Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Deprem felaketinin mağdurları anlattı...

        Ciner Grubu'nun hazırladığı kalıcı prefabrik konutlara yerleşerek hayata tutunmaya çalışan depremzede Nalan Delioğlan ve Sibel Arslan, binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası yaşadıklarını Habertürk muhabiri Ceylan Sever'e anlattı...

        NALAN DELİOĞLAN EŞİNİ KAYBETTİ

        39 yaşında olan depremzede Nalan Delioğlan, "18 aylık oğlum, 5 ve 20 yaşlarında kızlarım var. Depremde eşimi kaybettim, küçük kızım yaralandı, evimiz yıkıldı. Çok kötü bir felaket yaşadık" dedi.

        Eşiyle hayallerinin olduğunu anlatan Delioğlan, "En son hayalimiz oğlumun sünnetiydi. Oğlumu bu yaz sünnet ettirecektik. Eşim yemek verecekti. Benim eşim ressamdı. Haziranda sergi düzenleyecekti" şeklinde konuştu.

        REKLAM

        Deprem esnasında bebeğine süt hazırladığını söyleyen Delioğlan "Başladığında yatak odasına koştum. Eşim, küçük kızımla beraber yatıyordu. Oturur pozisyondaydı. Ben o esnada hemen oturma odasına koştum ve oğlumu kucakladım. Eşime doğru giderken eşim bana kapının arasında durmamı söyledi. Baktım ki eşim kızımı kucağına almamış. Normalde bir şey olduğunda hemen kucağına alırdı ama o gün çocuğu kucağına almadı.

        Ben de oğlumu göğsüme sardım. 4 kere kapıya omuzlarımı çarptım. Çünkü bilincim açıktı, hiç kapanmadı. 4 kere çarptım ve ondan sonra evimiz yıkıldı. Gözlerimi açtığımda yerdeydim. Eşime haber vereyim, panik yapmasın dedim, eşim çığlık atıyordu. Betonların arasından dışarı çıktım. Çok yardım istedim ama kimse yoktu. Geri dönmek istedim enkazların içine. Ayaklarım o esnada kesildi, hareket edemedim. O esnada yağmur da vardı. Sonradan yoldan geçen 2 adam bana yardım etti" diye anlattı.

        Kızının enkazdan sağ çıktığını, eşini ise 19 gün aradıklarını anlatan Delioğlan, "Bakmadığımız hastane kalmadı ama bulamadık. Meğerse çıktığı gün araştırma hastanesinin çadırında vefat etmiş. Kızım görmüş. 'Babam öldü, babamı boşuna aramayın' dedi bize" şeklinde konuştu.

        3 ay çadırda kaldıklarını ve çok zorluk yaşadığını anlatan depremzede, "AFAD'dan bize ulaştılar. Ben konteyner bekliyordum, böyle bir şey çıkacağını düşünmemiştim. Ciner 'Ev verecek' dediklerinde bana o kadar lüks bir şey geldi ki inanamadım" dedi.

        "KIZIM DEPREM GÜNÜ TABURCU OLACAKTI"

        49 yaşındaki Sibel Arslan, "25-30 yıllık bir evliliğim var. Evliliğimde 3 kızım, bir oğlum vardı. Kızımı depremde kaybettim. Deprem günü taburcu olacaktı. Benden önce Rabbim almış kendini... Yetişemedim" dedi.

        Deprem anını ve sonrasını anlatan Arslan "Deprem günü sarsıntıyla uyandık. Eşim ve çocuklarım dışarıya kaçtılar. Ben annemi almadan dışarı çıkmak istemedim. Annem yaşlı olduğu ve kalkamadığı için depremin tüm şiddetini evde geçirdik. O şekilde dışarı çıkma imkanımız zor oldu.

        26 yaşındaki kızım Gülnur Arslan deprem günü taburcu olacaktı. Devlet hastanesi olduğu için güvendedir dedim. Kızımın yanına gittim ama hastane çökmüştü. Kızımı çıkaramadım. 3 gün bekledik. Birinci gün kızımın oda arkadaşı sağ çıktı. Ona sorduk. 'Abla Gülnur koridora çıktı, koridor çöktü' deyince orada benim dünyam yıkıldı" dedi.

        Kalıcı prefabrik konutlara yerleşme sürecini anlatan Arslan, "Seçimden önce kızımın mezarını ziyaret etmeye gelmiştim. Bir AFAD'a başvuralım dedim. En azından bir gecelik de olsa yaşlı anneme kalabilecek bir yer rica ettim. Ertesi gün buradan haber aldık. Çok mutlu olduk. Kafamızı sokabilecek bir evimizin olduğunu hissetmek, bunu yaşamak kadar güzel bir şey yok. 2 kızım bir oğlum var. Oğlumdan 2 torunum var. Burada 9 kişi kalıyoruz. Hayatımızı Ciner şirketinin bize vermiş olduğu evlerde sürdürmeye devam ediyoruz. Her şey mükemmel. Biz bu kadarını bile beklemiyorduk. Herkesten Allah razı olsun" diye konuştu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ