Barbaros Hayrettin: Şarkı patladı, kaset satmadı
'Ben Sizin Babanızım' şarkısıyla 1990'lı yılların simge isimlerinden biri olan Barbaros Hayrettin ile konuştuk. Şimdilerde yaşamını Almanya'da sürdüren müzisyen ile nostalji yolculuğu yaptık
Hayrettin Öneşol, nam-ı diğer Barbaros Hayrettin, Türk pop müziğin altın çağlarını yaşadığı 1990'lı yıllarda sıra dışı şarkıları ve kendine has tarzıyla bir dönemin en 'marjinal' isimlerinden biriydi.
Uzun kıvırcık saçları, siyah bıyığı, papyonu ve büyük gözlükleriyle söylediği, "Ben sizin babanızım. Ben ne dersem o olur" şarkısıyla büyük bir şöhret yakaladı. Ana haber bültenlerine konu bile oldu. Ardından televizyon programları yaptı. Şöhreti kısa soluklu olsa da renkli karakteriyle insanların hafızalarında yer edinmeyi başardı.
O dönemin pek çok müzisyeni gibi zamanla gözlerden uzaklaştı. Uzun yıllardır yaşamını Almanya'da sürdüren şarkıcıyla hem müzikal yolculuğunu hem de şimdiki hayatını konuştuk.
"ÜÇ AYDA DAVULCU OLDUM"
Kütahya doğumlu olan Barbaros Hayrettin, müzik serüvenini şöyle anlattı: Babam çok iyi kaval çalardı, hayranlıkla onu dinlerdim. Kendime mızıka aldım ve onu çalmayı öğrendim. Lisede olduğum dönemlerde Kütahya’da Azot 57 orkestrası vardı. Sahne aldıkları yerlere gider, onları hayranlıkla dinlerdim. Pink Floyd ve Carlos Santana çalarlardı.
Kamuran adında bir davulcuları vardı. Bende yeni yeni davul tutkusu başlamış. Evde tencere kapaklarıyla davul çalıyorum, şaka değil. Sonra öğrendim ki Kamuran askerliğini yapmamış ve onu yakalayıp askere yollamışlar.
İki hafta sonra da Azot 57'nin yılbaşı sahnesi var ve davulcu arıyorlar. Ben de gitaristleri Kazım Ağabey'e gittim; "Ben çalarım!" dedim ama kabul etmedi. Davulcu bulamayınca beni çağırdılar. Kazım Ağabey; "Sana mecbur kaldık" dedi. Yılbaşı gecesinde de ilk sahne tecrübemi yaşadım. Üç ayda da rüzgar gibi davulcu oldum.
Lise eğitimini tamamlayan Barbaros Hayrettin, Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ni kazanır ancak müzik tutkusunun peşinden gidince eğitim hayatı sekteye uğrar.
Bir dönemin ünlü ismi; "Elimizde iktisat kitaplarıyla geziyoruz ama çalıştığımız falan yok hava atıyoruz. (Gülüyor) Eskişehir'de gece kulüpleri, gazinolar ve pavyonlarda davul çalıyordum. Hemşire olan ablam, Almanya'da çalışmak için başvuru yapmıştı. Kısa süre sonra başvurusu kabul edildi ve Almanya'ya gitti. Birkaç ay sonra da ablam da beni yanına aldırdı ve 1979'da Almanya maceram başladı" dedi.
Berlin'de 7 kişiyle bir odanın içinde kaldığını söyleyen sanatçı; "Türk Danış diye bir yer vardı, oraya gittim. 'Ben müzisyenim, burada müzisyen arkadaşlar var mı?' diye sordum. Bir grup, 'Biz müzisyeniz. Grup kuracağız ama davulcumuz eksik' dediler. Şok oldum. 'Ben de davulcuyum' dedim. Birbirimizi bulduk ve çalışmaya başladık. Basında 'Türk Danış ilk orkestrasını kurdu' diye haberler çıktı. Eskişehir'deki gibi pek çok mekânda sahne almaya başladım" ifadelerini kullandı.
"1983'DE HARBİYE'DE SAHNE ALDIK"
Para kazanmak için birden fazla müzik grubu kurduğunu da ifade eden Barbaros Hayrettin'in uzun soluklu gruplarından biri de 'Kobra' oluyor. Barbaros Hayrettin, "Fevzi Bineytioğlu (gitar), Adnan Bayrakçı (klavye) ve Nedim Ünal (basgitar) ile güzel bir ekip olduk. Oryantal rock çalıyorduk. Abartmıyorum, Almanya'da çıkmadığımız sahne ve televizyon kalmadı. Sesimiz Türkiye'den de duyuldu ve 1983'te İstanbul Harbiye Açıkhava'da sahne aldık. Mazhar-Fuat-Özkan ve Seyyal Taner konserimize bilet alarak geldi" diye konuştu.
'BEN SİZİN BABANIZIM'IN HİKÂYESİ
Barbaros Hayrettin, Almanya'daki tanıtımı Türkiye'de yapamadıklarını söyledi. İstanbul'da konser vermelerine rağmen istedikleri etkiyi Türkiye'de oluşturamadıklarını ifade eden şarkıcı; "1996'da plakları alıp İstabul'a geldim. Üç yapımcı 'ticari bir karşılığı yok' diyerek beni geri çevirdi. Ardından Almanya'ya döndüm ve stüdyoya girerek yeni bir şarkı yapmaya karar verdim" dedi.
Şarkıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: Saatimden gelen ses ile 'dik taka dik tak, dik taka dik tak' diye ritim tutmaya başladım ve 'Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur' diye sözleri söylemeye başladım. Doğaçlama çıktı yani sözler. Parçayı gülmekten bitiremedik. Sonrasında İstanbul'a geldim, şarkıyı dinletttim. Müzik girdi, 'dik taka dik tak, dik taka dik tak, ben sizin babanızım' kısmını dinlediler yetti. 'Olay bu!' dedi yapımcı. Ancak yanımdaki arkadaşım; 'Barbaros, beraber çıkaralım şarkıyı' dedi. Ardından arkadaşımın şirketinde şarkıyı çıkardım ve kliple de mizahlaştırınca da parça patladı.
"ŞARKI ANLAŞILAMADI"
Bir şarkıyla bir günde şöhret olduğunu söyleyen Barbaros Hayrettin, "Hiciv vardı parçada ama pek öyle anlaşılmadı maalesef. 'Hop hop, zıp zıp' zannedildim. Ancak inanılmaz bir şöhret getirdi. Özel kanallar daha yeni yaygınlaşmış, internet/sosyal medya yok. Klip yayınlandığı gibi kanallar aramaya başladı. Ali Kırca, klibi görünce aynı günün akşamında ana habere çıkardı. 'Türkiye aradığı babasını buldu' diye anons ettiler. Sokakta yüreyemediğim ve 3,5 saat süren imza günlerim oldu. O zamanlar Instagram olsaydı, herhalde milyonlarca da takipçim olurdu" ifadelerini kullandı.
ŞARKI PATLADI, KASET SATMADI
Barbaros Hayrettin; "Şöhretin ticari dönüşü oldu mu?" sorusunu şöyle cevapladı: Sorma... Keşke para kazansaydım. 'Bana, artık çuvalla para taşıyacaksın' dediler ama olmadı. Şarkı patladı ama kaset satmadı. Almanya'daki evin masraflarını karşılayacak kadar kazandım, yani kazandığımı eşime gönderiyordum. Diğer sanatçılar gibi konserden konsere koşma durumum olmadı. Şarkının etkisiyle Deniz Pulaş ve Deniz Seki ile televizyon programları yaptım.
Şarkıcı, Almanya'da da 'Hayrettin ile Nesilden Nesile' çocuk programının sunuculuğunu üstlendi.
Barbaros Hayrettin, Türk siyasetinde 'baba' olarak anılan, renkli kişiliğiyle tanınan 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile bir araya geldiğini de söyleyerek, Demirel'in kendisine, "Hangimiz baba? Ben varken senin 'baba' olarak çıkmış olman abest olmuyor mu?" dediğini anlattı. (Gülüyor)
"TİCARETTE BATTIM"
1990'lı yılların sonlarında Almanya'ya dönen Barbaros Hayrettin, Kreuzberg'te işletmecilik yapmış ama ticarette aradığını bulamamış. Ünlü şarkıcı, "First Class adında bir mekân açmıştım. Selami Şahin, Bendeniz, Mustafa Sandal, Rafet El Roman da sahne alıyordu. Mustafa Sandal’ın 'Araba' klibinin bazı bölümleri orada çekildi. Ben de iş takibi yoktu. Maalesef arkadaşlarımın gazabına uğradım ve battım. Borçlarımı ödemek için İstanbul'daki evimi sattım. Dikili ağacım olsun diye eşim TEMA'ya iki fidan bağışı yapmış. (Gülüyor) Hayatın her safhası değişik ve güzel, yakınmıyorum" ifadelerini kullandı.
YENİ ALBÜM YAPMAK İSTİYOR
Serhat (35) ve Gizem (25) adında iki çocuğu olan Barbaros Hayrettin, yeni bir albüm çıkarmak istediğini de sözlerine ekledi: Yeni bir albüm gelecek inşallah. Beş şarkı hazırladım. Müzisyenliğin sonuğu yok. İçimdeki çocuğu öldüremiyorum. Gülmeyi ve güldürmeyi seviyorum. Küllerimden yeniden doğmak istiyorum.