Cumhurbaşkanı Erdoğan: ÖTV süresini uzatabiliriz, literatürümüzde Uber diye bir şey yok
İstanbul'da iftar programında esnaf ve sanatkârlarla iftar yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, UBER konusunda noktayı koydu: Türkiye Cumhuriyeti'nde UBER diye bir şey yok. Bizde bitmiştir... Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca önemli bir mesaj daha verdi: ÖTV'yi sıfırlamıştık gerekirse önümüzdeki ay sonu biten bu uygulamanın süresini de uzatabiliriz...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde İstanbul esnaf ve sanatkarları ile bir araya geldi.
Erdoğan konuşmasının başında şu görüşlere yer verdi: "Birkaç çürük elmanın nezih ve büyük ailenin adını lekelemesine izin vermedin sizi hak ettiğiniz konuma getirmek için hep birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İstanbul’a yaptığımız yatırımların ilhamını sizlerden aldık. Taleplerini tavsiyelerinizi aldık ve çözüm için kolları sıvadık. Hamd olsun el birliğiyle İstanbul'u bir dünya şehri haline getirdik. Eksiklerimiz yok mu? Elbette var. Bunları birlikte çözeceğiz. Yeter ki gönül bağımız güçlü olsun, yeter ki kalpten kalbe giden o yol hep açık kalsın"
"GEREKİRSE ÖTV'NİN SÜRESİNİ UZATABİLİRİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "
İstihdam desteği ile düşük faizli kredi desteği ile sizlerin hep yanında olduk. ÖTV’yi sıfırlamıştık gerekirse önümüzdeki ay sonu biten bu uygulamanın süresini de uzatabiliriz.
"UBER KONUSU BİZDE BİTMİŞTİR! BÖYLE BİR ŞEY YOK"
"Taksiler konusunda hala şikayetler geliyor. Milli bir yazılım olan taksiuygulaması şehir içi ulaşımda önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini son dönemin en çok tartışma konusu olan Uber'e getirdi.
Erdoğan şunları söyledi:
İstanbul'u dünya şehri haline getirdik, eksiklerimizi beraber çözeceğiz. Önümüzde çözülemeyecek hiçbir mesele, aşılamayacak hiçbir engel yoktur. Taksi şoförlerimizin çağın gerekleriyle donatılması gerekiyor. Bizim literatürümüzdeUBER diye bir şey yok. UBER olayının korsan taksicilikten bir farkı yok. UBER konusu bizde bitmiştir. Böyle bir şey yok.
AÇIKÇA KANUNA AYKIRI ATANMIŞTIR! İŞTE HIRSIZLIK BURADADIR
1963'de şüpheye dayalı olarak seçimler iptal edilmiştir. Üstelik YSK'nın resmen tespitini yaptığı tek sorun bu da değildir. Gerekçeli karara göre 18 sandığın sayım döküm cetveli bulunamamıştır. 754 sandığın başkanı açıkça kanuna aykırı şekilde atanmıştır. İşte hırsızlık buradadır. İki adayın arasındaki oy farkı 13 bin 729. Sandık kurulu üyeleri ve sandıklarla ilgili bu mesele değerlendirildiğinde oylar şüpheli hale gelmektedir. Böyle bir durumda seçimin yenilenmesinden daha tabi ne olabilir.
"YANLIŞIMIZIN DA BİR NEBZE PAYI VAR AMA HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK?"
İstanbul halkının bir yanda 212 bin diğer yanda 30 bin oyuna halel gelmesine göz mü yummalıydık? 31 Mart'ta gerçekten hakkıyla seçimi kazanmışsanız 23 Haziran'da yine kazanırsınız. Ortada yargı kararıyla da kesinleşmiş olan vahim şüpheler varken seçimin yenilenmesine böylesine şiddetli bir şekilde karşı çıkılmasını doğrusu manidar görüyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar biz milletimizin hakkını, hukukunu savunmayı sürdüreceğiz. Sandıklara yeteri kadar sahip çıkamadığımız için bizim eksiğimizin, hatamızın, yanlışımızın da bir nebze payı var. Peki hırsızın hiç mi suçu yok?
"ACABA BUNLAR BİZİM NE YAPMAMAZI BEKLİYORLARDI!"
Birileri bu karar sebebiyle hem YSK'ya hem de AK Parti'ye saldırıyor, hakaret ediyor. Acaba bizim ne yapmamızı bekliyorlardı? Ne yaparlarsa yapsınlar, biz milletimizin hakkını hukukunu sürdürmeye devam edeceğiz. Sandıktan çıkacak sonuca saygımız vardır. Yeter ki alavare dalavere yapmasınlar. Yaklaşmakta olan Kadir Gecenizi tebrik ediyorum. Her birinize bereketli, bol kazançlı, huzurlu çalışmalar diliyorum. Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.