeye başladım. Babam da Almanya'ya çalışmaya gitmişti. İlkokulu bitirdikten sonra annemle Almanya'ya yerleştik. Almanya'da bazı mekânlarda bağlama çalarak müzik tutkumu sürdürdüm. Sonrasında ise piyano çalmayı öğrendim. Müzikle ilgili akademik hiçbir eğitimim yoktu.
Hayalinde her zaman Türkçe pop müziğinin olduğunu söyleyen Ahmet Akkaya, 1994'te yani 26 yaşında, Almanya'dan İstanbul'a gelmiş. İstanbul'da kimseyi tanımadığını ifade eden şarkıcı, bir tesadüf sonucu Özkan Uğur ile tanıştığını belirtti.
"YAPIMCIM ÖZKAN UĞUR OLDU"
Ahmet Akkaya bu konuda şunları söyledi: O zamanlar Unkapanı Plakçılar Çarşısı'ndan haberim yoktu. Levent'te otobüs durağında duran insanlara 'Burada müzik stüdyosu var mı bildiğiniz?' diye sordum. İçlerinden biri, bir stüdyoyu gösterdi. Meğerse orası Fuat Güner’in stüdyosuymuş. İçeri girince dedim ki 'İyi müzik dinlemek isteyen var mı aranızda?' Sağımda solumda MFÖ’nün altın plakları vardı. Fuat Ağabey, 'Yarın gel şarkılarını dinleyelim' diye yanıt verdi.
Ben de ertesi gün oradaydım. Fuat Ağabey'in ofisinde şarkıları dinlerken Özkan Uğur da müziğimi beğendi. Ali Kocatepe, Harun Kolçak ve Attila Özdemiroğlu da şarkılarımı dinledi. Bazıları şarkılarımı düzenlememi isterken rahmetli Özkan Uğur, şarkı dinleyenlerin eleştirilerine her seferinde, "Bu çocuk olmuş, konu kapanmıştır. Çocuğu bozmayın" dedi. Ardından Özkan Uğur, yapımcım oldu ve Eylül 1994’te 'Ah Canım Vah Canım' albümünü çıkardım.
Çok para kazanmak ve şöhret olmak için müzik yapmadığını ifade eden Ahmet Akkaya, "Sadece müzik tutkumun peşinden gittim. Farklı ve iyi bir şey ortaya koyunca zaten ticari ve manevi anlamda bir başarıya dönüştü" ifadelerini kullandı.
57 yaşındaki müzisyen, "Ah Canım Vah Canım' şarkısının adınızın önüne geçtiğini düşünüyor musunuz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: Özkan Uğur, 'sanatsal bir isim kullanmak istiyor musun?' diye sormuştu. Ben de 'Ahmet Akkaya, Ahmet Kaya ile karışmaz mı?' dedim. O da 'Ahmet kullanalım' dedi. Şarkı da büyük ilgi görünce 'Of Aman Nalan' gibi ben de 'Ah Canım Ahmet' olarak anıldım. Toplumsal algıyla ilgili bir olay...
"Şarkım 'Ah Canım Vah Canım' aslında zorluklara karşı olumlamayı anlatıyor. Pozitif düşüncenin her şeyi dönüştürdüğünü fark ettim. Bu farkındalık sonrasında da hayatını da böyle yaşayan bir birey oldum. Çünkü hayata nasıl bakarsak onu da öyle görürüz."
"ÖZKAN AĞABEY'İN CENAZESİNE ÖZELLİKLE KATILMADIM"
"Özkan Uğur'un yeri hayatımda çok özeldir, onu çok özlüyorum" diyen Ahmet Akkaya, 8 Temmuz'da hayatını kaybeden usta müzisyenin cenazesine 'özellikle' katılmadığını söyledi.
Özkan Uğur ile arasında ağabey - kardeş ilişkisi olduğunu belirten müzisyen, "Cenazelerde tuhaf tuhaf şeyler oluyor. Bazı insanlar orayı kendi şovlarına dönüştürüyorlar o yüzden katılmak istemedim. Ona her zaman dualarımı gönderiyorum" dedi.
Kariyeriyle ilgili pişmanlıkları olmadığını da dile getiren şarkıcı, "Ben yapmak istediğim, gerçekleştirmek istediğim şeyi yaptım. Kendine benzemeyen, alışkanlıkları bozan, müziğe pozitif anlamda yön veren insanlardan biri olduğumu düşünüyorum. Yeni nesil müzisyenlere, müzisyenliğin ötesinde bir formüllerinin olması gerektiğini ve keşfetmelerini gerçekleştirmelerini tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.
"1990'LARDA İYİ BESTE, İYİ SÖZ, İYİ ARANJE VE İYİ HİKÂYELER VARDI"
1990'lar ile bugünün Türk pop müziği hakkında da açıklamalarda bulunan Ahmet Akkaya, "1990'lar ile 2000'lerin arasında müzik teknoloji ve dönüşümü açısından baktığımızda 1990'larda analog kayıtlar söz konusuydu. Şimdi ise analoğun yerini dijital sistemler aldı. Günümüzde müzikal yeteneği üstün olamayan ancak müzik programlarını iyi kullanan bir jenerasyon türedi. Bu da müziğin değerini düşürüldü. 1990'larda şimdiki gibi kayıt programları yoktu. Analog çağda müzisyenlerin her şeyleriyle çok iyi olmaları gerekiyordu. İyi şarkı, iyi hikâye, iyi yorum, enstrümanları iyi çalmak ve yüksek performanslı kayıtlar yapmak gerekiyordu" ifadelerini kullandı.
Ahmet Akkaya ayrıca, "1990'larda şarkıların uzun introları vardı. Bazı şarkıların bir dakika introsu olurdu. Şimdi radyocu arkadaşlar ise 'mümkünse 30 saniyeyi geçmesin' diyor. En fazla 10 - 15 saniye melodi çalsın ve sonra şarkı girmesi isteniyor. Her şey reyting uğruna yapılınca müzikal sıkıntılar oluyor. Bu sadece Türkiye’de değil, dünyada da böyle" dedi.
"BOŞANDIK"
2020'de öğretmen Özlem Durmaz ile evlendikten sonra İstanbul'u terk eden ve Kuşadası'na yerleşen Ahmet Akkaya eşinden boşandığını söyledi: Aşk evliliği yapmıştık ama bu yıl, dostça yollarımızı ayırdık.
Şimdilerde yaşamını İzmir'de sürdüren Ahmet Akkaya, "Yaklaşık 18 yıldır klip yönetmenliği ve aranje yapıyorum. Üretimlerimi sanatçı dostlarım da seslendiriyor. Mesela Ajda Pekkan'ın 'Yalnızlık FM', Candan Erçetin'in 'Bir Sır Gibi', Yeşim Salkım'ın 'Katil Uşak', Reyhan Karaca'nın 'Bi'şey Olmaz' şarkılarının müziklerini yaptım. Çelik, Yonca Evcimik ve Mansur Ark gibi arkadaşlarımla 90'lar partilerinde sahne alıyorum" şeklinde sözlerini sürdürdü.
30'UNCU YILA ÖZEL ALBÜM
Ahmet Akkaya, "2024'te müzik hayatımın 30'uncu yılını dolduruyorum. Bir tribute albüm anlaşması yaptım. Özellikle yeni nesil kadın sanatçılar şarkıları yorumlayacak" dedi.