CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan Andımız açıklaması
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay'ın Andımız kararı sonrası başlayan tartışma hakkında, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye seslenerek, "Sayın Bahçeli, Erdoğan'ı değil, Danıştay'ı muhatap alıyorsa muhatap aldığı yer yanlıştır. Sen Erdoğan'ı değil, Danıştay'ı suçluyorsun. Açarsın Erdoğan'a telefon, 'Bu and okunmadan kusura bakma bir daha bir araya gelemeyiz, ben ülkemi bayrağımı seviyorum, Andımız'ın okunmasını istiyorum' dersin. Yapar mı? Göreceğiz" dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, "Birlik olmak, beraber olmak ve sağlıklı tutarlı çözüm üretmek hepimizin görevi. Herkesin inanmasını istiyorum. Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Türkiye huzuru, bereketi, birlikteliği getirmek mümkündür. Bunun tek yolu vardır Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar olması. Bütün baskılara, iftiralara rağmen yapacağız. Biz görüşü, kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun vatandaşlarımızı seviyoruz. Biz devletin bütçesine talip değil, vatandaşın sorunlarını çözmeye talibiz" diye konuşmasına başladı.
14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla sağlıkçıların sorunlarını gündeme getiren CHP lideri, "Sağlık çalışanlarının bütün hakları teslim edilmedi, talepleri gözardı edildi. Bir kişinin hayatını kurtarmak için hayatını feda eden kişiye sağlık çalışanı denir. Biz onlara minnet borçluyuz, onların en büyük zevki tedavi ettikleri hastanın yürüyerek hastaneden çıkması... 387 çalışanımız pandemi döneminde hayatını kaybetti. Onlar içinde bulunduğumuz dönemin bir meslek hastalığı sayılmasını istediler ama iktidar bu görevi yerine getirmedi. Parlamento hazır buna ama iktidar tarafından kanun teklifi gelmediği için geçemiyor. Bizim bu konuda verdiğimiz mücadele sayımızın yetersizliği nedeniyle gerçekleşmedi. İlk seçimde iktidar olacağız Allah'ın izniyle, o zaman gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı.
ESNAF VE ÇİFTÇİLERLE TEMASLAR
CHP lideri, geçtiğimiz hafta esnaf ve çiftçilerle yaptığı görüşmeler hakkında da bilgi verirken, "Uşak, Manisa ve İzmir'deydim. Çiftçimizle, esnafımızla, vatandaşımızla birlikte olduk. Dertsiz bir kişi dahi görmedim, herkes burnundan soluyor. Onlardan karamsar olmamalarını istedim, beraber düzelteceğiz, birlikte olduğumuz zaman Türkiye bu sorunları aşar dedim" diye konuştu.
CHP'li vekillerin temasları hakkında da bilgi veren CHP lideri, "Ben Uşak, Manisa ve İzmir'deyken bir kısım arkadaşım Van'daydı. En temel sorunları Kapıköy Sınır Kapısı açılmıyor, açılsın diyorlar. Pandemi dolayısıyla kapalıysa neden Habur, Kapıkule açık diyorlar. Bütün esnafı derinden etkilemiş. Vanlılar 'Hükümet Vanlıları cezalandırmak için bilinçli olarak mı kapatıyorlar' diye düşünüyorlar. Biz bununla uğraşacağız. Eğer açamazsak bilinçli olarak Vanlıları cezalandırma konusundaki düşüncede haklı olabilirsiniz. Yarın önünüze sandık gelecek, gidecek ve oy kullanacaksınız. O sınır kapısını açmayan iktidara ders vererek kullanacaksınız, ben de sizi alkışlayacağım" dedi.
ANDIMIZ TARTIŞMASI
Danıştay'ın Andımız kararı sonrası başlayan tartışma hakkında açıklama yapan CHP lideri şunları söyledi:
"Danıştay bir karar verdi ortalık karıştı. Erdoğan bölücü terör örgütüyle masaya oturdu, onların şartı da 'Andımızı kaldıracaksınız' dediler. Andımız kaldırıldı. Daha sonra bu değişiklik iptal edildi ve Andımız'ın okunması gerektiği kararı verildi. Bana soruldu, 'Danıştay doğru karar verdi. Ancak Danıştay Genel Kurulu'nda Erdoğan'ın istediği karar çıkacaktır' demiştim. Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu tarafından böyle bir karar verildi. Andımız; doğruluğu, sevgiyi, saygıyı anlatır. Danıştay bu kararı verdikten sonra, Erdoğan'a daha önce şu çağrıyı yapmıştım, 'Andımızın hangi cümlesinden rahatsızsın bunu anlat' demiştim. Bunu söyledim 2013 yılında, bu soruma cevap alamadım. Şimdi ben tüm kardeşlerime sesleniyorum, Bahçeli'ye de sesleniyorum, Sayın Erdoğan Andımızın hangi cümlesinden rahatsızsın, açıklasın. Danıştay'da iki yıl bekledi, yeni hakimler geldi ve Andımız kaldırıldı.Kamuda uzun yıllar hocalık yapan Bahçeli'nin de tahmin etmesi lazım. Andımızı Cumhur İttifakı kaldırdı. Eğer Sayın Bahçeli, Erdoğan'ı değil Danıştay'ı muhatap alıyorsa, muhatap aldığı yer yanlıştır. Danıştay'a hakimi tayin eden Erdoğan, oradaki kumpası ayarlayan Erdoğan. Sen kalkmışsın Danıştay'ı suçluyorsun. Muhatap alacaksan Erdoğan'ı muhatap alacaksın. Andımız'ın okunmasını istiyorsan, bizim gibi, yapacağın basit bir şey var. Açarsın Erdoğan'a telefon, 'Bu and okunmadan kusura bakma bir daha bir araya gelemeyiz, ben ülkemi bayrağımı seviyorum, Andımız'ın okunmasını istiyorum' dersin. Yapar mı? Göreceğiz."
"TÜRKİYE BU EKONOMİK BUHRANDAN NASIL ÇIKAR?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomik Reform Paketi'ni "Dağ fare doğurdu" şeklinde nitelendiren Kılıçdaroğlu, "Beklenen hiçbir şey olmadı. Zaten bir heyecan da yaratmadı. Yapamayacaklarını ben gayet iyi biliyordum. Neden derseniz, 2002'den bu yana 16'sı istihdamda teşvik olmak üzere toplam 23 reform paketi açıkladılar. Açıklanan her reform paketinden sonra işsizlik arttı, döviz tutulamadı, istihdam düştü, ekonomide giderek bir kötüleşme ve gerçek anlamda bir ekonomik buhran ortaya çıktı. Bunların Türkiye'nin sorunlarını çözme kapasiteleri yok, kontrolü kaybetmiş vaziyetteler." değerlendirmesinde bulundu.
Eski kalkınma planlarından, programlarından cümlelerin kopyalanıp alt alta yazıldığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Ekonomi böyle düzelmez." dedi.
Vatandaşın haklı olarak kendisine, "Ey Kılıçdaroğlu, sen böyle diyorsun ama peki Türkiye bu ekonomik buhrandan nasıl çıkar? Neleri yapacaksın, neleri düşünüyorsun?" diye soracağını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi bunu anlatacağım. Türkiye, bu ekonomik buhrandan nasıl çıkar? Bir, kamuda israfa derhal son vereceğiz ve bunu tek tek açıklayacağız: Bakanlıklar ve pek çok kamu kuruluşu kiralık binalarda oturuyorlar. Niye kira ödüyoruz? Bütün bakanlıklar ve kamu kuruluşları kendi binalarında oturacak. Araba saltanatına son vereceğiz. Herkesin altında bir değil, üç değil... Ne yapıyorsunuz siz? Fakir fukaranın açlıktan nefesi kokuyor, bunların altında lüks arabalar. Bitireceğiz. Döviz garantili işler, ivedilikle Türk lirasına çevrilecek. Buna en çok kamyon şoförleri memnun olacak. Zorla kamyon şoförlerini paralı, pahalı yoldan gönderiyorlar. Sonra diyorlar ki, 'Bu ürünler niye pahalı?' Sen yolu pahalı yapmışsın, üstelik dövizle.
Yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gideceğiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kim yediyse hesabını soracağız. Bütün kamu ihalelerini canlı yayınlayacağız, bizim belediyelerin yaptığı gibi. İsrafın ve yolsuzluğun kaynağı olan Kamu İhale Kanunu'nu değiştireceğiz. Kamu İhale Kurumunun mevzuatında 186 kez değişiklik yaptılar. Kamu İhale Kanunu devleti soymanın en önemli aracı haline geldi, bunu değiştireceğiz. Vatandaşı iliğine kadar sömüren kamu özel işletmelerinin tamamını kamulaştıracağız. Maliyetini çıkaracağız, makul bir kar vereceğiz, 'Al kardeşim paranı, bunlar devletin oldu.' Yasal soyguna CHP göz yumar mı? Yummaz, çünkü yumarsak kendimizi inkar etmiş oluruz.
Ne yapıyor 600 milletvekili? 450 neyinize yetmiyor? Milletvekili sayısını da düşüreceğiz. İsraf varsa bir yerde hepsini dikkate alacağız, kimse kusura bakmasın. Ne yapıyor 600 milletvekili? 600'ün yarısı el kaldırıp indirmekle meşgul. El kaldırıp indiren adamlara ben dünyanın parasını, fakir fukaranın sırtından mı ödeyeceğim? Saraylardaki şatafata son vereceğiz. Devleti yöneten adam kendisi ve ailesiyle örnek olacak topluma. 50 bin avroluk çantayla gezerseniz, devlete güven vermezsiniz."