Kalça kırığından korunmanın ve riski azaltmanın yolları
Ünlü sanatçı Ajda Pekkan'ın 2 gün önce yaşadığı talihsiz kaza, "kalça kemiği kırığı" konusunu gündem yaptı. Düşmeler bazen kemik kırıldığı için gerçekleşirken bazen de basit bir öksürük veya darbe nedeniyle meydana gelebiliyor. Belli yaşın üzerinde sık rastlanan ve sonuçları ölümcül olabilen bu ciddi sağlık sorununu engellemek veya riski minimize etmek mümkün mü? İşte kalça kırıklarıyla ilgili bilimsel bilgiler ve alınması gereken tedbirler. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi.
Ünlü sanatçı Ajda Pekkan 2 gün önce evinde düşerek kalça eklemini oluşturan uyluk kemiğinin üst kısmında meydana gelen kırık nedeniyle ameliyat olmuştu. Süperstar'dan gelen haber bu sağlı sorununa duyulan ilgide artışa neden oldu. Son derece ciddi ve ölümcül bu sorunun nedenlerini, riskten korunma yolları ile tedavi şekillerini uzmanına sorduk.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Yıldırım, "Kalça kırığı en çok kadınlarda görülüyor ve kadınlar erkeklere göre daha fazla risk altında bulunuyor. Özellikle 50 yaş üstü ve menopoz sonrası kadınlarda kemik erimesi riskinde artış olduğu için en sık rastlanan neden menopoz sonrası östrojen azalmasıdır (postmenopozal osteoporoz) Bu yaş grubunda kadınlar erkelere göre 5 kat daha fazla kemik erimesi (osteoporoz) riskine sahiptir. İlerleyen yaşlarda ise (özellikle 70 yaş üstü) kemik yaşlanmayla ilişkili olarak gücünü yitirmeye başlar ve her iki cinste de kemik erimesinde eşit oranda risk artışı görülür" diyor.
YAŞ ARTTIKÇA DÜŞMELER BASİTLEŞİYOR
Kemik erimesi olan yaşlı hastalarda oluşan kalça kırıkları genç hastalarda görülenin aksine sıklıkla basit düşmeler ya da yaralanmalar sonucunda meydana geliyor. Türkiye'de son 20 yıl içinde kalça kırığı görülme sıklığının belirgin derecede arttığına, 2035 yılında yılda 60 bin yeni kalça kırığı vakası beklendiğine dikkat çekiliyor.
KALÇA KIRIĞI YAŞ ORTALAMASI 74 -76
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artan yaşam süreleri nedeniyle yaşlı kalça kırıklarının ortalama görülme yaşları artış gösteriyor. TÜİK verilerine göre 2002, 2006, 2008, 2012, 2015 yıllarında beklenen yaşam süreleri sırasıyla; 71,8; 73,2; 73,6; 75 ve 78 olarak sıralanıyor. Yapılan çalışmalar, kalça kırığı yaş ortalamalarının 74 -76 olduğuna dikkat çekiyor.
KİMLERİN RİSKİ FAZLA?
Menopoza girmiş kadınlar, düşük testosteron düzeyine sahip ileri yaş erkekler, birinci derece yakını kemik erimesi (osteoporoz) tanısı alan kişiler ve uzun süre kortizonlu ilaç kullananlar yüksek riskli grupta bulunuyor. Buna karşın aktif ve hareketli bir yaşam süren, düzenli egzersiz yapan, kemik kalitesini artırıcı ya da yıkımı azaltıcı tedavi ya da takviye alan kişilerin daha az risk taşıdığı belirtiliyor.
KEMİK ERİMESİ RİSKİNİ ARTIRAN NEDENLER
Prof. Dr. Cengiz Yıldırım, kemik erimesi riskini artıran nedenlerle ilgili olarak, "Yaş ilerledikçe kemik yapımı kemik yıkımına yetişemez hale geldiğinde kemik erimesi süreci başlar. Bu durum yetersiz beslenmeyle birleştiğinde ortaya, 'kemik erimesi' adı verilen tablo çıkar. Kemik erimesi ve buna paralel olarak meydana gelen kalça kırığı riskini artıran nedenler
*İleri yaş
*Kadın olmak ve özellikle menopoz sonrası dönemde bulunmak
*Cinsiyet hormonlarındaki düşüklükler
*Menopoz öncesi dönemde yumurtalıkların alınması
*Yetersiz kalsiyum, fosfor ve D vitamini alımı
*Genetik yatkınlık
*Tiroid hormonlarına ilişkin bozukluklar
*Steroid içerikli ilaç kullanımı
*Sigara ve alkol kullanımı
*Hareketsiz yaşam tarzı
*Ailede osteoporoz problemi
*Diyabet
*Karaciğer ve böbrek hastalığı
*Epilepsi ilaçları, antiasitler, diüretikler
*Güneş ışığından mahrum kalmak" diyor.
KEMİK KENDİLİĞİNDEN DE KIRILABİLİR
Bu noktada akla, "Kemikler neden kırılır" sorusu geliyor. Kemik erimesine (osteoporoz) bağlı normal kemiğin kütlesi ve yapısı bozulduğu için osteoporoza bağlı kalça kırıkları düşük enerjili yaralanmalar ya da travmalar sonucu meydana geliyor. Osteoporozda normal kemik patolojik kemik haline dönüyor. Bu nedenle bu kırıklar 'patolojik kırıklar' olarak da adlandırılıyor. Bu tür kalça kırıkları bazen basit bir düşme ile oluşurken bazen de kemiğin kendiliğinden kırılması sonucu hastanın düşmesi şeklinde gerçekleşiyor. Yaşlılarda görülen kalça kırık oluşumu için ağır bir darbe almak veya bir kaza geçirmek gerekmiyor. Kırık oluşması ileri derecede kemik erimesi olan hastalarda basit bir düşme hatta öksürme gibi ani hareketlere bağlı olarak bile meydana gelebiliyor. Kalça ağrısı nedeniyle doktora giden kişilerde kırık tespit edilmesi bunu doğrular bir örnek olarak görülüyor.
İLERİ YAŞTA İLK BİR YILDA ÖLÜM ORANI YÜZDE 20
Prof. Dr. Cengiz Yıldırım, "İleri yaşta kalça kırığı geçiren kişilerde ilk 1 yıl içerisinde ölüm oranı yüzde 20'nin üzerindedir. Kalıcı sakatlık oranı yüzde 30, bağımsız yürüyememe yüzde 40, günlük aktivite yapamama yüzde 60 ve günlük aktivitelerde zorluk yüzde 80'e çıkabilir. Ölümcül olma nedenleri arasında yaşlı hasta grubuna eşlik eden kalp, akciğer, diyabet ve nörolojik hastalıklar da bulunur. Bu hastalarda pıhtı ve enfeksiyon gelişme riskiyle bazı komplikasyonlar genç hastalara oranla daha fazla görülüp yaşamı tehdit noktasına varabilir" diyor.
KALÇA KIRIKLARININ OLUŞMA NEDENLERİ
Son yıllarda kalça kırıklarıyla çok daha fazla karşılaşılıyor ve nedenler şu şekilde sıralanıyor:
*Yaşlı nüfusun tüm dünyada artış göstermesi.
*Özellikle menopoza giren kadınlarda gerekli tıbbi kontrollerin yapılmaması ve kemik erimesini önleyici tedbirlerin alınmaması.
*Hareketsiz yaşam tarzı
*Düzensiz beslenme
YAŞLILARIN YAPMASI GEREKENLER
*Düzenli beslenme
*Doktor kontrolünde gerekli olan ilaç ya da takviyelerin alınması
*Düzenli spor ve benzeri aktiviteler (Kemik erimesi olan kemik, kaslar tarafından destekleniyorsa, hasta yaşlanmış ya da osteoporozlu olsa bile düzenli hareket ederek kalça, sırt ve bel kaslarını kuvvetlendirip kırığı en aza indirebilir.)
*Sigara ve alkolden uzak durulması
RİSKİNİZİ EN AZA İNDİRİN
Kemiğin kırılmalara karşı direnebilmesi için o kemiği koruyup hareketlendiren sağlıklı bir kas dokusuna ve sinir sistemine ihtiyaç bulunuyor. Tüm bunlar için kemik depolarının kalsiyumla dolması gerekiyor. Prof. Dr. Cengiz Yıldırım, "Bu noktada D vitamini çok önemlidir. D vitaminin en büyük kaynağı ise güneştir. Beyaz peynir, süt ve yoğurt gibi gıdaların tüketilmesine özen gösterilmeli ve alınan kalsiyumu depolamak için spor yapılmalıdır. Her yaşta ve özellikle 30'lu yaşlara kadar yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini alınması, düzenli fiziksel aktivite, sigara, alkol ve risk oluşturan ilaçların kullanımından uzak durularak kronik hastalıklardan korunulması ve düzenli tedavi ile kalça kırığı riskinin en aza indirilmesi mümkündür" diyor.
DANS ETMENİN YARARI
Osteoporoz tedavisinde dans etmek yerçekimine karşı yapılan ritmik hareketleri içeren bir aktivite olduğu için kemikler açısından oldukça yararlı bulunuyor. Grup halinde yapılan dans çalışmaları kişinin motivasyonunu artırıyor, sosyal katılımını sağlıyor ve yaşam kalitesi üzerinde olumlu etkide bulunuyor. Tüm bu fiziksel aktivitelerin doktor önerisi ve kontrolünde yapılması gerektiğinin unutulmaması gerekiyor.
KAS YIKIMINA BAĞLI DENGESİZLİK
Bu grup hastaların gerek ileri yaşta olmaları gerekse duruş bozuklukları ve kas yıkımına bağlı olarak gelişen dengesizlik problemleri nedeniyle düşme risklerinin yüksek olduğu belirtiliyor. Düşme riskinin önlenmesi için korse gibi çeşitli cihazların kullanımıyla hastaların yaşam kaliteleri artırılabiliyor.
HER KALÇA KIRIĞI AYNI DEĞİL
Her kalça kırığı aynı olmuyor. Bu sorun kalça eklemini oluşturan uyluk kemiğinin üst ucunda farklı bölgelerde meydana gelebiliyor. Kalça bölgesi kırıkları her türlü durumda tedaviyi üstlenen hekim ve hasta için problem oluştursa da risk hasta için her zaman çok daha fazla oluyor.
KALÇA KIRIĞI TEDAVİSİNDEN ANLAMAMIZ GEREKENLER
Kalça kırığı tedavisinde amaç, kemik kalitesini artırmak ve kemiği güçlendirerek kırık oluşumunu önlemek olarak görülüyor. Prof. Dr. Cengiz Yıldırım, "Öncelikli olan, kırığın engellenmesi için tüm önlemlerin alınmasıdır. Buna karşın kalça kırığında neredeyse tek tedavi yönteminin ameliyat olduğunu unutmamak gerekir" diyor.
KIRIKLARI ÖNLEMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Kalça kırıklarının engellenmesi için alınabilecek bazı önlemler şu şekilde sıralanıyor;
*Kalsiyum alımı
*Bifosfonat türevi ilaçlar (kemik yıkımını azaltan ilaçlar)
*Günlük 1500 mg Ca ve 400 IU D vitamini alımı
*Sağlıklı bir diyet
*Sigara ve alkolün bırakılması
* Haftada en az 3 kez 20-30 dakika hızlı yürüyüş yapılması (Yürüyüş, hafif koşu gibi yük bindirici egzersizler ile kas güçlendirme egzersizlerinin kemik kütlesinin yenilenmesi adına önemleri yapılan birçok çalışmada gösterilmiştir.)
Tedavideki amaç; kemik kalitesini artırmak ve kemiği güçlendirerek kırık oluşumunu önlemektir.
CERRAHİ YÖNTEMLER
Aksi bir durum olmadığı sürece kalça kırığı olan tüm hastalara cerrahi uygulanıyor. Buna karşın her hastaya uygulanan cerrahi yöntemler aynı olmuyor. Bu, hastanın yaşına, kemik kalitesine, kırığın yerleşim yerine, altta yatan patolojiye ve eşlik eden hastalıklara göre değişiyor. Cerrahinin adımları tercih edilen ameliyat yöntemine göre de farklılaşıyor. Bazı durumlarda kapalı yöntemler ile kırık uçları bir araya getirilerek çivi ya da plak-vida gibi implantlarla tespit yapılıyor. Bazı durumlarda ise kalça bölgesinde uygun yerlerden cerrahi kesi yapıldıktan sonra protez uygulaması gerçekleştiriliyor.
HANGİ DURUMDA KALÇA PROTEZİ?
Prof. Dr. Cengiz Yıldırım, "Özellikle 75 yaş üstünde uyluk kemiğinin boyun kısmından olan kalça kırıklarında ve bazı üst uç kırıklarda protez uygulaması yapılması gerekir" diyor.