Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem BEYOĞLU DEPREM RİSK HARİTASI: Beyoğlu depreme dayanıklı mı? Beyoğlu deprem bölgesi mi, riskli bölgeler nereler? Beyoğlu kaçıncı derece deprem bölgesi? İşte Beyoğlu deprem raporu
        1

        İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından 2019 yılında hazırlanan 'Olası Deprem Kayıp Tahminleri Kitapçığı' ilçelerdeki deprem risk durumu ve nüfus bilgileri hakkında bilgi veriyor. Bu ilçeler arasında en çok merak edilenlerden biri de İstanbul Avrupa Yakası ilçesi Beyoğlu deprem risk haritası oldu. Peki, Beyoğlu deprem bölgesi mi? Beyoğlu depreme dayanaklı ve riskli bölgeler nereler? İşte Beyoğlu risk raporu

        2

        Türkiye bulunduğu konum itibariyle arazilerinin yüzde 42’si birinci dereceden, yüzde 24’ü ikinci dereceden ve yüzde 18’i ise üçüncü dereceden deprem bölgesi içinde yer almaktadır. Bu konumunun bir sonucu olarak ülkemizde meydana gelen depremlerde büyük mal ve can kayıpları meydana gelmektedir.

        3

        İSTANBULUN EN RİSKLİ SEMTLERİ HANGİLERİ?

        Jeolog ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, olası bir İstanbul depreminde minimum 500 bin kişinin ölümle burun buruna olduğunu belirterek "riskli" ilçeleri açıkladı.

        Naci Görür, Anadolu Yakası'nın göreceli olarak depremden daha az etkileneceğini söyleyerek Avrupa Yakası'na dikkat çekti. Görür hangi İstanbul ilçelerinin deprem riskinin yüksek olduğunu şöyle açıkladı:

        "Avrupa Yakası'nın depremden daha fazla etkilenecek yeri denize paralel aşağı yukarı 10 kilometre kalınlığında zondur.

        Haliç'ten başlarsınız Silivri'ye kadar gidersiniz. Bakırköy, Zeytinburnu, Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Silivri'ye gittiğiniz yerler… O şerit içerisindedir. Oralardaki depremin etkisini büyütecek nitelikte. Avcılar'da ise bir anlamda çürük bir zemin var. Deprem etkisini büyüten, heyelan yapmaya müsait, çökmeye müsait zeminler."

        Şengör, "Büyükçekmece ve Küçükçekmece arası, Küçükçekmece-Haliç arası buralar sahile paralel giden yerler. Avcılar, Samatya, Yedikule… Karşı tarafa (Anadolu Yakası) geçtiğimiz zaman Fenerbahçe biraz daha ileriye gittiğimiz zaman Kartal-Tuzla ve Adalar… Bu bölgeler faya çok yakın" ifadelerini kullandı.

        4

        * Senaryo depremi için Beyoğlu ilçesi tahmini çok ağır hasarlı bina sayısı dağılım haritası

        İSTANBUL İLÇELERİ OLASI DEPREM RİSK RAPORU

        “İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminleri İlçe Kitapçıkları”, ilçelere ait deprem tehlike analizlerini, kentsel üstyapı ve altyapı unsurlarının risk analizlerini sunmak amacıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü (DEZİM) ile Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE), Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı iş birliği ile hazırlanan “İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi” (İBB-KRDAE, 2019) verileri ve sonuçları kullanılarak, 2020 yılında hazırlanmıştır. “İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi (2019)” kapsamında, İstanbul bina envanterinin deprem risk analizlerini gerçekleştirmek üzere sınıflandırılmasında üç parametre dikkate alınmıştır (dini, tarihi, akaryakıt istasyonu vb. gibi özellikli bina türü yapılar hariç olmak üzere)

        BEYOĞLU RİSK RAPORU İÇİN TIKLAYINIZ

        İBB OLASI DEPREM RİSK TAHMİNLERİ KİTAPÇIĞI

        İBB olası deprem kayıpları tahminleri kitapçığında ilçe ilçe analizler ve haritalar yer alıyor. Ayrıca meydana gelebilecek bir depremde binaların hasar durum sayı tahminlerine de yer verildi.

        Kitapçıkta oluşabilecek hasarlı bina sayısı tahminlerinin yanı sıra alt yapı sistem hasar tahmin analizlari ve yol durumuyla ilgili de tahminler yer alıyor.

        5
        6

        * Senaryo depremi için Beyoğlu ilçesi mahalle bazlı bina hasar tahminleri

        7
        8

        * Senaryo depremi için Beyoğlu ilçesi mahalle bazlı can kaybı ve yaralanma tahminler

        9

        Fay İstanbul’un içinden geçmez ama hemen güneyinde yer alır ve özellikle yerleşmenin Marmara’ya olan kıyı kesiminde I. derece deprem kuşağında yer almasına neden olur.

        Beyoğlu, İstanbul’un Avrupa yakasında bulunan ilçelerinden biri olup, kuzeybatısında Kâğıthane, kuzeyinde Şişli, doğusunda Beşiktaş ve İstanbul Boğazı, güneyinde ve batısında Haliç ile çevrelenmektedir. 45 mahallesi olan ilçenin, TÜİK 2019 verilerine göre nüfusu, 233.323’tür.

        7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminde;

        Beyoğlu’ndaki binaların ortalama yüzde 58’inin hasar görmeyeceği tahmin edilmektedir. Binaların ortalama yüzde 26’sının hafif, yüzde 11’inin orta, yüzde 3’ünün ağır ve yüzde 2’sinin de çok ağır hasar görmesi beklenmektedir. Beyoğlu’nda, analiz edilen toplam bina sayısı 27.335’tir.

        BEYOĞLU DEPREM BÖLGESİ Mİ?

        Deprem uzmanlarının yaptığı açıklamaya göre; İstanbul'da yapı bakımından en eski ilçelerin başında Beyoğlu ve Fatih ilçeleri geliyor. Bu bölgeler, depremden en fazla etkilenecek yerler olarak görülüyor.

        İstanbul'daki yapıların yaşına bakıldığından en yaşlı ilçe olarak Beyoğlu'ndan sonra ikinci sırada gelen Fatih (Tarihi Yarımada) depremden en fazla etkiyi görecek ilçe olarak öne çıkıyor.

        Ağır ve çok ağır hasarlı binaların aldıkları deprem hasarının, onarılamayacak boyutta olabileceği ve bu hasar seviyelerindeki binaların yıkılıp tekrar yapılması gereğinin ortaya çıkacağı öngörülmektedir. Öte yandan, orta hasarlı binaların da onarım yerine yıkılıp yeniden inşası çoğunlukla daha uygundur.

        10

        Senaryo depreminde, Beyoğlu’ndaki binaların ortalama yüzde 16’sının (yaklaşık 4.382 bina) orta ve üstü seviyede hasar göreceği tahmin edilmektedir. Yaklaşık 22.953 binanın ise, hasarsız veya hafif hasarlı olması beklenmektedir.

        Geçmiş depremlerde yaşananlar, can kaybı ve yaralanma oranlarının kadın ve çocuklarda daha fazla olduğunu göstermiştir. Geçmiş dönem deprem sonrası istatistikleri, can kayıplarının büyük çoğunluğunun sarsıntı sırasında, daha az kısmının ise binadan çıkmaya çalışırken ya da kurtarılmayı beklerken meydana geldiğini göstermektedir. Yaralanmaların ise yaklaşık yarısının, sarsıntı sırasında, diğer yarısının ise deprem sırasında veya sonrasında binadan çıkmaya çalışırken meydana geldiği gözlemlenmiştir.

        11

        7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminin, en kötü senaryo olan gece meydana gelmesi halinde, Beyoğlu’nda ortalama 217 civarında can kaybı meydana gelebileceği, yaklaşık 150 kişinin ağır yaralanabileceği ve 609 kişinin de hastane şartlarında tedavi görmesi gerekebileceği öngörülmektedir.

        12

        Deprem nedeni ile meydana gelen bina hasarlarının önemli bir etkisi de binaların barındırma özelliğini kaybetmesidir. Acil barınma ihtiyacının belirlenerek, bunun karşılanması için gerekli ön planlama ve çalışmaların yapılması, özellikle yoğun yapılaşmaya maruz metropol alanlarda beklenen depremler için kritik önemdedir. Deprem sonrası insanların, hasarlı olmasa da binalara girmeyip bir süre dışarda olmayı tercih etmeleri de genel resmi ağırlaştıran bir durumdur.

        Beyoğlu’nda 7.5 senaryo depremi sonrasında 10.295 hanelik acil barınma ihtiyacının ortaya çıkacağı tahmin edilebilir. Hane başına 3 kişilik nüfus kabulüyle, 30.885 kişinin acil barınma ihtiyacı olacağı beklenmektedir. Bu tahminlerde de depremin oluş şekline göre, hasarlarda gördüğümüze benzer belirsizlikler bulunmakta olup, deprem sonrası gerçekleşen acil barınma ihtiyacı içindeki nüfus verilen değerin altında ya da üstünde gerçekleşebilir.

        13

        Yüksek binalar deprem etkileri altında tekil olarak incelenmeli, yapısal hasar ve bunlardan kaynaklanması olası kayıpların yanı sıra yapısal olmayan unsurların (giydirme dış cepheler, su ve elektrik altyapısını oluşturan sistemler, mekanik, elektrik ve elektronik donanım unsurları, araduvar ve asma tavanlar gibi mimari unsurlar vb) hasar görmesiyle oluşabilecek kayıplar ve diğer sosyo-ekonomik kayıp olasılıkları titizlikle değerlendirilmelidir.

        Bu doğrultuda alınabilecek önlemler açısından ilçenin kentleşme karakterine bakıldığında, Beyoğlu’ndaki yapıların yaklaşık yüzde 50 oranında 1-4 kat aralığında yer aldığı görülmektedir.

        14

        Yapı yaşları baz alındığında ise yapıların yaklaşık yüzde 90’ının, 2000 ve öncesi yıllarda inşa edildiği tespit edilmiştir. Deprem kaynaklı riskin azaltılmasına yönelik eylemlerde, önceliğin bu yapı grupları olması gerektiği düşünülmektedir. Risk azaltma eylemleri planlanırken de tekil yapı ölçeğinde değil, en azından ada bazlı veya bölgesel yaklaşımların benimsenmesi önemlidir. Üstyapı odaklı çözümlemelerin yanında, altyapı sisteminin de sürdürülebilir ve dayanıklı nitelikte olması bütüncül bir çözümleme için gerekli görülmektedir. Yapısal eylemlere ek olarak, ilçe genelinde uygulanabilecek eğitim, farkındalık ve görünürlük çalışmaları ile vatandaşların afet riski farkındalığının ve bireysel önlem seviyelerinin arttırılması, riskin azaltılmasında kritik öneme sahiptir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ