Ceyda Düvenci: Varlığına bin şükür!
Ceyda Düvenci, kendisi gibi oyuncu olan eşi Bülent Şakrak ile romantik paylaşımlarına bir yenisini daha ekledi. Birlikte çekilen yeni fotoğraflarını yayınlayan Düvenci, "Varlığına bin şükür, seni çok seviyorum" ifadelerini kullandı
2015 yılında kendisi gibi oyuncu olan Bülent Şakrak ile nikah masasına oturan Ceyda Düvenci, pandemi sürecinde sıkı bir sosyal medya kullanıcısı oldu. Mutlu evlilikleri süren çiftten Düvenci, eşi ile yeni fotoğraflarını 2 milyondan fazla takipçisinin bulunduğu Instagram hesabından paylaştı.
"VARLIĞINA BİN ŞÜKÜR!
44 yaşındaki Ceyda Düvenci, Şakrak ile bu fotoğraflarını, "Canım sevgilim; yine başbaşa zaman geçirmenin keyfini yaşadım seninle... Hayatın içinde el ele 7 senede başardığımız, başaramadığımız, oldurduğumuz, olduramadığımız her şeye bin şükür ettim yine… Öptüm, kokladım seni bol bol… Güldük dolu dolu, bazen de gözyaşları durmadı aktı, akamadığı zamanlara inat… Her ana kattığımız kıymete bin şükür… Yine gönlü kocaman insanlar tanıdık, dostlara doyduk, evlatları özledik… Ne büyük şans hepsi de… Romantik yemeğin ortasına iş sıkıştırdım, o an bile elimi bırakmadın... Varlığına bin şükür… Seni çok seviyorum… Hakkını aşkla verdiğimiz her gün için bize kocaman bir; 'Aferin'..." sözleriyle paylaştı.
"AŞIĞIM, TUTKUNUM"
Çift, geçtiğimiz yıl aralık ayında sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla evliliklerinin altıncı yıl dönümünü kutlamıştı. Ceyda Düvenci, eşi ile birlikte yer aldığı kareleri şu not ile yayınlamıştı:
Bir tuttuk elimizi, bir sarıldık birbirimize, bir aşık olduk... Ömürlüğüm... En güzel 'iyi ki'm... Yıl dönümümüz kutlu olsun. Nice yıllarımız olsun... Altıncı yıl, seni yaşamak çok güzel. Aşığım, seviyorum, tutkunum...
"GAMZELERİNE GÖMSÜNLER BENİ"
Şakrak ise gönderisine, "Bugün benim bu kızla evliliğimin 6. senesi... Hastasıyım kendisinin ancak o da bana karşı boş değil. Gülüşlerine kurban olduğum. Gamzelerine gömsünler beni... Seni seviyorum" notunu düşmüştü.
"YAŞADIĞIM ŞEYLER BENİM İÇİN HAYAT DERSİ OLDU"
Öte yandan Düvenci, Hülya Koçyiğit'in sunduğu 'Film Gibi Hayatlar' programına konuk olan Düvenci, kariyeri ve ailesi hakkında konuşmuştu. İşte 44 yaşındaki ünlü oyuncunun öne çıkan açıklamaları:
* Dört yaşımdan beri yaşadığım şeyler benim için çok büyük hayat dersleri oldu. Ama ben acınılası bir yerden bakmıyorum meseleye... Hayatta kırık yerlerinizden güçleniyorsunuz. Benim için hayat öyle bir şey... Kırık yerlerimi altın suyuna batırıp, tekrar devam etmek gibi bir felsefem var.
"TOPLUMUMUZ ÇOK DUYARLI TEPKİLER VERMİYOR"
* Kızımla beraber hayata karıştığımızda, çevreden aldığımız tepkiler, daha çok Melisa'nın hayatını zorlayacakmış gibi hissettim. Çünkü biz yaş gereği bir cevap verebiliyoruz, meseleyi sindirmiş oluyoruz ama büyüme çağındaki bir çocuk ve daha bedenine ve kendisine ne olduğunu yeni yeni algılayan bir çocuğumuz için maalesef toplumumuz çok duyarlı tepkiler vermiyor. Böyle olunca ya sokakta insanlarla çok büyük kavgalar edecektim ya da eğitmeye çocuklardan başlayacaktım. Çocukları da nasıl eğitebilirim? Çocuk kitabıyla... Üç kitap yazdım. Bir tanesini Melisa ile birlikte yazdık. Tamamen kurgu o, bir macera, uzay yolu, Melisa'nın kurgusuydu. 'Tatlı Bir Merhaba' son kitabımız tamamen gerçek. Melisa'nın ana okuluna kabul edilme hikayesi ve anaokulunun ne kadar naif ve doğru yaklaştığını anlattım. Şimdi de dördüncü kitabı biraz okumayı yeni öğrenen çocuklar için yazıyorum. Melisa büyüdükçe devam...
"ÇOCUKLARIM ANNELİK KARİYERİMİ ETKİLEMEDİ"
* Çocuklar her zaman öğretileni değil, gördüğünü kopyalayarak büyüyor. Hepsi sizin yansımanız... Okuduğum kitaplarda da görüyorum, çocuğunuzda rahatsız olduğunuz şey, sizde var olan bir şey. Dolayısıyla çocuk büyüdükçe ben de gelişiyorum, dönüşüyorum, değişiyorum.
* Annelik kariyerimi etkilemedi belki ama ben de biraz ona göre kariyer planlaması yaptım. Mesela Melisa doğdu. Bir durum vardı ve para kazanmamız gerekiyordu. Çünkü yolculuğumuz çok büyük bir masraftı. O yüzden güvenilir bir yardımcı buldum kendime ve çalışmaya başladım. Hem çalıştım hem kızım için araştırdım. Hem de bütün araştırdığım, bulduğum tedavi sistemlerine gidecek parayı biriktirmeye çalıştım. Sonra ekonomik durumum, kariyerim bir yere geldi. 'Allah yardım da etti' diye düşünüyorum ve benim disiplinimde bence doldurdu altını. Melisa'yı rahatlatmak için belirli bir ekonomik hedef koydum kendime. 'Benim de çocuğuma bakabilmek için buna ihtiyacım vardı' dedim. Ama kitlendim ve ondan sonra bir sakinledim.
"ALİ'Yİ DOĞURMAK İÇİN AMELİYAT OLDUM"
* O anda güneş gibi hayatıma Bülent girdi. İkinci bir çocuk düşünmek derken ben, dedim ki: Hayır yani böyle bir aşk varmış, böyle bir evlilik varmış... İki farklı insan değişmeden, dönüşmeden Cibran'ın dediği gibi: İki sütun kocaman bir tapınağı ayakta tutabilirmiş, rüzgarda esermiş, yağmur da geçirirmiş... Ama birbirine saygılı, mesafeli aşkla gidermiş bu... Çok severim Cibran'ın o evlilik betimlemesini. Kadın erkek sütun olmalı bir tapınağı tutan. Arada rüzgar da eser, yağmur da yağar, güneş de ışığını bırakır ama o mesafede kalırsın. Birbirini değiştirmez, dönüştürmezsin, birbirinin sağlamlığına güvenir ve kurarsın tepeyi.
* Benim sağlığım pek izin vermiyordu ama Ali'yi doğurmak için bir ameliyat oldum. Hemen arkasından hamile kaldım. Hamileliğimde nispeten bebeğin sağlığı çok iyiydi, benim biraz bozuldu ama hiç moralimi bozmadım. Ve şimdi de Ali doğunca da dedik ki: Ali'ye biz bakacağız. Ona göre bir kariyer planlaması... 10 ay biz baktık sonra yine güvendiğimiz birini yanımıza aldık.
"YEDİ YIL ÖNCEKİ BENLE ŞİMDİKİ BEN ARASINDA FARK VAR"
* Kariyerim için konuşmak gerekirse Bülent'ten öncesi ve sonrası var... Benim kariyerimin daha başarılı olması, kendimi keşfetmem, ne istediğimi tam olarak bulmam, bunu Bülent ve bana sağladığı huzur sayesinde oldu aslına bakarsanız. Yedi yıl önceki benle şimdiki ben arasında çok büyük fark var. Kariyerimde de çok büyük fark var, duruşumda da ve bakışımda da... Aynı mesleğe sahip olmak, birbirine çok aşık olmak ve birbirine sonsuz güvenmek, o güven zincirini kırmamak insanın meslek hayatında da çok büyük başarı sağlıyor.
"ÇOCUKLAR NEŞET ERTAŞ'I DEDELERİ SANIYOR"
* Bülent Türkü aşığı. Çok seviyor, bizim çocuklar Neşet Ertaş'ı dedeleri zannediyor o kadar çok seviyor. Babaları sayesinde türkülere hakimler.