Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Müzik Cecilia Krull: Türkler benim için özel - Magazin haberleri

        'La Casa De Papel’de seslendirdiği jenerik şarkısı 'My Life Is Going On' ile tüm dünyada bir milyarın üzerinde dinlenen İspanyol yıldız Cecilia Krull, 19. Alanya Uluslararası Caz Festivali kapsamında 27 Eylül’de Alanya'da dinleyicilerle buluşacak.

        Cecilia Krull; 'Hard', 'Losing My Mind', 'Agnus Dei', 'Can’t Take My Eyes Off You' gibi ses getiren teklilerinin ardından 'NOW' albümüyle büyük bir çıkış yapmıştı. Bugüne kadar Avrupa, Latin Amerika ve Ortadoğu’da birçok ülkede sahne alan sanatçı, birçok prestijli festivalin de yıldızı oldu.

        REKLAM

        Müzisyen bir aileden gelen ve kariyerine 7 yaşında Disney filmlerinin şarkılarını seslendirerek başlayan şarkıcı ve besteci Cecilia Krull, Fransa, Küba, Almanya ve İspanyol kökleri ile yeni kuşağın en renkli caz şarkıcılarından biri. Jorge Pardo, Robert Glasper, Javier Colina, Gustav Lundgren, Mel Bringuez, Pedro Iturralde, Guillermo McGill, Andreas Unge, Pablo Martin Caminero, Borja Barrueta, Daniel Garcia Bruno, Bob Sands, Pedro Ruy Bias, Pepe Rivero, Gaston Joya, Michael Olivera, Reinier Elizarde, Ivan Melon Lewis gibi uluslararası üne sahip çok sayıda müzisyenle birlikte çalışan Cecilia Krull, Manuel Santisteban ile birlikte 'Three Meters Above The Sky' (2010), 'Fuga de Cerebros 2' (2011), 'Vis a Vis' (2016), 'The House of Paper' (2017) ve 'The Accident' (2018) gibi birçok soundtrack çalışmasına da imza attı. W

        Cecilia Krull, 27 Eylül Alanya konseri öncesinde kariyerini, son albümünü, Türkiye ile ilgili izlenimlerini ve konserdeki etkileşimleriyle ilgili duygularını paylaştı.

        • Müzikal tarzınızın oldukça kendine has bir tarz ancak dünya müziği perspektifinden müziğinizi nasıl tanımlarsınız? Sizi farklı kılan özellikler nelerdir?

        Tek bir müzik türüne bağlı kalmak bana uygun değil, bu yüzden şarkılarım farklı müzik türlerinden etkiler taşıyabilir. Farklı sesleri, türleri keşfetmek ve farklı yollar denemek beni heyecanlandırıyor. Babamla evde saatlerce piyano çalarak büyüdüm ve caz müziği hep kalbimde oldu ancak sıra dışı müzik türlerini keşfetmekten de keyif alıyorum.

        • 'La Casa de Papel'in tema şarkısı 'My Life Is Going On', çıkışının üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen hâlâ çok seviliyor ve bir dizi şarkısı olarak televizyon efsanesi oldu. Bu şarkının dünya çapında bu kadar büyük bir başarıya ulaşmasını bekliyor muydunuz?

        Gerçekten eşsiz bir deneyim oldu ve bu kadar büyük bir başarı beklemiyordum. Şarkının gördüğü bu ilgi, beni gelecekte yapacağım projelerle ilgili de heyecanlandırıyor. Her zaman daha iyisini yapmaya çalışıyorum fakat dizinin şarkıya verdiği güç tartışılamaz.

        REKLAM

        • Geriye dönüp baktığınızda müzik kariyerinizde size hız kazandıran proje hangisi oldu?

        Müzik kariyerime Disney İspanya projelerinde 7 yaşında adım attım. Noel şarkıları, seyahat şarkıları ve çocuklara uyku vakti şarkıları gibi albüm yapımlarında yer almak benim için çok önemli adımlardı. Bu süreçte mesleğim hakkında çok şey öğrendim. Ancak kariyerime hız kazandıran proje şüphesiz 'My Life Is Going On' şarkısının başarısı oldu.

        • Caz, pop, groove ve soul gibi farklı müzik türlerini deneseniz de caz öne çıkıyor diyebilir miyiz?

        Yeni sesler keşfetmek, müzikle ilgili en heyecan verici yanlardan biri ancak belirttiğiniz gibi yaptığım müziklerin temelinde her zaman caz var çünkü küçük yaşlardan itibaren bu müzikle iç içe büyüdüm. Sanırım şarkılarımda öne çıkan sahne kimliğimde de caz var…

        • Konserlerdeki etkileşimleriniz de bir sonraki adımınızda müziklerinizi etkiliyor mu?

        Kesinlikle etkisi var. Özellikle canlı performanslarda şarkılara aldığımız reaksiyonlar yeni fikirler veriyor. Dinleyicilerin tepkilerini görmek, o anki hislerini paylaşmak yaratıcılığı da besliyor. Bu anlamda Alanya Uluslararası Caz Festivali’ndeki seyircinin reaksiyonlarını da heyecanla bekliyorum.

        REKLAM

        • Söz, Türkiye’deki dinleyicilerinizden açılmışken, bugüne kadar izlenimleriniz ve kurduğunuz bağ hakkında neler söylersiniz?

        Türkiye’deki dinleyiciler sımsıcak ve duygusal Akdenizli enerjisini hissediyorsunuz. İlk konserimden beri sımsıcak da bir bağımız oldu ve Türkiye’nin çeşitliliği, zengin kültürü, müziği ve insanları benim için çok özel.

        • Bugüne kadar Türkiye’den şarkıcılar Elif Sanchez ve Barbaros ile yaptığınız çalışmalardan sonra ufukta yeni bir proje var mı?

        Türkiye’deki şarkıcıları kendime çok yakın hissediyorum. Madrid’de Elif Sanchez ile çok keyifli bir sahne performansımız olmuştu, hala keyifle hatırlıyorum. Elif Sanchez’i bir konserime de davet ettim. İstanbul’da Barbaros ile sahne almıştık son olarak Ankara’da da aynı sahneyi paylaştık. İkisi de olağanüstü yetenekli ve içten müzisyenler. Yakında birlikte yine yeni bir projede daha yer almaktan onur duyarım.

        • Alanya’daki dinleyicilerle buluşmadan önce bize son albümünüzden de bahsedebilir misiniz?

        Son albümüm 'NOW' prodüksiyon açısından çok zengin bir albüm oldu. Albüm prodüksiyonu dünyanın çok farklı yerlerinden hepsi birbirinden yetenekli prodüktörlerle gerçekleştirildi. Bu albüm, özellikle en içten sözlerimi ve melodilerimi paylaştığım bir albüm oldu. Şarkılarımdaki tüm duyguları 19. Alanya Uluslararası Caz Festivali’ndeki dinleyici ile paylaşmak için sabırsızlanıyorum.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ