Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Başarıya giden yolda zorlandığınızı gizliyorsanız bu sendroma sahip olabilirsiniz! Yüzen ördek sendromu nedir? Çabayı hafife almak nasıl bir zarar verir?
        1

        Görünüşte sakin ve başarılı bir yaşam süren bireyler, çoğu zaman bu başarının arkasındaki zorlukları gizler. Yüzen Ördek Sendromu, bu görünüşün ardında yatan gerçek mücadelelerin ve çabaların yeterince takdir edilmemesi durumunu ifade eder. Bu sendrom, kişisel ve profesyonel yaşamda ciddi olumsuz etkiler yaratabilir ve bu konuda farkındalık yaratmak kritik önem taşır. İşte detaylar!

        2

        ASLINDA SUDA ZAHMETSİZCE İLERLEMİYOR

        Bir ördek göletin yüzeyinde süzüldüğünde, suda zahmetsizce ilerliyormuş gibi görünebilir, ancak aslında gizli ayakları onu su üstünde tutmak için fazla mesai yapmaktadır. “Yüzen ördek sendromu” terimine ilham veren de işte bu dışa dönük sakinlik ve gizli efor zıtlığıdır.

        3

        ÖRDEKLERLE ALAKALI DEĞİL

        İsminin ötesinde, ördeklerle çok az ilgisi vardır, bunun yerine bireylerin başarılarının reklamını nasıl yaptıklarını ve aynı zamanda bunların altında yatan mücadeleleri nasıl maskelediklerini açıklar.

        4

        ANKSİYETEYE YOL AÇIYOR

        Çalışmanın yazarları, “Modern iş ve okul ortamlarında giderek yaygınlaşan bir olgu, bireylerin çok fazla görev üstlenmesi ve orantılı ödüller olmadan çaba harcamasıdır” diye yazıyor. “Çaba ve ödüller arasındaki bu dengesizlik tükenmişlik, anksiyete ve hastalık gibi sayısız olumsuz sonuca yol açıyor.”

        5

        BAŞARILARIN ARDINDAKİ ÇABAYI GİZLEMEK

        Bu eşitsizliğin nasıl ortaya çıktığını açıklamaya çalışan araştırmacılar, tıpkı suda zahmetsizce hareket eden bir ördek gibi, bireylerin başarılarını kutlarken arkalarındaki zahmeti gizlemeleri için üzerlerinde oluşan sosyal baskıyı tanımlayan “yüzen ördek sendromu ”nu araştırdılar.

        6

        Bunu yaparken bu kişiler, başkalarının hedeflerine ulaşmak için gereken çabayı hafife almalarına yol açan sorunlu sosyal öğrenme dinamikleri yaratıyor.

        Ekip, “Bu da bireylerin hem çok fazla toplam çaba harcamasına hem de bu çabayı çok fazla faaliyete yaymasına yol açarak her bir faaliyetten elde edilen başarı oranını düşürüyor ve çaba-ödül dengesizlikleri yaratıyor” diye açıklıyor.

        7

        “SOSYAL ÖĞRENMENİN MATEMATİKSEL MODELİ”

        Sosyal öğrenmenin matematiksel bir modelini kuran ekip, öğrencilerin etkinlik seçimini bir vaka çalışması olarak kullanarak, insanların başarılı olmak için ne kadar çaba harcayacakları ya da dünyanın ne kadar zor olduğu konusunda tam bilgi sahibi olmadan işlerine ne kadar çaba harcayacaklarına karar vermeye çalıştıkları bir dünyayı modelledi.

        8

        ZAHMETSİZCE MÜKEMMEL GÖZÜKME OYUNU

        Zahmetsizce mükemmel görünen insanlar gibi görünürlük önyargılarının varlığında, modeldeki bireyler hatalı bir şekilde çabaları için gerçekte aldıklarından daha büyük ödüller bekledi.

        9

        Ekip ayrıca, genel çabanın artmasının ardından bireyler daha fazla mutlak başarıya sahip olsalar bile, çok fazla faaliyete yatırım yaptıkları için başarı oranlarının yine de düştüğünü tespit etti.

        10

        TÜRK BİR ARAŞTIRMACI DA KONUYA DAHİL OLDU

        “Bu bulgular önemli. Modern yaşam bizi sürekli olarak zamanımızı ve enerjimizi okul, iş, aile ve boş zaman gibi farklı yaşam alanları arasında nasıl paylaştıracağımıza karar vermeye zorluyor.”

        11

        Pennsylvania Üniversitesi'nden çalışma yazarı Erol Akçay yaptığı açıklamada, zamanımızı ve enerjimizi bu alanlar arasında nasıl paylaştırdığımızın, her bir alanda kaç farklı faaliyet yürüttüğümüzün ve bunların sonucunda elde ettiğimiz ödüllerin zihinsel ve fiziksel sağlığımız üzerinde derin etkileri olduğunu belirtti.

        12

        ASLINDA BİZE YARDIMCI OLMUYOR

        Ve belki de şaşırtıcı olmayan bir şekilde, sosyal medyada bize sunulan mükemmellik cilası işlere yardımcı olmuyor.

        13

        Akçay, “Yüzen ördek sendromu, başarıları daha görünür kılan ancak başarısızlıkları ya da başarıya ulaşmak için harcanan çabayı göstermeyen sosyal medya platformları ve kurumsal halkla ilişkiler tarafından daha da kötüleştiriliyor,” diye ekledi.

        14

        NE YAPILMALI?

        Peki yüzen ördekle mücadele etmek için ne yapabiliriz? Araştırmacıların vardığı sonuç şu: Sosyal öğrenme dinamiklerindeki çabayı eksik bildirmeyi bırakmalı ve başarılarımız ve başarısızlıklarımız hakkında konuşurken bir açıklık kültürünü teşvik etmeliyiz.

        15

        Bu şekilde, bizden istenen işin daha fazla farkına varabilir ve gerçekçi olmayan mükemmellik peşinde koşarken kendimizi çok fazla dağıtma olasılığımız azalır.

        Kaynak: IFL Science

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ