Atıştırmalıklara karşı bağımlılık oluşturuyor, sağlık için birçok riski var! Monosodyum glutamat vücudumuza nasıl etki ediyor?
Monosodyum glutamat (MSG), birçok işlenmiş gıdada tat artırıcı olarak kullanılan bir bileşendir. Çoğu kişi, bu katkı maddesinin gıdalarda yaygın olarak bulunmasına rağmen, potansiyel sağlık risklerinden habersizdir. MSG'nin aşırı tüketimi, baş ağrısı, tansiyon artışı ve mide rahatsızlıkları gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. İşte detaylar...
Oldukça lezzetli bir yemeği kısa bir süre önce yemiş olsanız da vücudunuzun çok hızlı bir şekilde acıktığını ve hemen atıştırmalık bir şeyler aradığına şahit olmuşsunuzdur. Bunun temel nedeninin yiyeceklerde bulunan MSG adlı madde olduğunu biliyor muydunuz? İşte MSG hakkında bilmeniz gerekenler!
MSG (MONOSODYUM GLUTAMAT) NEDİR?
İnsanlar MSG'yi (monosodyum glutamat) genellikle Çin yemekleriyle ilişkilendirse de, aslında çok çeşitli gıdalarda bulunur ve yediklerimizdeki en popüler lezzet arttırıcılardan biridir.
İşlenmiş gıdalarda, salata soslarında, çorbalarda ve soslarda, patates cipslerinde, dondurulmuş yemeklerde ve düzinelerce diğer yaygın üründe bulunabilir.
MSG NEDEN BU KADAR ÇOK GIDA MALZEMESİNDE BULUNUYOR?
MSG'nin neden bu kadar popüler olduğunun nedeni açıktır. Bu amino asit bir eksitotoksin olarak bilinir ve beyinde büyük miktarda dopamin salgılanmasına neden olur ki bu da kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan zevk ya da tatmin hormonudur.
MSG'nin bu gıdalara dahil edilmesi, beyni yediğimiz şeyin lezzetli olduğunu düşünmesi için kandırır, çünkü sonuç olarak böyle bir zevk yaşarız.
MSG'NİN VÜCUT VE BEYİN ÜSTÜNDEKİ ETKİLERİ
Ancak MSG'nin vücutta yapabildiği tek şey bu değildir. Böylesine "lezzetli" yiyecekler yemenin verdiği tatmin duygusu insanları, çoğu zaman vücudun gerçekte arzuladığı tokluk seviyesinin çok ötesinde, yiyeceklerini yemeye devam etmeye teşvik eder.
MSG bunu, beyne "doyduğumuzu" bildiren nörotransmitterleri bloke ederek yapar. Yani ne kadar çok yemek yerseniz, sisteminize o kadar çok MSG girer ve bu noktada MSG'nin son numarası devreye girer.
İNSÜLÜN SEVİYENİZE OLAN ETKİSİ
Vücutta yağ depolama oranını artıran insülin salınımını uyarır. İnsülin sisteminize ulaştığında, kan şekeri seviyeniz dramatik bir şekilde düşer ve açlığınız geri döner.
MSG'nin gıdalarda kullanımı, gıda endüstrisinin diyet heveslerine ve insanların iştahlarını bastırma arzusuna karşı koyma girişimi olarak açıklanmıştır. Aslında MSG tam tersini yaparak, insanların kendileri için iyi olmasa bile yiyecekleri satın almaya ve tüketmeye devam etmelerini sağlar.
MSG BAĞIMLILIĞI
Bu kısır döngü, MSG bağımlılığına benzer bir şey yaratır; yani insanlar, tıpkı vücutta böyle bir tepki veren yiyecekleri aramaya devam edeceklerdir.
MSG, beyindeki reseptörleri Valium veya benzeri anti-anksiyete ilaçlarına benzer şekilde etkiler. Bu durum kilo alımına ve obeziteye yol açabilir, bunların hepsi de asla tatmin edilemeyen bir iştahtan kaynaklanır!
Bununla birlikte, daha önce de belirtildiği gibi, MSG esansiyel olmayan bir amino asittir, yani vücut kendi amino asidini üretebilir ve bunu vücudun normal çalışması için gerekli miktarlarda yapar.
Sisteme fazla monosodyum glutamat eklenmesi, fazla glutamatı depresyon, kronik ağrı ve anksiyete seviyelerini azaltmak için önemli olan GABA'ya (gama-aminobütirik asit) dönüştürebilen bazı enzimlerin oluşmasına neden olur.
ÇOK FAZLA MSG TÜKETMENİN TEHLİKELERİ
Açıkçası, midenizi "tok" olma sınırlarının ötesine itmeye devam ederseniz, aşırı yemek yiyeceksiniz ve bu kalori ve yağların bir yere gitmesi gerekecek. İnsülin artışı da bunların çoğunun yağ olarak depolanacağı anlamına gelir.
Bazı çalışmalar, kalori alımı açısından aynı olan diyetlerde bile, diyete MSG dahil edenlerin aşırı kilolu olma olasılığının çok daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur; oldukça basit bir şekilde, vücut sistemdeki MSG ile kalorileri etkili bir şekilde yakamaz.
Diğer bazı çalışmalar, vücuttaki aşırı monosodyum glutamat seviyelerini böbrek ve karaciğer hasarıyla ilişkilendirmiş ve kardiyovasküler komplikasyonlara yol açabileceğini göstermiştir.
KALP KRİZİ VE FELÇLERE YOL AÇIYOR!
MSG'nin genellikle düşük kaliteli, yüksek tuzlu gıdalarda bulunması sorunu daha da kötüleştirir ve bu nedenle ateroskleroz, kalp krizi ve felçlere yol açmaya yardımcı olabilir. MSG bir eksitotoksindir ve çalışmalar bu kimyasalları beyin hasarıyla bile ilişkilendirmiştir, çünkü sinirsel reseptörleri sebepsiz yere aşırı uyarabilirler.
Sinir reseptörlerini tüketerek, etkili bir şekilde iletişim kurma ve doğru mesaj gönderme yeteneklerini azaltır. Bu durum Alzheimer, demans, lupus, multipl skleroz ve Parkinson hastalığı da dahil olmak üzere birçok farklı bilişsel bozukluk riskini artırabilir.
ALIŞVERİŞ SEPETİNİZE DİKKAT ETMELİSİNİZ
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, belki de alışveriş sepetinize koyduğunuz işlenmiş gıdalar konusunda biraz daha dikkatli olacaksınız, ancak gerçek şu ki, modern toplumda bu kadar yaygın olduğu için MSG tüketmekten kaçınmak neredeyse imkansızdır.
Bütün ve organik olarak yetiştirilmiş gıdalar satın almak genellikle bu maddeden kaçınmanıza yardımcı olacaktır, ancak diyetinizden tamamen çıkarmanız pek olası değildir. Kilo vermek ya da vermemek için çok çalışıyorsanız, biraz farkındalık ve gıda etiketlerini kontrol etmek MSG alımınızı önemli ölçüde azaltmanıza ve bu ciddi yan etkilerin çoğunu önlemenize yardımcı olabilir.
Kaynak: Science ABC
