Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Bilgi Yaşam Artık yıl nedir ve neden oluşur? Takvimlerde 29 Şubat neden her dört yılda bir takvime eklenir?

        Çocukken, doğum tarihi 29 Şubat olan bir arkadaşınız olduysa, ona "Daha 3 yaşındasın!" diyerek şaka yaptınız mı? Çünkü doğum günü 29 Şubat’a denk gelen kişiler bu şakayı çok duymuştur.

        İki temel zaman birimimiz vardır: gün ve yıl. Gün, Dünya'nın kendi ekseni etrafında bir dönüş yapması için gereken süredir. Yıl ise, Dünya’nın Güneş etrafında bir tur dönmesi için gereken süredir. Diğer zaman birimleri olan saniye, saat, hafta ve ay gibi birimler, daha çok insan yapımı, gelişi güzel birimlerdir. Sadece saniye, evrensel bir tanıma sahiptir; bir saniye, Sezyum-133 atomunun iki temel durumu arasındaki geçiş frekansına dayalı olarak tanımlanır. Ancak, gündelik hayatımızda, gün ve yıl daha somut ve evrensel birimlere dayanır.

        REKLAM

        Dünya'nın Güneş etrafında dönmesi yaklaşık 365 gün sürer. Eğer yıl tam olarak 365 gün olsaydı, takvimlerimiz her yıl aynı olurdu ve zamanla ilgili hiç bir sorun yaşamazdık. Ancak, Dünya'nın Güneş etrafında dönmesi tam olarak 365 gün değil; aslında 365,25 gün sürer. Bu küçük küsurat, takvimde biriken bir hataya yol açar. Bu hatanın sonucunda, takvimimiz yıllar geçtikçe giderek daha fazla sapar.

        DÖRT YILDA BİR ARTIK GÜN

        Dünya'nın her yıl dönmesi, tam olarak 365,25 gün sürer. Eğer 365 günlük yılları hesaba katarsak, her yıl yaklaşık olarak bir gün kadar sapma oluşur. Yani, her dört yılda bir, takvime bir gün eklemek gerekir. Bu, 365 günlük 4 yılın 1460 gün olduğu, fakat 365,25 günlük 4 yılın aslında 1461 gün olduğu gerçeğinden kaynaklanır. Bu durumu dengelemek için, her dört yılda bir fazladan bir gün eklenir ve bu ekstra gün Şubat ayına eklenir. Bu nedenle 29 Şubat, "artık gün" olarak takvimimize dahil edilir.

        TAKVİMDE HALA HATALAR VAR!

        Bütün bu düzenlemelere rağmen, işlerin mükemmel olmadığı bir sorun vardır. Bir yılın 365,25 gün değil de, tam olarak 365,2422 gün olması, her dört yılda bir eklediğimiz bir günü fazla yapar. Bu fark çok küçük olsa da, yıllar içinde birikir ve takvimdeki hata büyür.

        REKLAM

        Bu küçük fark, yılda sadece 11 dakika kadar bir sapma yaratır. İlk bakışta önemsiz gibi görünebilir, ancak zamanla bu fark önemli bir soruna dönüşebilir. Örneğin, her dört yılda bir takvime bir gün eklediğimizde aslında 0,9688 gün eklemiş oluyoruz. Bu da demek oluyor ki, her dört yılda bir takvime fazla bir gün eklemiş oluyoruz!

        KÜÇÜK FARKIN ZAMANLA BÜYÜMESİ

        Bu küçük farkı birkaç yıl boyunca göz ardı edebiliriz, ancak yıllar ilerledikçe bu fark büyür. 32 dört yıllık periyot sonra (yaklaşık 128 yıl) bir ekstra 1 gün daha eklenmiş olur. Yani, bu küçük fark zamanla takvimde daha büyük bir sapmaya yol açar. Bu farkın etkisini en aza indirmek için, bir çözüm bulunması gerekir.

        100 YILDA BİR ARTIK GÜN ATLAMAK

        Bu noktada, 100 yıllık bir periyotla artık gün çıkarılmaya karar verilmiştir. Bu şekilde, her yüzyılda bir artık gün takvimden çıkarılarak, takvimi daha hassas bir şekilde Dünya'nın hareketlerine yakınlaştırabiliriz. Yani, her 100 yılda bir artık gün eklenmemesi sağlanarak, takvimi dengeleme işlemi yapılır. Bu düzenleme, takvimi Dünya'nın hareketlerine daha uygun hale getirir ve zamanla oluşacak sapmaların önüne geçer.

        REKLAM

        TAKVİMİMİZİN MÜKEMMELLEŞMESİ

        Sonuç olarak, her dört yılda bir eklediğimiz artık günler, takvimimizi Dünya'nın Güneş etrafındaki dönüşüne yakınlaştırırken, küçük hatalar zamanla birikerek büyük sapmalara yol açabilir. Bu nedenle, 100 yılda bir yapılan düzeltme, takvimin doğru çalışmasını sağlar ve uzun vadede, zamanla ilgili hiçbir sorun yaşamamıza engel olur. İşte bu yüzden, 29 Şubat her dört yılda bir karşımıza çıkarken, her yüzyılda bir kaybolur ve takvimi astronomik hesaplamalarla uyumlu hale getirir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ